bazı insanlar var ki bir anlık cesaretle yola çıkıp hayatları boyunca gezgin oluyorlar ve sabah 8 akşam 5 düzenine sıkışmadan yaşayabiliyorlar. bunu nasıl yapabildiklerini çok merak ediyorum.
her ölümlü insan gibi cumhurbaşkanımızın vefatından sonra çıkacak kaos sonrası akparti'li insanlar tarafından meclise sunulacak ve kabul edilecek kanundur. herhangi bir ortamda kendisine hakarette bulunan insanlar hapse atılacaktır. (bkz: atatürk'ü koruma kanunu)
Güvenparkta gevrek simidi, sakaryada eğlencesi, karanfilde gece seyyar satıcıları, dostta buluşmaları, olgunlarda korsan kitabı, kocatepede maneviyatı, kumrularda lahmacunu, izmir caddesinde alışverişi ile ankaranın meşhur meydanıdır.
türkiye cumhuriyetini 15 er yıl yöneten iki devlet adamının gezgin sözlük yazarları tarafından kıyaslandığı başlıktır.
yediğini içtiğini kılık kıyafetini, fikirlerini eylemlerini v.s karşılaştırabilirsiniz.
atatürk rakı içerdi.

tayyip erdoğan ayran içerdi.

biri destandır. diğeri hikaye...
cübbeli ahmet hoca gibilerinin ortaya atmış olduğu palavralardandır, kuranda bu konu ile ilgili net bir bilgi yoktur hatta bu sözün aleyhine ayetler vardır.

// EDİT // Ayet kanıtı isteyen bazı arkadaşlar olmuş;

2/BAKARA-62: Şüphesiz ki iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve sâbiîlerden Allah'a ve ahiret gününe inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.
Dün gece arkadaşıma gitmeye çalışırken google haritaların beni çıkardığı yol piyerlotinin üstündeki mezarlıklardı. Yol diye gösterdiği yer mezarlığın içinde duvarlara sıfır çıkmaz bir yoldu. Kapıdan dışarısındaki arabaları görmek ama. çıkamamak, duvarlara sıfır yolda geri geri çıkabilmek, (yol düzde değil ve direkelr var yer yer) bir saatimi aldı. Sağ sol aynalarım biraz hasar görmüş olabilir. İnsanların eve gittiği kestirme yoldu sanırım duvarların üstüne çıkıp yürümek zorunda kaldılar. Çıktım döndüm bu sefer diğer taraftaki çıkmaz yola gonderecekken beni çocuklar imdadıma yetişti. Abla şurdan at kendini dışarı dediler. Yoksa halim haraptı. Kimsenin tepki vermeyip duvar üstünden yürüyerek gitmelerinden bu durumun hep yaşandığını düşündüm. Girişinde herhangi bir uyarı da yoktu. Komik mi? Sanırım ama yaşarken hic öyle olmuyor
Hayatın anlamı = ölmeden cevabını asla bilemeyeceğin, belki de öldükten sonra bile bilemeyeceğin şey.

Yani bunun cevabını yaşayan hiçkimse sana veremez. Bence doğru cevabı ölünce göreceğini umarak yaşa ama acele etme nasılsa ölüp göreceğin için yaşadığın sırada hayatın anlamını arayarak geçirdiğin zaman boşa gidecek. Aynı benim bok yoluna giden günlerim gibi. Hayatta (tamamen tesadüfi bi evrende biyerde algıya sahip bir birey) olduğuma göre bunun ne kadar sonu olmayan gereksiz bir düşünce olduğunu kabullenip biranonce bosvermeni öneririm. Benim gibi :)