la casa de papel
Tokyo’nun darphaneye motor ile girişi ile hafızama kazınmış, izlediğim diziler arasında zirveye oturmuş, senaryo gibi senaryo, dizi gibi dizidir. (bkz: tokyo)
Orijinal dilinin ispanyolca olması kafa yedirten, izlerken uykuya daldırmayan dizi! Maskeli beşler İspanya.. (bkz: netflix )
biz boyun eğdiğimiz halde, devlete başkaldırıyı işleyen ve zeka parıltıları içeren dizi/filmler ne kadar hoşumuza gidiyor. misal v for vendetta, fight club... bence la casa de papel'i bu kadar sevmemizin büyük bir nedeni de adamların darphaneyi soyması, devletle dalga geçer gibi göz göre göre kendi paralarını basmaları...
--- spoiler ---
hani diyor ya profesor;
"avrupa birliği merkez bankası, defalarca karşılıksız para bastı ve bankalara verdi, adına da likidite enjeksiyonu dedi. ben de likidite enjeksiyonu yapıyorum, tek farkı parayı bankaya vermiyorum..." ne kadar doğru değil mi?
--- spoiler ---
--- spoiler ---
hani diyor ya profesor;
"avrupa birliği merkez bankası, defalarca karşılıksız para bastı ve bankalara verdi, adına da likidite enjeksiyonu dedi. ben de likidite enjeksiyonu yapıyorum, tek farkı parayı bankaya vermiyorum..." ne kadar doğru değil mi?
--- spoiler ---
işten dönüp 10 bölüm arka arkaya izlediğim efsanevi dizi. kurgusu, felsefesi, müziği, profesörün partizan dedesi, ve bella ciao beni bitirdi. tokyo'nun squatlı dıbırı da örnek olsun amen.