unutulmaz film replikleri

/ 4
iletişim kurmak için
aynı simgeler sistemini kullanıyoruz.

Ne demek "hayal kırıklığı",
"öfke" ya da "aşk"?
"Aşk" dediğimde

ses
ağzımdan çıkar...

sonra diğer kişinin
kulağına çarpar,

beyninin kıvrımlı kanallarında
yolculuğunu yapar...

yani, sevginin bulunduğu
ya da bulunmadığı anılardan geçerek,

dediğimi kaydederler,
sonra 'evet' derler, anlamışlardır.

Peki ama anladıklarını nasıl bilebilirim?
Çünkü sözcükler uyuşuktur.

Sadece simgedirler.
Ölüdürler, anlıyor musun?

Ve deneyimlerimiz o kadar
kavranamazdır ki.

Algıladığımız pek çok şey
anlatılamaz. Dile getirilemez.

Dahası, yani,
biz bir başkasıyla iletişim kurduğumuzda,

ve biz..

bağlantı kurduğumuzu
hissettiğimizde,

anlaşıldığımızı
düşündüğümüzde,

zannedersem
manevi bir birlik hissetmiş oluruz.

Ve bu duygu geçici olabilir
ama galiba da bunun için yaşıyoruz.
kemal sunal - garip filminin mahkeme sahnesi kesinlikle unutulmazlar arasında 1 numaradır. (küçük kızın hakim amca demesine bayılıyorum.)
- kolyeni bende düşürmüşsün akşam gel al.
+ yangında düşürdüm sanmıştım.
- yangın sayılır.

(bkz: ağır roman )
-Dün gece nerdeydin ?
+Çok zaman geçti, hatırlamıyorum.
-Bu gece ne yapacaksın ?
+Şimdiden o kadar ilerisini göremem.

Casablanca (1942)
"Elime bir tüfek alıp türünü korumak için çiftleşmeyen her pandayı vurmak istiyorum."
(bkz: fight club)
İnsan memleketini niye sever? Başka çaresi yoktur da ondan. Ama biz biliriz ki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen, burası Dünyanın en güzel yeridir. Ama Dünyanın en güzel yerini sevmezsen, orası Dünya'nın en güzel yeri değildir...
-vizontele
nooolmuş yani büyük adam olamadıksa
hayallerimizi satmadık ya
/ 4