Postmodern pazarlamanın pazarlama yazınında yerini almaya başlamasıyla birlikte yeni pazarlama kavramları da ortaya çıkmıştır. Günümüzde yeni bir pazarlama kavramı olarak ortaya çıkan “Retro Pazarlama” ilk olarak Stephen Brown tarafından ortaya atılmıştır. Retro pazarlama, “Bir önceki tarihsel döneme ait ürün veya hizmetin canlanması veya yeniden başlatılmasıdır” olarak tanımlanmaktadır. Retro pazarlama, geçmiş döneme ait çağrışımlarla (müzik, koku, filmler, kitaplar vb.) farklı bir pazarlama yaklaşımını ortaya koymaktadır.
niş pazarlama; önce faaliyet gösterilen pazardaki tüm tüketici gruplarını gözden geçirmek, sonra pazarda tatmin edici bir şekilde hizmet sunulmayan boşlukları belirlemek ve en sonunda bu boşluklardaki karşılanmamış olan ihtiyaçları tatmin edebilecek şekilde işletmeyi konumlandırmaktır. büyük rakipler karşısında yaşamaları zor olan işletmelerin güvenli ve kar edebilecekleri bir pazar bölümü bulup tüm kaynaklarını burada toplamaları ve bu pazar bölümünde uzmanlaşmalarıdır.

Tüketicinin tatmin edilmesi ve sosyal sorumluluk bilinci ile hareket edilmesi gerekliliği sonucunda, işletmelerin tüketici çıkarlarını ön plana alması ve ürünlerini müşterilerine daha etkili yöntemlerle sunmalarına olanak tanıması, işletmelerin sunduğu ürün veya hizmeti alma olasılığı yüksek müşteriler ile kişisel iletişim kurulmasına yönelik olması ve onlar ile uzun süreli ve karşılıklı ilişkiler kurma tüketiciye en az aracı kullanarak ulaşmayı hedefleyen pazarlama stratejilerinin temel özelliğini oluşturmaktadır.

Nişteki müşterilerin, birtakım tatmin edilmemiş özel ihtiyaçları vardır ve onlar, bu ihtiyaçları en iyi karşılayacak işletmeye istediği yüksek fiyatı ödemeye hazırdırlar.

Niş pazarlama uygulayan işletmede bu sayede nişe sunduğu ürün yada hizmete eklediği değerle sayesinde önemli bir kar payı koyabilir.

Niş pazarlar, rekabetin bulunmadığı ya da çok düşük olduğu pazarlardır. Bir takım özel istek ve ihtiyaçlara sahip sınırlı sayıda tüketici ve/veya örgütün yer aldığı bu pazarda tüketicilerin yeterli satın alma gücü vardır
nörobilimdeki fMRI, EEG, MEG gibi beyin görüntüleme tekniklerinin pazarlama alanına uygulanmasıyla gerçekleşmektedir.
işletmelerin sunduğu ürün ve hizmetler bazında, müşteriye duyusal, duygusal, bilişsel, fiziksel ve sosyal açıdan oluşan bütünsel deneyimler sağlamak ve bu deneyimleri stratejik olarak yönetmek şeklinde ifade edilmektedir. Bu yaklaşıma göre, günümüzde başarılı müşteri ilişkileri ancak bütünsel deneyimlerin sağlanması yoluyla gerçekleşebilmektedir.
Günümüzde enformasyon ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı değişimler ekonomi alanı da başta olmak üzere, mikro ve makro düzeyde birçok alanda dönüşümün gerçekleşmesine neden olmuştur. İşletmelerin için de faaliyette bulunduğu dönem, müşterinin temel güç dengesi kaynağı olduğu "müşteri asrı" olarak tanımlanmaktadır. Keskin rekabet koşullarında işletmelerin müşterilerine karşı göstermiş olduğu tutumlar, işletmelerin başarılarında belirleyici bir faktör olarak önem kazanmaktadır. Kütlesel pazarlamadan bireysel pazarlamaya doğru bir eğilimin olduğu böyle bir ortamda "müşteriler ile kurulan bireysel, güçlü bağların" odak noktasını oluşturduğu ilişkisel pazarlama yaklaşımı ve bu yaklaşım temelinde bilişim teknolojisindeki gelişmeler ile geleneksel pazar etkileşiminin yıkıldığı elektronik pazar alanında, ortaya çıkan bağlamsal pazarlama stratejisi ön plana çıkan kavramlar arasında yer almaktadır.