ingilizce bilmek

/ 9
Her şekilde bir kaç adım önden gitmek. Rahatlık, güven...
yabancı bir ülkede başınız sıkıştığında 3 dakika içerisinde prens charles'tan daha iyi konuşabileceğiniz dildir.
dünya ile iletişime geçebiliyor olmaktır. başka da bir tanıma gerek yok.
Bir neslin oyun oynayarak öğrenip sınavlardan 100 aldığı, ülkemizde Türkçeden daha kolay görünen dil
hazırlık bitirdikten sonra üstüne birde yurt dışı seyahati yaptığım zaman önemini iyice anladığım dildir.
Yurtdisi gezilerim için öğrenmeyi kendimde ihtiyaç hissettiğim dil. Hem iş hem kurs ne kadar zorlasa da hala devam ediyorum. Hazırlıklı olmak gerek.
aslında herkesin bildiği ama kimsenin konuşamadığır.
Ancak sıkıntı yok her şey pratikle hallolur. İlk başta hollandalı ile konuşmaya çalışmıştım aslında dediği çoğu şeyi anlıyordum ama aklımda cevap niteliğinde yada o konuya dair cümle kurmayı çabalarken adam başka konuya geçiyordu. Gün sonunda o konuşmuştu ben dinlemiştim. Birkaç gün sonra mısırlı bir çocuk geldi ve cümle kurmayı düşünmeden konuştum 5 6 saat muhabbet ettik çocukla ve fark ettim ki önemli olan konuşma özgüveniymiş bu olduktan sonra ben bile biliyorum dedim. ben bile diyorum çünkü dile dair ne hevesim olmuştu ne de öğrenme çabam.
öğrenince bir adım önde olduğunu düşünen zatı muhteremler tarafından anlaşılan ama konuşulamayan -bana kalırsa çok az bir kitle tarafından doğru kullanılan- dil pek coşkulu değil lakin lazımdır.
deli gibi öğrenmek isteyip öğrenemediğim, günlük konuşma hayatıma geçiremediğim dil. biri bana yardımcı olsun artık
not: az çok biliyorum yine de ama o da my name is esra diyecek kadar. bu beni çıldırtıyor
/ 9