istanbul

/ 15
Sabahları metroyla Kadıköy'e gelirim. Rıhtımda bir banka oturur oradaki seyyarlardan çay ve simit alırım. Manzaraya karşı kahvaltım nice serpmelerden daha güzeldir. Birde sonrasında denize karşı yakılan sigara. Sırf bunu özlediğim ve ara ara yapmak için geldiğim şehirdir.
doğma büyüme istanbullu olarak asla sevemediğim, ısınamadığım şehirdir.

ankara'yı, eskişehir'i istanbul'dan daha fazla sevdiğimi ve beğendiğimi söylediğimde insanlar şaka yapıyorum zannediyor. evet boğaz'ın da olduğu 10 kilometre karelik alan çok güzel ama onun da tadını yalı sahipleri ve zenginler çıkartıyor.

istanbul cebinizde 2-3 milyon tl'niz yoksa yaşanacak bir şehir değil bana göre. ki benim cebimde öyle bir para yok.
Çok uğraştım bütün sokaklarını yürümek için sonra baktım imkansız vazgeçtim. Güzel bir harita hazırlansa yapılır aslında diye düşünüyorum tekrardan.
En güzel yerinde en güzel zamanında doğup büyüdüğüm şehirdir (Beyoğlu)
Kültürel güzellikleri anlatmakla bitmez lakin içindeki insan çöplüğü ile yaşlanmak istemeyeceğiniz şehir. Doğal güzellikleri bu insan kalabalığı yüzünden yok olmuş durumda. Şiirlerin assolisti, ne kadar gezerseniz gezin özlediğinizde burnunuzun direğini sızlatacak fosforlu şehir

(bkz: ahmet ümit / beyoğlu rapsodisi)
"bir zamanlar böyle miydi?
nerde o eski istanbul?
kuraklığa köle miydi?
nerde o eski istanbul? dola dola taştı gayri.
limitini aştı gayrı.
mütahitler çoştu gayri
nerde o eski istanbul? her taraf taş, her yer bina
sıcaklık abarttı zira
nerde o eski istanbul? nefes almak bile para
iyice açıldı ara
mahçup olduk ahuzara
nerde o eski istanbul? ağaç yok, bozuldu denge
bulamazsın bir tek gölge
nerde o eski istanbul? delişair dilin sivri
ama gerçek, sözün doğru
yüreğimde dinmez ağrı
nerde o eski istanbul?"
90bpm- istanbul.

Gayrettepe - Kozyatağı ve Gayrettepe - Bostancı arası yaklaşık bi' 7 ayımı yedim. İyi yedim, güzel yedim.

Çok sevdiğim insanların olduğu, sadece "güzel" insanlarla birlikteyken güzel gelen bir şehir.
Tezimi verir vermez koşarak uzaklaşacağım şehir oluyor kendileri. İnsanı yormakla kalmaz her şeyi bırakıp gitmeyi göze alacak kadar da bıktırır.
Şiir gibi şehirdir. Kimi zaman ağlatır kimi zaman güldürür kimi zamanda hayran hayran arkasından baktırır.
İnsanların hala burada nasıl yaşayabildiğini anlayamadığım şehir. Hoş artık hepsi kaçmak derdinde
İstanbul kimisi için kalabalık kimisi için tehlikeli bir şehirdir...
Burada doğup büyüyen anlıyamaz benim düşüncem :) 6-7 yıl uzak kaldım İstanbul'a ama hiç bir şehir burası etmez :) #kalabalığıylasevdik
/ 15