alttaki yazara soracaklarım var

/ 4
Hatanın türüne göre değişir şimdi affedilecek hatalar var affedilemeyecek hatalar var mesela aldatmak yalan söylemek affedilemez ama beyaz yalanlar affedilebilir.

Altta ki yazara sorum şu zamanında çok sevdiğin eski sevgilin geri dönmek istese kabul eder misin?
Üstteki postun sahibi sanırım o sırada 35 lik deviriyordu en en azından inşallah kafası yerinde değildir o sırada neyse

Şimdi düğün olsa ve evlenen eski sevgilin olsa seni davet etse evlendiği kişi de birader dediğin biri olduğunu düşünürsek nikah şahidim olur musun denildiğinde onayladığını düşünürsek ve nikahtan önce kız bu aptalı değil seni seviyorum ama fakirsin derse ne yapardın?(çekip öperdim demek YÖK )
Bunu ben cevaplamak istiyorum.
Efendim geçen sene başıma geldiğini düşünmüştüm sonra dur dedim şimdi sinek ısırır yaz aylarında geçici bir gıcıklanma olur daha sonrasında ise orayı kaşırız kaşırız birdaha kaşırız merak eder irdeleriz. Uzun bir süre belki izi kalır ama deştikçe acıtır. Dokunulmasa püf sorun yok.İşte bunun gibidir aşk geçici bir gıcıklanma ile merak sonucu oluşur. Buna ise deliler gibi sevmek denilmesi yanlıştır.
Bir de şuanda ve önceden var olan düzeni düşünelim ne o ? Entegre et ve (yönet) sat.düzen basit ilk önce algımıza yerleşiyor sonra kendiliğimizden istiyoruz. Bu ekonominin büyük oyunu olduğuna inanıyorum.
Misal aşk var aşık oldun hoooop telekominikasyon şirketleri bayram eder sabah öğle akşam telefonla konuşulur. Bu en basitiydi kişiliğinden imtiyaz vermene bile sebep olabilir bu illet.
Daha sonra ayrılsınlar çok konuştular birbirlerinden soğudular (ne sevgi ama).yaş küçükse (18 30 arası yapar genelde) ne olacak hemen erkek sigara alkol ve şarkı kimler kazandı düzeni yönetenler kimler kaybetti düzenin altında ezilenler. Peki kadın ne yapar hemen çikolataya hücum eder hemde allah allah nidaları ile. Yine kazanan kim ,düzen. İşte aşk budur benim için.senin sürekli kaybettiğin birşeydir.
Yani ha bir hayvanın ısırdığı yer ha aşk aradaki tek fark birilerinin kazanması...gerçi diğerinde de sinek kazanıyor bence fark yok.
Sevgilimden ayrilma ihtimalim daha yuksek oldugu icin,en iyi arkadasimi tercih ederim.
Edit:ben kendi ustumdekini cevapliyomusum.insan etini yemek en son tercihim olsada yerim ama pisirerek.cig cig yemem yani.simdi ben alttakine soruyorum.hayvan besliyo musun ?
tabii ki, bu da soru mu ^^ . sokaktaki tüm hayvanlar bizim, hepsini her fırsatta, sokağımdakileri mütemadiyen besliyorum.

benim aklıma öyle ahım şahım bir soru gelmedi. sen bize sana en çılgınca gelen yaptığın şeyi anlat. ne yaptın, neden yaptın, nasıl yaptın
Ben kaçmazdım ama kalp tekrar yerine kaçarak gerçek sevgiyi olduğu yerde arardı. Kalbe söz geçmez biliyorum ama onu olduğu yerden dışarı çıkaran ben olduğum için içeri sokan yine ben olurdum.
Şimdi sıradaki yazar arkadaşa soruyorum: hayatta karşı aklında deli sorular var ve ne yaparsan yap mutlu olamıyorsun. Peki Mutluluğu bulmak için mücadele mi edersin,yoksa hayatı akışına bırakıp mutluluğu öyle mi beklersin?
bağıranlar, lider özellikleri olanlar içeride, sesini çok çıkaranlar denetimli serbestlik, kafasını biraz kaldırmak isteyenler takip ediliyor, durumu kabullenemeyip bir şey yapamayanlar da fox haber karşısında küfür kıyamet.. kısaca var da yok.

alttaki arkadaş, geçen kafam güzelken aklıma bir şey geldi. hani şöyle bir düşünce vardır ya, gün gelecek makinalar akıllanacak bizi ele geçirecek falan. kimsede sallamaz, öle şey mi olur amk gibi tepkiler veririz haklı olarak. bu arada telefonumu kırdım 10 gündür de yok kendisi. neyse düşünmeye vaktim var bu aralar. aylardır çözemediğim problemlerimi 10 günde yoluna koydum, bir yere varamayacak ilişkimi sonlandırabildim, kendimi daha taze, daha mantıklı kararlar alabilen hafiflemiş bir kişi olarak buldum. neyse ben diyorum ki, teknoloji tabiki daha akıllı hale geliyor da bence insanoğlu onlarla beraber salaklaşıyor, tembelleşiyor, daha üşengeç oluyoruz, konuşmaya ve düşünmeye bile halimiz, enerjimiz kalmıyor. teknolojinin yükselen aklıyla insanoğlunun düşen zekası bir yerlerde bana kesişecekmiş gibi geliyor. o gün geldiğinde ne olur sence?
Üstteki yazara cevaben, insanlığın geleceğini cyborg olarak görüyorum. Beyne yetecek enerji, güneş enerjisi ile çalışan yapay uzuvlar. Ha birde insana yardımcı beyinciğine yerleştirilmiş bir yapay zeka. Zira yıllardır düşünürüm içinden çıkamam ama en mantıklı teori bu olarak görünüyor benim için. Bu sayede uzayda bile rahatça hareket edilebilir. Şahsi olarak gezilebilir diye düşünüyorum.

Benim alttaki yazara sorum şu. İnsan duygularıyla mı mantığıyla mı hareket etmeli? Zira duygularımla hareket edersem intihar ederim ama mantığım buna izin vermiyor.
iyidir kamer senden naber?

Alttaki arkadaşım dünyanın en güzel yeri neresi?
/ 4