kabak koyu

/ 4
Fethiye ölüdenizden falan belli bir mesafeye kadar arabayla , sonra katırlarla.. şaka lan sonra ya yürüyerek ya da dolmuşlar geçiyor kişi başı 5 lira gibi bir ücret alıyorlar koya kadar bırakıyorlar. Güzel bir koy ama denizi pisti.
Müptezel hippilerinin adanalı olduğu. Gerçek hippilipin son kalesi koyumuzdur. Ama butik tatil anlayışınıı ülkemize aşılamaya çalışan küçük burjuvazinin ve kapitallerin işletmeleri yüzünden yozlaşmaya dağılmaya başlamıştır.
He bir de kadıköy suadiye çakma hipsterları gelmeye başlamıştır. Bunlar dövmelidir, vsco filtreleri vardır, sigarasız fotoları yoktur, çalışmaya götleri olmadığı için abi çalışmaya karşıyım yhaaaaaa diye böyle kabakta falan takılırlar az çok durumları iyidir. Kadıköyde kışları bi biraya 15 tl verirkebn abii bu yaz kabaktayızzzzzz yhaaa sohbetleri vardır
bugüne kadar gitmediğim ancak gitmek için can attığım mekan. hayalimde hep ruh eşim olan sevgiliyi bulup, kendisiyle buraya intikal etmek gibi düşüncelerim vardı, olmadı. Olmayacak da gibi duruyor. Zira yakında oranın da içine edecekler gibi bir durum söz konusu.
Gittiğim en çakal köylülere sahip yer: fethiye. Kabak koyu da zirvesi.
Bu kadar övülmesine anlam veremiyorum. Gidecek arkadaşlara bir kaç tavsiye vereyim. Köyden koya inerken para tuzakları başlıyor. Gece inicektik koya servisleri elli lira alırız müşteri yoksa demeye başladılar. Arastırdık ettik her yerde yol çok tehlikeli deniyordu. İnem serviste 90 model 4x4 falan da değil yani. Neyse ertesi gün sabah gittik kişi başı beş liraya. Yolu herkesin abarttığıni söylemek istiyorum. Kendi arabamızla gitmiştik fethiyeye üç arkadaş inerken hepimiz birbirimize baktık ve bizde inerdik burdan diyip güldük. Aşağıda kendi çadırını atıyorsun nereye olduğunu bile söylemiyorlar ama 60 tl kişi başı komik.
Bir gün kalınabilir merak edenler devletsiz bir yer görmek için. Ben daha fazla dayanamazdım zaten. Mekanın sahibiyle konuşurken burda kalmazsan da akşam seninle takılalım demişliği var, her şeyiyle tuhaftır
Bir ekmeğe 10 lira (yazıyla on) ve 500 ml suya 2 lira bakkalın esnafın olduğu bir yerdir.
Geçen yaz iki kez gitme fırsatını buldum. İlkinde 2 gün, ikincisinde müzik-sanat buluşmaları için gittim ve 5 gün kaldım. mükemmel insanları ve müthiş şelaleleri olan yer.

Esnaftan uzak durulması şiddetle tavsiye edilir.

Kamp atacaksanız ücretsiz yer olarak sahile inince solda ormanın başladığı yere atılabilir. Hırsızlık oluyor denildi ama benim başıma hiç gelmedi. orda 15-20 çadır daha vardı ve hepsi çok tatlı insanlardı. Orda kimsenin birşey çalacağına ihtimal vermem.

Sea valley market’in yanında ki duştan tuzlu su akması çok ilginçtir orda duş almanızı tavsiye etmem
koy aynı zamanda caretta caretta kaplumbağalarının yumurtlama alanıdır. Doğru düzgün yolu olmayan bu koyu eskiden alt kültür mensubu marjinal insanlar bilip kafa dinleyip takılmaya gelirken son zamanlarda popülerleşmesi ile birlikte kitlesi de yavaş yavaş değişmeye başlamıştır. muhtemelen bir kaç sene içerisinde eski tadı tuzu kalmayacaktır.
İki sene üst üste gittim ama daha da gitmem işletmeler ateş pahası plajı da ahım şahım değil hoşuma giden olayı ormanı ve rahatlığıydı.
geçen sene gittim, öncelikli olarak şunu söyleyebilirim ki bungalov konaklama gereksiz çok pahalı. koydaki market de 7 liralık birayı 10 liraya satıyor çünkü elin mahkum... restorantın mutfağı da güzel olmadığı halde pahalı... açıkçası sandalyemi sırtıma alıp o güzel yokuşu inerken çok mutlu ve heyecanlı idim ama denizin kirli olması ve yukarıda saydığım şeyler yüzünden pek sevemedim.

ama ormanın içine doğru yürümeye devam ederseniz, eşsiz güzelliklere rastlayabilirsiniz.
kabak valley camping'de bir gecelik konaklama 50 tl ( onları çadırında da kalsanız aynı fiyat kendi çadırınızı kursanız da ) sabah kahvaltısı ve akşam yemeği dahil. bir terası var ki insanın tüm yorgunluğunu alır , bazı olaylar alışık değilseniz ters gelebilir fakat gayet güzel bir koydur.
/ 4