Almanya'da bulunan bir liman şehridir. Çoğu kişi liman şehri olduğu için hamburg'u hep deniz kenarında sanar ama aslında elbe nehri üzerinde kuruludur. görülmesi gereken st.pauli adında anarşist bir semti vardır. öyle ki semtin kendiyle aynı ismi taşıyan futbol takımının siyah renk üzerine kuru kafalı bayrakları vardır ve bölgede punk kültürü canlıdır. reeperbahn adında Amsterdam'daki red light benzeri bölgesi vardır.
ruja benzer dudak koruyucu kullanılması ve spor aktiviteleri harici ağda ile bacak kıllarının aldırılması bu kategorinin öncüleridir.
genel de üniversite kulüplerine katılarak yapılan bir eylemdir. bölümünüzden farklı kişiler ile arkadaşlık yapılması tavsiye edilir. mazallah çıkar uğruna kullanılabilirsiniz.
Tanrılar şerefine toprağa şarap dökme. Giden bir kişinin arkasından su dökülmesiyle bağlantılı mı diye merak etmişimdir lakin kesin bir bilgile ulaşamamıştım.
Erasmus yaparken yunan arkadaşlarımdan ayrılırken arkalarından toprağa şarap dökerek kendimce şov yapmıştım.
Erasmus yaparken yunan arkadaşlarımdan ayrılırken arkalarından toprağa şarap dökerek kendimce şov yapmıştım.
Gezgin sözlük olarak yapabileceğimiz güzel bir etkinlik olabilir. Yönetici arkadaşlar da onay verirse bu başlık altından organize olunabilir.
Eğer ki olursa şahsımca olması gereken bazı kurallar :
Tek tip hediye olmalı ( kitap , magnet , kartpostal vb gezginlik ile ilgili olabilir)
Karışıklık olmaması için herkes en uygun fiyatlı kargo ile hatta şubeye gönderi kullanmalı(ptt şubeye teslim bu konuda çok basit ve uygun fiyatlı)
Daha fazla detay yöneticiler onay verirse konuşulup görüşülebilir.
Eğer ki olursa şahsımca olması gereken bazı kurallar :
Tek tip hediye olmalı ( kitap , magnet , kartpostal vb gezginlik ile ilgili olabilir)
Karışıklık olmaması için herkes en uygun fiyatlı kargo ile hatta şubeye gönderi kullanmalı(ptt şubeye teslim bu konuda çok basit ve uygun fiyatlı)
Daha fazla detay yöneticiler onay verirse konuşulup görüşülebilir.
istiklal caddesi üzerinde yer alan , sanat için alan.
görme biçimleri gibi efsane bi sergiye 2017 yılı içerisinde ev sahipliği yapmıştır.
istanbul'da yaşamayı anlamlı kılan mekanlardandır, ücretsiz olarak gidip gezebilirsiniz.
web sitesi
görme biçimleri gibi efsane bi sergiye 2017 yılı içerisinde ev sahipliği yapmıştır.
istanbul'da yaşamayı anlamlı kılan mekanlardandır, ücretsiz olarak gidip gezebilirsiniz.
web sitesi
yeni döndüğüm saraybosna gezisinden sonra gitmeyi düşünenlere birkaç tavsiye bırakmaya karar verdim. öncelikle 6 kişilik bir grupla gittiğimi belirteyim. konaklayacağımız yeri booking üzerinden bulduk, geceliği 20euroydu, konum olarak sebilden yukarı küçük bir tırmanış yapmanızı gerektiren bir yerde. ama evin sahibi muhteşem bir insan. ev çok temiz ve konforlu. sanırım boşnaktı ev sahibimiz, bize biraz savaş yıllarından bahsetti. insanları pek konuşmayı sevmiyor ama tarihi öğrenmek için yerlisiyle konuşmak her zaman daha iyidir. sarajevo garden apartment gideceklere tavsiyemdir. yemek olarak mutlaka başçarşıda böreğinizi ve cevapinizi yiyin. cevapiyi sebili arkamıza alıp dümdüz ilerlediğimizde karşımızda kalan lokantada yedik, iki katlıydı ama adını anımsamıyorum. böreği de tramvayın alt sokağında yemiştik sanırım. mutlaka başçarşıda yiyin, en iyi böreği orda bulabileceğimizi söylemişti ev sahibimiz. her türk mutlaka osmanlı restorana giriyor başçarşıda, yani adından heyecanlanıp gireceksiniz diyim çok bir olayı yok. biz türk mutfağına hasret olduğumuz için ilk oraya girdik ve yemekler hayalkırıklığıydı. gitmeden önce türk çok dediler evet ama turist olarak çok. dükkanları çoğunlukla boşnaklar işletiyor, türk çayı bulunur yazısına kanmayın, türkçe konuşan bulamazsınız :) biz kocaman türk çayı bulunur yazan yerde çay baklava yapalım dedik, baklavası kötüydü, çayı da pahalıydı. türkiyede vermeyeceğim parayı ödedim çaya. yine sebilin az aşağısında, inşaat halinde olan caminin karşısında nebo cafe var, mutlaka uğrayın, sahibi Oğuz abi, çok hoş sohbeti vardır, bulursanız bir çayını için.
Elinde kitabı mevcut olan dm'yi şenlendire bilir :(
80-90 kuşağı iyi bilir efenim o yeteneksiz veletler az kafamızı şişirmemişti. ama ben öylemiydim?Yılan hikayesini flütle öyle bir çalardım ki civardaki tüm menejerler kapımızda kuyruk olurdu.
bu ne biçim isim diyeceksiniz. isim baskça efendim. bilbao'ya çok yakın bir kasaba burası. uzun ve dar bir patikanın ardından çok güzel bir kaleye varıyorsunuz. gitmeyi en çok isteyip de gidemediğim yerlerin başında geliyor. game of thrones'un son sezonunda khalesii'yle jon snow'un ilk buluştuğu yerdir burası aynı zamanda. o da ayrı bir artısı tabi. dünya üzerinde en çok gitmeyi istediğim nokta.
edit: gittim gördüm. müthişler müthişi. herkes gitmeli.
edit: gittim gördüm. müthişler müthişi. herkes gitmeli.