into the wild filmindeki elma sahnesi

christopher mccandless'i n hikayesinin anlatıldığı muhteşem filmde süperberduş'un elma ile konuşması insanı etkiler.

sen süper elmasın..

Çocukluğumuzdan bu yana bize öğretilen şey, iyi okullara gidip başarılı olmamız ve sonrasında da iyi bir kariyere erişmemiz gerektiği değil midir? Doğa ile medeniyetin bu çatışmasında, ne tarafta olacağız?

baştan aşağı, hayatı, belki..
kopup gitme isteği yaratır insanda, özellikle de genç bir bünyede.
ama, gerçeklere dönmek nedense çok da uzun sürmez, nedendir ki?..
herşey yığınlanıp beklerken.. nelerin yığınlandığını, yığınların nasıl çözümleneceğini düşünürken...; sanırım..
hayır, maalesef ama o,
rahat bırakmaz sizi o, şehir..
şöyle bir metinden sonra izlendiğinde ne demek istediği daha iyi anlaşılır.

''

Birbirimizi yeniden görene değin aradan çok uzun zaman geçebilir. Ama Alaska’dan tek parça
dönebilirsem, benden haber alacağına emin olabilirsin. Sana önerdiğim şeyi tekrarlamak istiyorum; yaşam tarzında köklü bir değişiklik yapmalı, daha önce hiç duymadığın ya da yapmakta kararsız kaldığın türden şeylerin tamamını yapmaya başlamalısın. Çoğu insan onları mutsuz eden koşullarda yaşıyor ve gene de bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyorlar.

Çünkü güvenli, rahat, rutin bir hayata koşullanmış durumdalar. Tüm bunlar huzur veriyor gibi görünse de insanın içindeki maceracı ruh için kesin olarak belirlenmiş bir gelecekten daha yıkıcı bir şey düşünemiyorum. İnsanın yaşama arzusunun özünde macera tutkusu yer alır. Yaşamın keyfi yeni deneyimlerde yatar, bu yüzden sürekli değişen bir ufuktan daha büyük keyif olamaz, her yeni gün yepyeni bir güneşin altında doğabilir.”

''