başkalarının isteklerine göre yaşamış insan
belirli bir yaşa kadar herkes kendi ailesinin istekleri üzerine yaşıyor, buna herkes diyebiliriz. çevremizden çok etkilenen bir yapısı var insanlığın, sürekli zaten başkasının isteklerini de yerine getirmek zorunda kalıyoruz. gerek iş, gerek aşk, gerek okul hayatımızda. en basitinden, öğretmeniniz sizden bir ödev ister ve o isteği yerine getirerek yaşarsınız. bunun bir oranı olmalıdır, kimisine göre az, kimisine göre çok. mesela herşeyi bıraktım otostopla gezicem deseniz bile, sizi arabasına alacak adamın/kadının, almak istemesi ile doğru orantılı olarak değişir hızınız, gideceğiniz nokta.
Türkiye'nin %85'idir. Ülkede birey olamıyorsun ki, kendin karar alıp kendin için yaşayasın hele kadınsan ya birinin kızısın ya birinin kardeşi hep onları düşünerek harekat etmek zorundasın hatta daha acı bir şey söyleyeyim. Şu "sizin anneniz kız kardeşiniz yok mu" muhabbeti tam olarak bunu karşılıyor. Yani kadınlar artık o kadar alışmış ki bir birey olmamaya, başka insanları yine bir sıfat üzerinden empati yapmaya çağırıyor. İnsan ve birey olduğumuz için değil o kişinin de annesi veya kız kardeşi olduğu için empati yapmamız gerekiyor. Neyse çok konu dışı oldu. Ama başlığı açan arkadaş üzülmesin türkiye'de gayet normal yaşadıkları.