avrupa'daki türklerin cahil olması

/ 4
sadece beden gücü için gidenler için yüksek oranın olduğu önermedir. Senelerdir Almanya'da yaşayıp, Türk mahallesinden çıkamayan, kendilerince CANKAN kardeşler gibi, yurtseven kardeşler gibi tavır takınan tipler oluşmakta, ve ancak 5-10 kelime Almanca bilen tiplerdir. Hatta hiç Almanca bilmeyen tipleri bile görmüştür bu gözler.
Bir toplum içerisinde aydın olabilirsiniz ama başka bir toplum içerisinde bu geçerli değildir. Cahil oldukları konu alışamadıkları Alman kültürü ve unuttukları türk kültürü yani tamamıyla halkiyat kokan bir konu bu tür problemler doğal olmakla birlikte çözümsüz değildir.
(bkz: almancılar)

giden ilk nesil dümdüz eğitimsizdi ve bu nesilin çocukları da eğitimsiz, ama ilk nesilden farklı olarak aldığı az buz eğitim sonucu yol-yordam bilen bir nesil oldu.

bu yol-yordam bilen nesil ise çocuklarını okuttu, ancak bu çocuklara türk geleneklerini aşıladı. çocuklar evde içlik giyip kardeşi hikmetle kumanda kavgası yaparken, okulda moritz, timothy ve annika'dan oluşan grup ile kimya projesi yapıyordu. alman etiği ve türk gelenekleri ile yetişen bu nesil ise iki kültürün arasında kaldı ve ikisini de benimseyemedi. özümüz türk diyerek türk olmaya özenirlerken, yaşam şartları ve kurallar onları bir alman gibi yaşamaya zorluyordu. bu nesil alman eğitimi almasına karşın, almanya'da bir türk gibi yaşamaya çalıştığı sürece cahil kalacaktır.

bu neslin çocukları nasıl olacak büyük merak konusu.
avrupa'da yaşayan türkler'i neden izlediklerini bilmediğim bir takım saçma yarışma programlarına katılan gençlerden ibaret sanan birilerinin beyanatı
Almanya'daki yaşayan dayım başlığın tam karşılığı olan örnektir. Türkiye'ye her geldiğinde kafası daha bir gerilemiş oluyor. Maça götürdüm Kadıköy'e bu stadı atom molekül sistemine göre sismik olarak yapmışlar dedi mesela. İnsanlarla konuşurken ben utanıyorum artık ulan ne diyor bu diye. Ne oradaki gelişime ayak uydurmuş ne de buraya.. İnsan gerçekten hayret ediyor.
bunun en önemli nedeni hiçbirinin büyük şehir kültürü almadan kendisini direkt avrupa’nın kucağına atmasındandır. cehalet farklı kültürlerle iç içe yaşamak ve farklılıkları kabul etmekle de bir miktar aşılabilecek bir şey ama adam yozgat’ın bilmem ne köyünden çıkıp bremen’de soluğu alıyor. bence en büyük etken bu ama ekstrem bir örnek vermem gerekirse bunlardan biri de 46 yıldır almanya’da yaşayan annemin dayısıdır. üstelik berlin’de 3 tane balık restoranı olmasına rağmen dersiniz ki bu adam mağarada yaşamış bunca zaman. düşünün yahu adamla telefonda anlaşamıyorum. bağıra bağıra bir şeyi izah etmeye çalışıyorum.

edit: imlâ
Avrupaya gittiğinde kendini o kadar kasmış ki değişmemek ve oranın kültürünü benimsemek için arada kalmış.Gelişememiştir
kısa ve öz cevap vermek gerekirse özümüzü unutmayalım mantığıyla cehaletin nesilden nesile geçiren kesimdir.
böyle bir kesim malesef var. bunun nedeni türklerin kendilerini geliştirmemesi, avrupalıları küçük görmesi, dil öğrenmek için çaba göstermemeleri, iki kültür arasında arada kalma gibi sebeplerden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. almanyada yıllarını geçirmiş, ekmeğini kazanmış fakat iş konuşmaya gelince gavurun bilmemnesi diye hakaret edeni de gördüm ne yazık ki.
/ 4