#tüm son-ortadogu-bukucu entry'leri
Yaklaşık 45 dakika sonra sahnelerin tozunu attıracak olan büyük müzisyen.
Geçen hafta bu zamanlar oğlunu ve arkadaşlarını (bkz: duman) dinledikten sonra batu babaya ayıp ettik ne zamandır dinlemedik dedim. Bunu dedikten sonraki ilk sahnesine koşa koşa geldim.
Geçen hafta bu zamanlar oğlunu ve arkadaşlarını (bkz: duman) dinledikten sonra batu babaya ayıp ettik ne zamandır dinlemedik dedim. Bunu dedikten sonraki ilk sahnesine koşa koşa geldim.
aklıma hayko cepkin’in yol gözümü dağlıyor şarkısını getiren başlık.
Bence listenize ekleyin, güzel parçadır.
Bence listenize ekleyin, güzel parçadır.
Dün bir oturuşta yine yeniden sadık hidayet’in kör baykuş kitabını okuduğumu belirtebildiğim başlık.
“Yalnız ölüm yalan söylemez!”
“Yalnız ölüm yalan söylemez!”
mevlana celaleddin-i rumi’nin biricik aşkı.
İran’ın Tebriz şehrindendir. Bir nevi gezgin bir derviştir. Lakin din alimi, şeyh falan değildir.
İran’ın Tebriz şehrindendir. Bir nevi gezgin bir derviştir. Lakin din alimi, şeyh falan değildir.
Müstakbel trafik magandalarının gerçekleştirdiği eylem.
Hiçbir şey olmayacak, ehliyetlerini de bir şekilde alacaklar. Aradan aylar, yıllar geçtikten sonra ya babası ya da oğlu trafikte tartıştığı birini dövecek veya öldürecek.
Ne de olsa burası Türkiye!
Hiçbir şey olmayacak, ehliyetlerini de bir şekilde alacaklar. Aradan aylar, yıllar geçtikten sonra ya babası ya da oğlu trafikte tartıştığı birini dövecek veya öldürecek.
Ne de olsa burası Türkiye!
Bugün yine intihar notunu izlediğim güzel abimiz.
Şahsen tanımam kendisini ama o videosunu izleyip çok kadeh kaldırdım.
Ruhu şad olsun!
o not
Şahsen tanımam kendisini ama o videosunu izleyip çok kadeh kaldırdım.
Ruhu şad olsun!
o not
Sosyal medyada gündem olmasa katili küçücük bir cezayla sıyrılacak anne.
Nasıl bir bataklıkta yaşıyoruz hâlâ daha anlamış değilim.
Nasıl bir bataklıkta yaşıyoruz hâlâ daha anlamış değilim.
Damıtılmış şaraptan elde edilen yüksek alkollü içecektir. Yemeklerden sonra bir kadehi aşmayacak şekilde mideyi rahatlatmak için içilir.
hayatınızda ilk defa deneyecekseniz eğer sadece tadına bakın. Yok kardeşim ben içmeden duramam, şişenin dibini göreceğim diyorsanız bir arkadaşınızı ayık kalmaya ikna edin.
Üst üste shot olarak içerseniz hayatınızda ilk defa gördüğünüz bir kadına ilan-ı aşk edebilir, çadırınıza kusabilir veya dayak yiyebilirsiniz.
Benzeri olaylar bir arkadaşın başına gelmiş, sizin de başınıza gelsin istemem.
Kararında içiniz.
hayatınızda ilk defa deneyecekseniz eğer sadece tadına bakın. Yok kardeşim ben içmeden duramam, şişenin dibini göreceğim diyorsanız bir arkadaşınızı ayık kalmaya ikna edin.
Üst üste shot olarak içerseniz hayatınızda ilk defa gördüğünüz bir kadına ilan-ı aşk edebilir, çadırınıza kusabilir veya dayak yiyebilirsiniz.
Benzeri olaylar bir arkadaşın başına gelmiş, sizin de başınıza gelsin istemem.
Kararında içiniz.
sadık hidayet’in halen daha yasaklı olduğu memleketinde bastıramadığı ilk kitabı. hindistan’da bulunduğu dönemde bombay’da basılmıştır. Türkçemize ise büyük üstad behçet necatigil tarafından kazandırılmıştır.
--- spoiler ---
“Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.” Diye başlar kitap. Daha en baştan demiştir en sonda diyeceğini. Sözleri git gide ağırlaşacak, kalp taşımaz olacak anlarsın ama öyle çeker ki kendine, devam edersin.
“Bütün hayatımı bir salkım üzüm gibi avucumda sıkmak istiyorum...” derken dişlerini sıkar, ellerini yumruk yaparsın. Geçmiş olsun, Artık hidayet’in dünyasındasındır.
“Tek tesellim, ölümden sonra hiçlik ümidiydi; orada tekrar yaşamak düşüncesi içime korku salıyor, beni hasta ediyordu.” ve bu kelimeler ölümü düşürmüştür aklına. Sonrası tehlikeli bir yolculuktur.
Ama Rotayı çizmiştir bir kere, adeta o yola koymaya çalışır bizi ve der ki; “Bizler ölümün çocuklarıyız, hayatın aldatmacalarından bizi o kurtarır. Hayatın derinlerinden seslenir, yanına çağırır bizi.”
Kitap biter. sen, “Kesik, kopuk, tutarsız düşüncelerle” baş başa kalırsın.
--- spoiler ---
--- spoiler ---
“Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.” Diye başlar kitap. Daha en baştan demiştir en sonda diyeceğini. Sözleri git gide ağırlaşacak, kalp taşımaz olacak anlarsın ama öyle çeker ki kendine, devam edersin.
“Bütün hayatımı bir salkım üzüm gibi avucumda sıkmak istiyorum...” derken dişlerini sıkar, ellerini yumruk yaparsın. Geçmiş olsun, Artık hidayet’in dünyasındasındır.
“Tek tesellim, ölümden sonra hiçlik ümidiydi; orada tekrar yaşamak düşüncesi içime korku salıyor, beni hasta ediyordu.” ve bu kelimeler ölümü düşürmüştür aklına. Sonrası tehlikeli bir yolculuktur.
Ama Rotayı çizmiştir bir kere, adeta o yola koymaya çalışır bizi ve der ki; “Bizler ölümün çocuklarıyız, hayatın aldatmacalarından bizi o kurtarır. Hayatın derinlerinden seslenir, yanına çağırır bizi.”
Kitap biter. sen, “Kesik, kopuk, tutarsız düşüncelerle” baş başa kalırsın.
--- spoiler ---