sapıklık yolunda biraz da ingilizce öğreneyim diyen yurdum gencinin muhtemelen çeviri programlarının azizliğine uğrayıp kullandığı kalıp.
6 gündür cebelleştiğim eylemler bütünüdür. Genel itibariyle yurdum insanı bu eylemi gerçekleştirdiğini anlatırken “ Beni esir mi aldın ulan dedim. Paketi bi fırlattım o gün bugündür... ” minvalinde kelimeler kullanır. Zor bir süreçtir vesselam.
Ve şüphesiz bu su götürmez bir gerçektir.
Olay beğenmiyorsan dinleme değil bak ciddi ciddi çök kötü bestelenmiş lan. Müzikal anlamda tam bir yıkım saçma sapan yerlerde kesiliyor bir kere. Tam önlüğü parçalayacan şaha kalkacan böyle damarlar dolu dolu "tüten en son ocak o be!" diyoruz ve çat düşüyoruz. Jetonlu ataride oyun bitmeden süre biter de üzülürsün ya öyle bir şey. Geri kalan ''nim milletimin'' kısmını da düşüşe geçen rollercoaster efekti yaratıyor söylerken adeta ılık gödlü şirinlere dönüyoruz. Hayır biride çıkıp '' n'oldu olm ya ? giriyoduk az önce ? demiyor. işte bunun gibi birkaç daha yer var da yazmaya üşendim şimdi.
ayrıca bu kötü beste yüzünden çoğu insanın istiklal marşı'nı besteli bir şekilde söylerken anlamlarını anlayamadığını ve içten söyleyemediğini düşünüyorum. zira bütün cümleler, hatta kelimeler ayrı ayrı okununca saçma sapan bir şey çıkıyor ortaya. şahsen ilkokul 5.sınıfa kadar larda yüzen bir alsancak aradım, bulamadım.
hayır, gitarımızı alıp kampta da çalamıyoruz ki.
Olay beğenmiyorsan dinleme değil bak ciddi ciddi çök kötü bestelenmiş lan. Müzikal anlamda tam bir yıkım saçma sapan yerlerde kesiliyor bir kere. Tam önlüğü parçalayacan şaha kalkacan böyle damarlar dolu dolu "tüten en son ocak o be!" diyoruz ve çat düşüyoruz. Jetonlu ataride oyun bitmeden süre biter de üzülürsün ya öyle bir şey. Geri kalan ''nim milletimin'' kısmını da düşüşe geçen rollercoaster efekti yaratıyor söylerken adeta ılık gödlü şirinlere dönüyoruz. Hayır biride çıkıp '' n'oldu olm ya ? giriyoduk az önce ? demiyor. işte bunun gibi birkaç daha yer var da yazmaya üşendim şimdi.
ayrıca bu kötü beste yüzünden çoğu insanın istiklal marşı'nı besteli bir şekilde söylerken anlamlarını anlayamadığını ve içten söyleyemediğini düşünüyorum. zira bütün cümleler, hatta kelimeler ayrı ayrı okununca saçma sapan bir şey çıkıyor ortaya. şahsen ilkokul 5.sınıfa kadar larda yüzen bir alsancak aradım, bulamadım.
hayır, gitarımızı alıp kampta da çalamıyoruz ki.
Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı bu adamın tespitleri konuşması ve ön görülerini takip ettiğim kişi bir çok paneller de konuşmalarını dinlediğim siyasi programlar ve ülkenin eğitim sisteminden ekonomisine kadar analiz ve yönlendirmeleriyle ülkenin yönetimine geçmesi gerektiğini düşündüğüm kişi bakmanızı tavsiye ederim..
vestel tarafından 2005 yılında programına başlanmış karayel'in bir üst modeli olan insansız hava aracı.
-normal ekipmanları ile havada 20 saat aralıksız uçuş
-170 kilograma kadar faydalı yük kapasitesi
-normal ekipmanları ile havada 20 saat aralıksız uçuş
-170 kilograma kadar faydalı yük kapasitesi
vizontele'de geçen, adamın içini acıtan replik.
-giderken bana bir mektup bırakmıştı izmire gelirsen ara diye. ben de beş sene sonra gittim.
- e bulabildin mi?
-buldum. hatta bi de çay içtik. ben, o, bir de kocası.
-giderken bana bir mektup bırakmıştı izmire gelirsen ara diye. ben de beş sene sonra gittim.
- e bulabildin mi?
-buldum. hatta bi de çay içtik. ben, o, bir de kocası.
karsu dönmez'in mükemmel sözlere ve yorumuna sahip şarkısı.
nilüfer caz festivali performansı ise unutulmaz: buyrun
Artık bana bakma,
Koynuma da girme,
Uzak ol,
Mazi ol.
Gönlümden vazgeç,
Kalbimi bırak,
Bakma, dönme,
Bırak beni böyle.
Rujumun rengi çalma,
Kalsın benim dudaklarımda.
Karşımdaki koltuk boş kalsın,
Şarkımız bir bana çalsın.
Merak etme, ben düşmem.
Bakma, dönme, bırak beni,
Böyle...
nilüfer caz festivali performansı ise unutulmaz: buyrun
Artık bana bakma,
Koynuma da girme,
Uzak ol,
Mazi ol.
Gönlümden vazgeç,
Kalbimi bırak,
Bakma, dönme,
Bırak beni böyle.
Rujumun rengi çalma,
Kalsın benim dudaklarımda.
Karşımdaki koltuk boş kalsın,
Şarkımız bir bana çalsın.
Merak etme, ben düşmem.
Bakma, dönme, bırak beni,
Böyle...
farazi v kayra'nın hayalet ıslığı albümünden tam ismi "Mevsim Olmayan Mekanlar V: Unutulanlar" olankaraçalı'nın eşlik ederek daha bir yüreğe dokunmasına sebep olduğu mükemmel şarkı.
ikinci yeni'ye yakın sözleri şöyle:
dinle
[Verse 1: kayra]
Kara göründü kursağımda insaf
Bur'da hiçbir korsan ölümle iflah olmaz
Acaba kimsin? Kim cenaze sahibi?
Geçerken uğradım demek nedir, yeterli mi?
Otur biraz soluklan daha yolun var
Keyfe bin keder çocuklar cebimde rüzgar
Kesseler bırakmam mİsafirimsin
Ölen birinden kalma pijamalar giyin
Cebimde var beş altı tane küp şeker
Sabah bir boş bulunup da istemişti benden
Ve pek tabi ki perdeler dokunma böyle kalsın
Her sabah gözümde kanlanan haramsın
Kara fonla başlar beş ay boyunca durmaz
Böyle susmak olmaz, birazcık anlat
Sen sihirbaz, kılıçlar yutturan
Birazcık anlat, böyle susmak olmaz
[Verse 2: karaçalı]
Bir kere gözünde buz kırıklarıyla hoşça kal dedim ederine
Kimim ben? Burası ne? Ağlamanın bedeli ne?
Benzediğinde yanan bir mendil yanan dinamite
İşte öyle dişimi sıkıp gömüldüm kederime
Mezemiz masada az mezgitimiz eksik
Şarkılar ve rakı var kokun kadar keskin
Dinlediğimiz hiçbir şarkı etmedi teskin bizi
Kin duvarda asılı kin or'da eğik resmin
Gidişin akşam oldu pazar kapanışı gibi
Sokaklar angarya ve çerçöp çadır ipi
Odanın içine radyodan sızan hayaletin
Çıkardık pillerini unutmayı hayal edip
Bir alçak bunu diyebilir ancak inanmam
Bir alçak buna gülebilir ancak
Biraz da kayboldum
Yoruldum ama kaçmadım
Savaş yanlısı saçlarından
[Scratchez: vinyl obscura]
[Verse 3: kayra]
Yer yarıldı, ivedilikle içine girdim
Yanımda kin falan götürmedim, ödünç verir misin?
Duvarı kanatarak bu ranzalarda yarım akıl yat
Ben değil fakat fotoğraflar hoyrat
Birazcık insaf, kimsenin değil sokak
Panayır ortasında aramadım ki matrak
Onca laf sonunda söyle var mı maksat?
Laçkalıklı harman imajlarla duyma yok sat
Hatırlayan mı var acaba neydi vicdan?
Kaldırımda dil bulup önce ben kopart'cam
Bacalarından dumanı ters çıkan vapurlar
Akşamüstü olmadan kara çelenk bıraktılar
Üstü neyse lafı dolandırıp tek satırda yazmadan
Karanlık puntolarda kendi kanlarıyla yarına kalamadan
Pek düşünmeden tek bir başlık attılar: Unutulanlar!
ikinci yeni'ye yakın sözleri şöyle:
dinle
[Verse 1: kayra]
Kara göründü kursağımda insaf
Bur'da hiçbir korsan ölümle iflah olmaz
Acaba kimsin? Kim cenaze sahibi?
Geçerken uğradım demek nedir, yeterli mi?
Otur biraz soluklan daha yolun var
Keyfe bin keder çocuklar cebimde rüzgar
Kesseler bırakmam mİsafirimsin
Ölen birinden kalma pijamalar giyin
Cebimde var beş altı tane küp şeker
Sabah bir boş bulunup da istemişti benden
Ve pek tabi ki perdeler dokunma böyle kalsın
Her sabah gözümde kanlanan haramsın
Kara fonla başlar beş ay boyunca durmaz
Böyle susmak olmaz, birazcık anlat
Sen sihirbaz, kılıçlar yutturan
Birazcık anlat, böyle susmak olmaz
[Verse 2: karaçalı]
Bir kere gözünde buz kırıklarıyla hoşça kal dedim ederine
Kimim ben? Burası ne? Ağlamanın bedeli ne?
Benzediğinde yanan bir mendil yanan dinamite
İşte öyle dişimi sıkıp gömüldüm kederime
Mezemiz masada az mezgitimiz eksik
Şarkılar ve rakı var kokun kadar keskin
Dinlediğimiz hiçbir şarkı etmedi teskin bizi
Kin duvarda asılı kin or'da eğik resmin
Gidişin akşam oldu pazar kapanışı gibi
Sokaklar angarya ve çerçöp çadır ipi
Odanın içine radyodan sızan hayaletin
Çıkardık pillerini unutmayı hayal edip
Bir alçak bunu diyebilir ancak inanmam
Bir alçak buna gülebilir ancak
Biraz da kayboldum
Yoruldum ama kaçmadım
Savaş yanlısı saçlarından
[Scratchez: vinyl obscura]
[Verse 3: kayra]
Yer yarıldı, ivedilikle içine girdim
Yanımda kin falan götürmedim, ödünç verir misin?
Duvarı kanatarak bu ranzalarda yarım akıl yat
Ben değil fakat fotoğraflar hoyrat
Birazcık insaf, kimsenin değil sokak
Panayır ortasında aramadım ki matrak
Onca laf sonunda söyle var mı maksat?
Laçkalıklı harman imajlarla duyma yok sat
Hatırlayan mı var acaba neydi vicdan?
Kaldırımda dil bulup önce ben kopart'cam
Bacalarından dumanı ters çıkan vapurlar
Akşamüstü olmadan kara çelenk bıraktılar
Üstü neyse lafı dolandırıp tek satırda yazmadan
Karanlık puntolarda kendi kanlarıyla yarına kalamadan
Pek düşünmeden tek bir başlık attılar: Unutulanlar!