bu hikayeyi çocuklukta duyduysanız yeri genelde pazar kahvaltılarıdır. bizimkilerin ilk tanışmaları kütüphanede olmuş. birbirlerine kitap önermişler ve değiş-tokuş yapmışlar. e haliyle kitabı geri almak için de tekrar buluşmak gerek. böyle böyle derken başlamışlar. şimdileri düşününce oldukça naif geliyor bana.

o zaman yollayın gelsin bakalım. daha dinlenesi hikayeler vardır diye düşünüyorum ben.
fırın boş olsa bile evi kaplayan bir şey pişiyormuş hissiyatı, ıhlamur kokusu, duvar saatinin çıkardığı ses ve olmazsa olmazı saksıdaki fesleğen.
insanın yaşı olgunlaştıkça farkına vardığı yadsınamaz hakikattir.

hayatında olumlu ya da olumsuz bir şeyler olur ve bunların istemsiz şekilde hayatında tesiri de olur. paylaşmak istersin anne babanla hafiflemek için ya da sorumluluk bilinciyle anlatırsın. esasen yaptığın şey serde naiflik barındırır, bununla beraber ağzından çıkan cümleler kendinin değildir artık. onların da tuttuğu bir halat olmuştur bunlar.

farzı misal onlar dost olsalar "bu halatı nerden çekmem gerekir?" diye sana sorarlardı ya da seni senden daha iyi tanıdıklarını bildikleri (?wtf?) için bir şey yapmaya girişmeleri beklenmezdi. nihayetinde ipin nereden çekileceğini kendi hayat saikleriyle yaparlar ve daha üzücü olanı bunun kendi hayatları olmadığını çoğu zaman fark etmeden yaparlar.

"şunun ucundan tusana" diye onlara verdiğin halat gün gelir seni sıkmaya başlar. bir gün fark edersin nefes alamaz olmuşsun ve bilincini kaybetmişsin. o andan sonra aldığın nefesin hükmünü sorgulayamazsın bile. bravo, yaşarken intihar ettin (!)

şahsen bu hususta en nefret ettiğim şey anne babamdan "aferin" lafını duymak oldu. artık anlıyorum bu lafı duyunca bir şeyleri doğrudan doğruya yanlış yapıyorum. aferin lafı, benim istediğimi yaptın demekti çünkü.

hayırlı evlat olmaya çalışmak dünyada bir insanın kendisine yapabileceği en aptalca şey. yaptım, ordan biliyorum.
türkiyeyi gerçekten çok seven ve sesiyle bana en zor zamanlarımda umut veren hollandalı gerçek mizk ve sanat yapan sanatçı

The Gathering grubunun vokalisti ve bestecisiydi sonra yine benim için çok özel olan (bkz: anathema) grubunun gitaristi olan (bkz: danny cavanagh) ile özel işler yapan yüzünde gerçekten umutlarınızı görebileceğiniz yüze sahip insan

ayrıca (bkz: karsu)nun (bkz: jest oldu) şarkısına beste yapacak kadar türkçe bilen ilginç bir insan ki kesinlikle tavsiye ederim izlemenizi ve dinlemenizi çünkü böyle canlı performans sergileyen insanlar türkiyede oldukça az

gerçek sanatçılar ender bulunuyor ve değerleri bilinmiyor gerçekten
dinleyin ce dinlettirin bu ablamızı