paypal, İnternet üzerinden çalışan online bir ödeme sistemidir. kredi kartı kullanarak veya kullanmayarak, İnternet üzerinden güvenli alışveriş yapılmasını ya da istenilen kişiye sadece bir e-posta adresi aracılığıyla para gönderilmesini sağlayan bir kuruluştur.

türkiye'de işlem görmemektedir bunun nedeni ise Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na (BDDK) yaptığı lisans başvurusu red edilmiştir.

türkiye'de yaşamanın zorluklarından biri olarak en basitinden yurt dışından öyle rahatça freelance iş alamazsınız çünkü şirketler çoğunlukla paypal üzerinden ödeme yapar ve ülkemizde paypal olmadığı için şirketler ödeme yapamaz. bunun sonucunda ya çalışamazsınız ya da çalışsanız bile paranızı alamazsınız.

evet, bugün aldığım, saatlik 20 dolar ücreti olan işi sadece bundan dolayı kaybettim. agresifim biraz.
Altın leopar ödülünü kazanmış film. İzledikten sonra aklımda soru işaretleri oluşmasına sebep oldu. Bir süre üzerine düşünmek gerekiyor sanırım. Genel itibariyle beğendim
öncelikle tanım: kabul edin, yadsınamaz gerçekliktir.

bundan yıllar önce üniversite yıllarımda ilk künefeyi arkadaşlarımın ısrarı üzerine denedim. ne gariptir ki o sabah da annem kahvaltıda kaşarlı tost yapmıştı. tadına bakar bakmaz "ben bunu daha sabah yedim" demiştim. evet oydu, kaşarlı tosttu bu, başka bir şey olmasına imkan ve şerait bulunmuyordu!

aksi görüşü savunanlar hemen türeyecek ve "ama bunda fıstık da var yaa" diyeceklerdir. sizler bunu yazmadan (ve bittabi sizleri kızdırmadan) tanımıma fıstık eklemesi de yapabilirim: "künefenin şerbete batırılmış fıstıklı/kaşarlı tost olması"
Öncelikle bu yazıyı yazmak için bir süre geçmesini bekledim çünkü anlık sinirle olayı olduğundan daha olumsuz göstermek -tabiri caizse çirkef müşteri rolüne bürünmek- istemedim. Ancak sizin de anlayacağınız üzere saç ekimi maceramdan hiç de memnun değilim.

İlk görüşmede her şey çok güzeldi. 20 yıllık bir kurum olunduğundan, profesyonel bir hizmet verildiğinden, itibarlarını korumak durumunda olduklarından vb. bahsedildi.

Saç ekimini bir doktor yapacaktı ve her şey harika ilerleyecekti. Saç ekimini bir doktorun yapması Bursa’da görüştüğüm diğer yerlerde sunulmayan bir hizmet olduğu için kabul ettim, fiyatta anlaştım ve oradan ayrıldım.

Operasyon günü geldi, merkeze gittim, hemşireler gayet sıcakkanlı ağırladı. Saç kesimine aldılar ve beni mutsuz eden şeyler işte burada başladı.

Öncelikle saçımı kesen hemşire (daha sonra da saç ekiminde yer alacak ve beni yine mutsuz edecekti o yüzden bu hemşireye hiç sevmediğim ilkokul öğretmenim olan Nesrin adını veriyorum) adeta bir koyun gibi kırptı. Kulaklarımın üzerinde saçlar kaldı, kesim sırasında canım acıdı çünkü makine saçlarımı koparttı. Tabi ki ortamı germemek ve huzuru kaçırmamak için hiçbir şey yokmuş gibi gülümseyerek ekim odasına gittim.

Ekim odasında doktor yoktu. Saçımı kim ekecek dediğim oradaki hemşireler hepimiz dedi. Doktorun tek başına ekim yapmadığını elbette biliyorum ancak orada hiç olmaması en başta bana vaat edilen hizmeti almamam anlamına geliyordu. Bana doktorla ekim yapılacağı söylendi ve doktor yoktu. Bugün (29.06.2020), oradaki görevli kişiye şikayetimi dile getirdiğimde bana “İstanbul’dadır” yanıtını verdi. -İstanbul'dadır-. Bana böyle demediniz dediğimde ise özür diledi. Orada doktoru görmeyince çıkıp gitmeliydim.

Saç ekimi öncesinde sabahtan hafif bir kahvaltı yapılması gerekiyormuş. Ancak bir gün önce beni arayan görevli kahvaltı yapmadan gelin dediği için ben aç gittim ve anestesi midemi bulandırdı. Donör alımı bittiğinde kustum ve yemek yemeden ekime geçtim. Bu yüzden anestesi verilmedi sanıyorum çünkü ekim boyunca bilincim açıktı ve keşke açık olmasaydı.

Ekimi sadece 2 hemşire yaptı. Başlangıçta 3’tü sonra biri aralarından ayrıldı. 2 tane oldukça genç kadın -20, 25 yaşlarında- ekimi yaptıkları süre boyunca inanılmaz bir muhabbet tutturdu. Özellikle Nesrin o kadar çok konuşuyor ki erkek arkadaşıyla olan ilişkisini, sinirli bir insan olduğunu dile getirmesini ve işyerinde mutsuzluklarını hala hatırlıyorum. Çok dikkatle yapılması gereken bir operasyon sırasında bu kadar koyu bir muhabbetin ekimin kalitesini nasıl etkilediği hala kafamda bir soru işareti. Açıkçası çok iyi bir ekim olduğunu düşünmüyorum. Bugün kabuk dökme yapıldı ve kafamın şu anki görüntüsü bile beni memnun etmiyor. Bunların da hepsi dökülecek ve geri kalanlar benim olacak. Zaten 2 genç kadının aşırı bir dedikoduyla ektiği saçtan çok da bir şey beklememek lazım.

Ekim bittikten sonra kalktım, sersemliğim devam ettiği için Nesrin’in sağa dönün sola dönün direktiflerini tam anlayamadım. Nesrin gerçekten sinirliymiş, beni sert bir tonda azarladı ancak sert bir geribildirim alınca hemen pişman oldu sanıyorum. Estetik operasyon sonunda azarlanmak? Bu bile ayrı bir hikâye konusu…

Operasyon bitti, çok kötüyüm başım dönüyor ve bana kimse biraz uzanın demiyordu. Nesrin bir an önce beni sepetleme derdindeydi. Ben de Nesrin ile daha fazla uğraşmak istemediğim için bir an önce kaçtım. Operasyondan sonra bir doktor kontrolü falan tabii ki yok çünkü doktor yok…

2. gün ilk yıkamaya gittim. İlk yıkamada oldukça güleryüzlü bir hemşire saçımı yıkadı. Ohh sonunda güzel bir hizmet aldım derken eve geldikten sonra ilk yıkamayla ilgili öğrendiklerim beni yine kızdırdı. İlk yıkamada losyonun 1 saate kadar kafada kalması, saç diplerinin yumuşaması ve yıkamanın sonra yapılması gerekiyormuş. Losyon benim kafamda maksimum 10 dakika kalmıştır. Yani iyi hemşire de kalbimi kırdı.

Bugün 10. gün kabuk dökmeye gittim. Kabuklarım döküldü, iyi hemşire yine oradaydı. Şimdi ne yapmam gerekiyor dedim, PRP, mezoterapi vb. bilgilendirmesini istediğim, ben sorunca anlattı. Maalesef ayrıntılı bir bilgilendirme, farklı tedavi seçenekleri gibi konularda bir bilgilendirme prosedürü yok.


Artık tek ümidim ekilen saçın çıkması ama dediğim gibi sonucun beni memnun edeceğini hiç sanmıyorum.

Hikayemin Bursa’da saç ekimi yaptırmak isteyen herkes için yararlı olması dileğiyle.

Saçla kalın.
prof. dr. naci görür tarafından gerçekleştirilen deprem uyarısıdır. kanal istanbul'un marmaya açıldığı kıta sahanlığında canlı fayların olduğunu uyararak, tetiklenmesi durumunda 7.3 depremin geleceğini ve bölgenin haşat olacağını belirtmiştir. ve bu konunun da şakasının olmadığını vurgulamıştır.

ama rant için, beton sevdası için vazgeçilemeyen bir sevda bu kanal istanbul.

kaynak
kullaklığın icandından habersiz olan insan türü.
yurtta her sabah telefonla şarkı açar. en sonunda da dayak yiyen insanımsı kişilik
komiik ingiilizce tonu ile hep yüzünüzü güldürerek konuşturan karşı cins.
görüldüğü ve sanıldığı kadar kolay olmayan ve ustalık gerektiren meslek
insanın içinde olmalı. herkes kitap yazamaz. insanın iilgisini cekecek yazılar yazmalısınız.