#tüm alchera entry'leri

"Illiberal or hybrid regimes are those that contain institutions that seem democratic but are not respected or seen by the people as legitimate or effective. It is unclear whether illiberal regimes are transitional, in the process of moving from nondemocratic to democratic rule (or vice versa), or a new form of nondemocracy that uses the trappings of democracy to perpetuate its control." Türkiye'de nasıl bir rejim var diye soran olursa akp dönemiyle birlikte hibrid rejim dersiniz.
Sizin için ne kadar efsane bir bilgi oldu bilmiyorum fakat içinde bulunduğumuz türkiye'yi özetler şekilde olduğunu düşünüyorum.
Hayatta tek bir vasfı olmayan boş insanların kendi kimlikleriyle gurur duyduklarını düşünüyorum ister istemez.Hangi coğrafyada doğacağımızı biz seçmiyoruz, ezilen taraf da olabiliriz ezen taraf da.Tamam bir ülkeyi bir arada tutan önemli şeylerden biridir, birleştiricidir millet kavramı ama bu kadardır.Bu iş ırkçılık boyutuna ulaştığında ise ortada bir kin ve nefret doğuyor, ya ne gereği var abi o insan senin komşun, arkadaşın, yoldaşın, sırdaşın nereliymiş kimin nesiymiş bırakın artık şu zihniyeti.
İyi kötü çok fazla anımı içinde barındıran, değerini çok sonra anladığım cağnım şehir.
Eskişehir'i gezmeliyiz kafasında olanların gittikleri ilk yer Sazova'dır ama bana gelen misafirlerimi hiçbir zaman oraya götürmedim bunu da belirteyim.Aldım onları barlar sokağı'na, adalar'a, konsept kafelere, balmumu müzesine falan götürdüm.Ulaşım konusuna gelirsek eğer şehrin diğer ucuna gitmiyorsanız her yere yürüyerek gidin arkadaşlar.
Arkadaşımla sabaha kadar cam açıp muhabbetin dibine vururduk, gülmekten artık karnıma ağrılar girerdi.

Sevgilimi msn'e çağırırdım, çevrimiçi olduğundaki o mutluluk nasıl güzel bir şeydi (bkz: hadi iki dakika cam açsana göreyim azcık)

Kuzenimle deli gibi oyun oynardık, mayın tarlasındaki taktiği çözdükten sonra neyse ki yenilmelerden kurtulup işte şimdi başlıyoruz madafaka moduna girmiştim.

Saçma sapan sesler yollayabiliyordun inek şaban'ın sesi olsun, şener şen'in replikleri olsun, atakule'den at beni gülüm amman amman tarzında şarkılar olsun eğlendiriyordu.

Bir kez msnim hacklendi, bunu yapanın da hala yakın arkadaşım olduğunu düşünürüm.Çünkü muhteşem sherlock vari yeteneklerimle yıllar sonra aramızda geçen şifre muhabbetinde kendini ele verecek bir cümle kurmuştu farkında olmadan ve o zaman emin olmuştum.

Sonuç olarak msn'in yerini hiçbir şey tutmaz, o hazzı hiçbir platform veremez benim gözümde.Arkadaşımla çok aramıştık ona benzer bir şey ama maalesef bulamamıştık.
Küçükken 2.5 liraydı tavuk döner, gayet tüm ekmeğe dolu doluydu ama dediğim gibi "küçükken", şu an 2 liraya döner artı ayran almak abi ben kendimi sevmiyorum demenin eylemsel şeklidir.
Büyük kitlelerce yanlış anlaşıldığını düşündüğüm, saçma sapan fontlarda dövmesini yaptırarak “yha bak bu da anı yaşa demek, ben bağımsız insanım ehehe :))” tarzı bir kekolukla, poku çıkarılan bir söz.
İzledikten sonra bünyede, “vay anasını ben de böyle olmak istiyorum” etkisi yaratan filmdir ama kabul edelim ki bunu yapmak için bir adet kardeşyan popişine sahip olmamız gerekiyor.Sen filmi izlerken üzerine düşen cips kalıntılarını, masaya sıçrayan kolayı falan temizle önce.
Sınav haftamız, tüm gece arkadaşlarla çalışmışız sabahlamışız saat 10’da sınavımız var.Elimize ne geçtiyse giydik, saç baş karışmış, bilgiler uçmasın diye üstün bir çaba sarf ediyoruz, son çırpınışlar içerisindeyiz vardık durağa.Tramvay geldi, her zamanki gibi de kalabalık neyse iki arkadaşım bindi, tam ben bineceğim derken laaps kapandı kapı uçtu gitti tramvay.Filmlerdeki ayrılık sahnelerindeki gibi uğurladım tramvayı, arkadan da acıklı bir müzik; içimde sınava yetişemezsem çaresizliğiyle oturdum duraktaki banka.İnsan sabahın o saatinde kabullenemiyor, acaba diyorum uyanmadım da bu bir kabus mu, çünkü tam kabusluk bir vaziyet.Lan diyorum ne yapsam, taksi mi tutsam, uçak mı kiralasam, portal mı açsam sonra bir baktım bizim okula giden tramvay geliyor hem de bomboş.Öyle hızlı gitmişim ki okula arkadaşlar kapının önünde daha yeni sigarasını yakarken yetiştim.
Benim şu an diyeceğim şeyler belirli düzeyde ingilizcesi olanların ilerletebilmesi için gerekli olan bir bilgidir.
-Türkçe düşünmeyi bırakın, size kurulan ingilizce cümleyi türkçeye çevirmeyin türkçedeki karşılığını aramayın zaten o cümlede denilmek isteneni anlıyorsunuz merak etmeyin.
-Günlük hayatta kendi kendinize konuşurken ingilizce cümleler kurun.
-İngilizce dizileri kulaklıkla izleyin bu sayede dile daha aşina hale gelirsiniz.
-Hata yapmaktan korkmayın, kimse mükemmel bir gramerle cümle kurup kurmamanıza dikkat etmiyor günlük hayatta.
-Örneğin yemek tarifi mi bakıyorsunuz, açın youtube’dan ingilizcesine bakın.
-Her gün yeni kelimeler öğrenin, merak edin ve araştırın.Araştırırken karşınıza çıkan bilgilerle yeni şeyler de öğreniyorsunuz.