#tüm black-sheep entry'leri

1793 tarihinden beri müze olarak kullanılan louvre içinde tahmini 380.000'den fazla obje ve 35.000 civarı önemli sanat bulunmaktadır. içerisinde bulunan mona lisa tablosunun önünde daima kuru kalabalık vardır.
her sene mutlaka gidicez diyerek sürekli ertelediğimiz kabak koyuna bu sene gidebilmemizle beraber en tehlikeli kamp deneyimimizi yaşamış olduk. zaten cebimizde doğru düzgün para yok. kabak koyunuda genelde alternatif insanlar tercih ettiği için orada bir şekilde yolumuzu buluruz diyerek o çamur yoldan koya doğru çantalarla inmeye başladık. biz nereden bilebilirdik ki kabak koyunun çoktan popüler olduğunu ve işletmelerin hemen oraya çöreklendiğini. o yokuşu tekrar çıkamayacağınızı bildikleri için size ufak suyu bile 5 liradan satıyorlar (neyse ki yiyecek içecek stoğumuz vardı). elini neye atsan paralı ve pahalı. düzgün çadır kurulabilecek her yer ücretli. ücretsiz kısım dedikleri yerlerde dolmuş sadece uçurumun kenarlarında yerler var. çadırı öyle bir yere kurmak zorunda kaldık ki 1 metre yanımız kayalık uçurum ve çadır eğimden dolayı yan duruyor. öyle eğim var ki çadırda yatarken bile sanki ayaktayım hissi var. toprak kayması olsa bir avuç toprak , biz ve çadırımız olduğu gibi aşağıya gidicez. sırf bu yüzden kamp boyunca hiçbir şey içemedik çünkü eminiz ki birimizin kafası güzel olsa çadıra giricem çadırdan çıkıcam derken oradan aşağıya yuvarlanır giderdi. çadırı söküp kabak koyundan ayrılırken uçurumdan düşeriz tribimizide orada bıraktık.
türkiye'de bulunan her alt kültür gibi hippilik bu ülkede yaygınlaşsa bile sadece tüketim malzemesi olarak kalır. yaz aylarında tatile çıkarken şalvar terlik giyip barış kolyesi takmaktan öteye gidemeyecektir.
genelde ilk bathory - ring of gold yada the lake açarım. kafamı dinleyeceksem burzum - emptiness . motivasyonum yüksekse stoned jesus - I'am mountain.
Bursa'da uluabat gölünde bulunan yarımadadaki gölyazı köyüne bakmakta fayda var. tarihi roma dönemine kadar gidiyor
sokakta müzik yapmayı çok uzun süre önce bırakmış olsalar da benim için hala İstanbul'da Sokak müziği dendiğinde aklıma gelen ilk grup. kelime anlamı gölgenin gölgesi olan grup isimlerini bildiğim kadarıyla mezopotamya kültüründe yer alan siyabend efsanesinden alır. grubun üyelerinden bizon murat'ı kadıköy yada beşiktaş çevresinde hala siya siyabend cdleri satarken görebilirsiniz. eğer denk gelirseniz cd almayı ihmal etmeyin.
jamaika kökenli cigara müziğidir. şarkı sözleri genelde aşk,barış, yoksulluk, eşitsizlikler üzerinedir.