reklam kokan bir başlık.
10 temmuz 1952’de kurulan sendikadır. Bir gazeteci olarak mesleğimizi sürdürürken yaşadığımız zorlu koşulları göz önüne aldığımda gerçekten gerekli bir kurum olduğunu düşünüyorum. Bugün ise sendikanın akademi kolundaki bir eğitime katıldım. Açıkçası böylesine verimli etkinliklerin ücretsiz olarak sunulmasını çok faydalı buldum. Etkinliklere şu linkten ulaşabilirsiniz: Tgs akademi eğitimleri
Bunun dışında gazeteciler cemiyeti’nin de eğitimlerine katılmakta yarar var.
Bunun dışında gazeteciler cemiyeti’nin de eğitimlerine katılmakta yarar var.
Ankara’da faaliyet gösteren meslek cemiyetidir. Yakın zamanda cemiyetin veri gazeteciliği eğitimine katıldım ve fazlasıyla verim aldım. Bu tarz oluşumların projelerine daha fazla destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gazetecilik mesleğini daha nitelikli bir biçimde sürdürmek için buna ihtiyacımız var açıkçası.
Son feci bisiklet'in eğlenceli mi yoksa hüzünlü mü çözemediğim, modern zamanlar şarkısından sonra ikinci favorim olan şarkısıdır.
4250 tl + agi olarak açıklanmış ücrettir. damga vergisi de kaldırılarak iş verenin üzerinden yük kaldırılması amaçlanmış.
yapılan artış %50 gibi görünse de, 380 dolardan 270 dolara sert fırlamış artıştır (!)
yapılan artış %50 gibi görünse de, 380 dolardan 270 dolara sert fırlamış artıştır (!)
Sarıyer’e bağlı bir mahalledir. İstanbul’daki köprülerden bir tanesinin de bulunduğu yerdir. Fakat doğası İstanbul’un beton mezarlığı olmasına rağmen varlığını koruyor. Yakın arkadaşımın yaşadığı yer olduğu için gitmiştim. İsmi fazlasıyla hoşuma gidiyor ve orhan veli’nin garip akımını hatırlatıyor bana. Zaten benim de garipçilerden pek bir farkım yok gibi. Bir ara yakın arkadaşım şiirlerimi bu akımın tarzına benzetmişti. garip bir şekilde hoşuma gitmişti.
İranlı şair. On dördüncü yüzyılda yaşamış ve iran edebiyatındaki varlığıyla halen daha önemli bir yere sahip olan kişilerdendir. Şu aralar pek fazla duymaktayım adını. Sanırım farsça öğrenmeye başlamış olmamın belirgin bir etkisi var bu durumda.
Cinsel ilişki sırasında kişinin onayı olmayan bir eylemin yapılması için partnerin ısrar, duygusal manipülasyon ve yalanla karşısındakini ikna etme sürecine denir. Birçoğumuz onay inşası süreciyle karşılaşıyoruz ve farkına varmamız bazen fazla zor olabiliyor. Çünkü cinsellikte sınırlarımızı sevdiğimiz ve güvendiğimiz insanlar daha sık aşıyor ya da aşmaya çalışıyor. Cinsel şiddete uğradığımız gerçekliğini kabullenmek zihnimizde o kadar da kolay olmuyor. Dur dediğinde durdan anlamayan ve dürtülerinin ardına sığınan o kadar çok kişi var ki sağlıklı bir cinsel hayata sahip olmak pek mümkün değil özellikle bizimkisi gibi geleneksel yapıdaki bir toplumda.
Onaysız ya da onay inşası ile bir bireye karşı cinselliğe yönelik olarak uygulanan tehdit ve teşebbüsleri içeren eylem ve davranışlardır. toplumda ise yetersiz bir oranda da olsa sadece tecavüz odaklı bir farkındalık var fakat cinsel şiddete bireyler evlilik içinde de fazlasıyla maruz kalıyor. Birini sekse ikna etmek de cinsel şiddettir ama bu şiddet çoğunlukla görmezden geliniyor. Buna rağmen etkisi her şekilde travmatiktir. Cinsellikte onay alınmamış her istek cinsel şiddettir. Onay almak için uygulanan tehdit, duygusal manüplasyon ve ısrar gibi eylemler cinsel şiddetin kapsamındadır.
Sanırım bu ülkenin en büyük problemi. Herkesin her şeyi istediği gibi konuşup, istediği gibi tartisabileceğini düşündüren cahil özgüveni... Gerekirse simit ye diyenin simit yememesi, telefon kullanmayı bile bilmeyen dayıların telefonu lüks zannetmesi, ekonomi bilmeyenin hüküm verilmiştir demesi yani özetle herkesin her boku bilmesi... bu ülkede bir bilene soralım demek bu kadar zor olmamalı.