ilk otostop rotaları

/ 19
tiran'dan struga'ya otobüsle geldikten sonra gece saat 2 buçukta 10 dakika 1 arabanın geçtiği bir yolda önümüze Mercedes CLA ile makedonya bakan yardımcısı durdu ve bizi Ohrid'e bıraktı.
Yola çıkmadan önce yazı tura atıp, şehrin batısı mı doğusu mu diye karar verip, ilk duran nereye gidiyorsa oraya gitmek ve Muğla'ya ulaşmak :)
lisede okulum şehir merkezinin dışında olduğundan, dolmuş da sık gelmediğinden merkeze otostopla inerdik hep. onun dışında yine liseliyken, geceleri eve sarhoş dönerken 6-7 defa (2'si polis arabasıydı) otostop çekmişliğim var.

lâkin batılı anlamda ilk otostop rotam antalya-kaş arası idi.
İlk defa saraybosna’dan şuan adını hatırlamadığım bi yere otostop çekmiştim. gittiğim yeri hatırlamasam da bizi alan çoçuğun adını hatırlıyorum çünkü bütün virajları aşırı hızla alarak her virajda küçük bir kalp krizi geçirtiyordu. Arabasından indiğimde otostopun güvenilirliğini baya sorgulatmıştı .
başlığı yurtdışında ilk otostop deneyimim olarak kendi çapımda edit yapayım, paris havalimanından şehir merkezine son model, içinde jason stathamvari bir abi şoförlüğünde şehir merkezine gitmemle başlamıştır. (normal toplu taşıma 12€ falan, o zamanlar euro 3'le çarpılıyodu bi de puh )
İlk otostop rotam lisede dersten kaçınca arkadaşlarla şehir merkezine gittigimdir
ilk otostopumu 5 yaşımda evden arkadaşımla kaçıp akrabamıza gitmek için çekmiştim arkadaşımın annesinin camdan olayı görüp bizi dövmesine kadar giden bi süreç sonunda uzunca süre otostop çekmedim.
ilk otostopum kütahya-istanbul arasıydı.arkadaşlarıma ''olm lütfen uzaklaşmayalım otogardan,ne olur ne olmaz'' diye ağlıyordum sonra değişik maceralar atlatıp bir şekilde vardık.takıldık eğlendik derken dönüş vakti geldi.ama bu sefer farklıydı artık o otostop denen illet bütün vücuda yayılmıştı ve bu noktadan dönüş epey zor olacağa benziyordu.2 gün sonra tekrar yola çıktık,başparmaklar havada, ve o adama rastladık. hakkı abiye rastladık ve o an,3 erkek,hayatlarımızın sonsuza dek değiştiğinin farkına vardık.-10 derecede,saat akşam yaklaşık 11 civarında arabasını sağa çekmiş bekliyordu.öyle umutsuzluğa kapılmıştık ki kimsenin durmasını beklemiyorduk.arabanın içine bakmadan yanından geçip gidiyorduk ki kornaya bastı.''gelmeyecek misiniz?'' dedi.soğuktan buz tutmuş damarlarımda bir an kan tekrardan dolaşmaya başladı.gülümsedim gülümsedim ve gülümsedim.zaten o andan sonra bütün otostoplarda hep gülümsedim ve anın tadını çıkardım.seni seviyorum hakkı abi. ileride oğlum olursa, ismine hakkı koymazsam şerefsizim abi.
nereye gideceğimizi bilmeden çıktığım ve tek güvencem yanımda sırt çantamın olmasıydı.
/ 19