mardin

/ 3
sarı renkli şehirdir. özellikle eski mardine çıktığınızda toprak, taş yapılar, sokaklar, her yer sarıdır. eski mardinin dar,labirent gibi sokaklarında gezmek, süryani şarabı tatmak, menengiç veya mırra içmek, artuklu kahvecisinden kahve,çerez ve bilimum ürünlerden hem tatmak hem almak yapılması gerekenler listesinde sayılabilir. süryani şarabını oturup tüketebileceğiniz yerler de var, hediyelik satın alabileceğiniz yerler de.
oturduğunuz yerlerde şarap tabağı istediğinizde doğu kültüründe olduğu gibi klasik bir tepsi gelir önünüze. içinde örgü köy peyniri, domates, salatalık vb. köy kahvaltısı tadındaki bu tepsi ile birlikte boğazda yağ gibi akıp giden şarapla günün tüm yorgunluğu geçer.
medeniyetler beşiği güzel mardin ziyaret edildiğinde konaklama seçenekleri arasından taş otelleri şiddetle tavsiye ederim.

mardin kalesi, deyrulzafaran manastır, zinciriye medresesi, mor behnam kilisesi, kasımiye medresesi, ulu camii, dara antik kenti, mardin müzesi, sabancı kent müzesi, mor gabriel manastırı, surur hanı, meryem ana kilisesi görülmeye değer tarihi eserlerdir; aynı zaman da mardin sokak sokak, ev ev gezilerek özümsenebilecek, içinize çekebileceğiniz bir şehirdir.

kültür şehri mardin'in ev sahipliği yaptığı bir çok festivalin içerisinde uluslar arası bir film festivali ve bienal de yer almaktadır.
atandığım yerdir. yerleştikten sonra bi edit yapıp, yorumlarım kendimce
çocukluk arkadaşımın memleketidir. gidip oranın kültürünü görmeyi çok arzuluyorum.
12.000 yıllık tarihi ile tam bir Açık Hava Müzesidir.Her metrekaresi buram buram kokan Mardin , kuşaklar boyunca, büyük bir kültürel mirası taşıyan ve sürdüren, bu özgün havasıyla her daim ilgi odağı olan farklı bir kenttir. Diyarbakır , Urfa , Batman, Siirt ve Şırnak ile komşu olan Fırat ve Dicle nehirleri arasında Mezapotamya bölgesinin stratejik konumu ile yüz yıllardır önemli bir yerleşim mekezi olmuştur Mardin. Taş işçiliğinin en önemli sanatsal eserleri Mardin Mimarisinin ürünüdür. Hatta Kapadokya bölgesinde bulunan bir çok eserde Mardin Mimarlarının elinden çıkmıştır.
midyat ilçesine giderseniz ilçe merkezine yaklaşık 20 km uzaklıkta olan mor gabriel manastırını görmenizi tavsiye ederim.
gittiğiniz rotada çok fazla araç ve yerleşim yeri olmayacaktır. tedirgin olmanıza gerek yok devam ediniz. en azından biz giderken öyleydi.
Aklıma ilk gelenin mimarisi olduğu güzide ilimiz. Sarı kalker taşından yapılan bu evler görüntü itibariyle üst üste yığılmış gibi duran basamakları andırmaktadır. Bu özelliğiyle ziyaretçilerin ilgisini cezbetmektedir.
/ 3