kötü malların türkiye'ye itelenmesi sorunsalı

ihracatı yapılan ama gönderilen ülkeden geri dönen, ayıplı olan, düşük kalite olan, kabul görmeyen malların genellikle türkiye'ye bir şekilde itelenme sorunsalıdır.

malumunuz domates ihraç ederiz, x ülke kabul etmez, çürür, bozulur, tr'de ucuza satılır, üretilmiş kalitesiz mal ucuz şekilde tr'ye satılır yine.

aşağıdaki olay da bunlardan biri. vw, emisyon problemi yüzünden satamadığı, abd çöllerinde stokladığı arabalarını, şimdi türkiye'ye getirecekmiş. bu araçları getirirken de sıfır gümrük.

hatırlarsanız yakın zamanda vw 'nin sayın cb ile görüşmeleri vs ile türkiye'ye fabrika kurma kararı almıştı. bulgar ile türkiye arasında kalıp, son kararı tr olarak vermişlerdi. anlaşmada artık kamu araçlarının da vw olarak alım garantisi verilmişti. yüksek emisyon salgılayan araçların türkiye'ye itelenmesi de bu paketin içindeymiş anlaşılan.

amerika'nın zehirli gaz saldığı gerekçesiyle ülkesinden içeri sokmadığı arabaları, türkiye sınırlarına sokuyoruz.

haber linki

zamanında da rusya için üretilen ama kabul edilmeyen, soğuk iklim olduğu için de klimasız üretilen vw'ler türkiyeye satılmıştı. düşün full paket golf alıyorsun, klima yok. itele türkiye'ye nasıl olsa alıcısı çıkar, marka fanatiği, logo fetişi insan çok.
artık gelişmekte olan bir ülke bile olmadığımız için nerede iş yapmaz, kötü mal var hepsi bize gelir.
işin kötüsü yurtdışına çıktığınızda asıl malların (meyve, sebze..) oralara gittiğini ve bize kötülerinin kaldığını görüyorsunuz.
daha yeni mi farkına vardığınız dedim olaydır. telefonlar, giyim, yiyecek. hepsinde türkiye 3. dünya kategorisindedir.
türk halkının tek derdi markalı ürün kullanmak, toplumsal statü elde etmek ve lüks yaşama özenmek. ama ülkedeki çok büyük bir kesimin geliri, ithal olan ürünün o ülkedeki içerikle satılanı alacak kadar iyi değil. o yüzden yabancı yatırımcı bunları göz önüne alarak yeni bir içerik oluşturuyor. adamlar resmen “ben şunlara ürünlerimin içeriğini değiştirerek yapıştırayım, zaten cahiller, kimse araştırmaz” diyor. her şey bizim iyisini satın alamayacak kadar fakir olduğumuzdan kaynaklı.

edit: imlâ