ayla

Sadece fragmanina bakarak bu film kaçmaz dediğim , son yillarin en kaliteli yerli filmlerinden biri olacak.

Sponsorları THY, Warner Bros

pek farkedilmeyen amaçlarından biri de savaş mağduru çocukların durumlarına farkındalık yaratmasıdır. hele ki ülkemizde bu kadar çok savaş mağduru çocuk varken...

türk sinemasının saçmalıklarından biridir. fragmanını izlerken kapattığım film. birde not düşmüşler gerçek hikayedir diye. masa altı anlaşmalarla koreye amaçsız bir şekilde insan öldürmeye gönderilen türk insanının ve onları oraya gönderen insanları kahramanlaştırarak saçmalıklar döngüsüne katkı sağlamıştır.

bu gibi filmler reklamlar konuşmalarla gaza gelen insanları siyasi oyunlarına piyon eden sözüm ona devlet yöneticilerinin ekmeğine yağ sürmekten başka birşey değildir.

kimse de çıkıp dememiş benim kore de ne işim var amına koyayım . çekik gözlülerle ne alıp vermediğim var dememiş. amerika'nın piyon olarak kullandığı türklerin vatan severliğine vurgu yapılmış türkün gücü çalışmaları yapılmış bu memleket gaza getirilmiş ve anasının koynundan alınmış 19 yaşındaki askerleri koreye ölmeye öldürmeye göndertmiştir.

şimdi yıllar sonra sende gelip bunun reklamını efektlerle senaryolarla desteklersen sana amacın ne kardeşim derler.
git komedi çek. bilim kurgu çek. fantastik film çek. zorla kabuk bağlamış yarayı kanatıp bu saçmalıkları ülke gündemine neden taşıyosunuz. afganistana asker gönderdik suriyeye asker gönderdik sürekli savaş hali var bu nasıl memleket. eskiden spor seks sinema siyasetle ülke yönetilirdi. artık herşeyi bırakıp taktik değiştiler sadece görseli veriyolar türk halkı uyuşturucu almış müptezel gibi hareketler ağlaşmalar hararetlenmeler falan.

bir ara gelip imlaya bakarım.

bir yanda amk koresinde ne işi vardı bizim evlatlarımızın, ne gerek vardı ölmelerine diyerekten söylendiğim bir tarih. diğer yanda sikko amerikan askerinin bile şahlandırıldığı yapımlara karşı bu tarz yapımları destekleme dürtüsü. en nihayetinde, olmalı efendim böyle yapımlar, yitirilen canlar için biraz olsun armağan olsun..

sahi bizim korede ne işimiz var dedirten filmdir.

ayla filmini anlatmak istemem ama şuan gişe rekoru kırıyor ve baş yapıta adaymış..

Öncelikle gerçek hayattan uyarlanması filmi çekici kılıyor, özellikle final çok çarpıcı, eğer gözleriniz dolmuyorsa hakikaten ruhsuzsunuzdur.

Sonrası oyuncular çok başarılı, olaya başka açıdan bakan arkadaşlar olmuş, orasını bilemem, izlediğimle hükümlüyüm ama takıldığım bir yer var.

Filmin senaryo yazarı Yiğit Güralp'in adının jenerikte yer almaması. Bunu ciddi kınamak gerek. Bir senaryo filmin ilk adımıdır, o olmazsa olmaz, bu adam ne yaptı da buraya dahil edilmedi, okudum ettim anlamadım.

Fahir Atakoğlu'nu da atlamamalıyım, ruhu çok iyi tamamlayan bir sunum izledim. Ne bileyim işte gidin izleyin ya, sinemadaki kuyruk bile mutluluk verdi bana. Saçma saçma türk filmleri arasında bir güzellik Ayla.

Film başarılıdır ya da değildir ondan öte şöyle bir durum var;
Geçtiğimiz yıllarda Sarmaşık ve Abluka filmine vizyona henüz girmediğinden Oscar'a göndermeyen kurul Ayla filmine fiyakalı bir torpil yapıp filmi Oscar'a göndermiştir.

her zaman gerçek bir hikayeye sahip olan filmleri daha çok sevmişimdir,o hikayenin ilginçliği,size hissettirdikleri, ‘ulan ne hayatlar var be’ dedirtmeleri..
film fazlasıyla duygu yüklü.izlerken ara ara gözleri dolduran,gözleriniz doluyken sizi güldüren sahneleri var.
türk sineması adına harika bir adım denilebilir bence.o ay yüzlü küçük kız,baba profili verdiği süleyman.her şey çok hoş olmuş ya.

ayrıca film bana aşk anlamında da bazı sorular sordurdu.sizin gerçekten delicesine sevdiğiniz ama sizin değerlerinize önem vermeyen biri mi, yoksa sizin değerlerinizi kendi değeriymiş gibi önemseyip sizin yanınızda duran biri mi? bunu da düşünmek lazım.

kimse kusura bakmasın,film kötü.
bilirkişi değilim,seyirci olarak beğenmeme özgürlüğümü kullanıyorum.
sahneler,oyunculuklar,replikler,set,velhasıl herşey o kadar doğallıktan uzak geldi ki hiçbir duygu geçmedi.
tek güzel olan şey hikayenin kendisi.ha bir de koreli küçük kız.