#tüm yollarda-bul-beni entry'leri

2017de çoğu üniversitenin tam anlamıyla öğrencilere kullandıramadığı otomasyon sistemini 2003te başarıyla kullandırmaya başlamış olan alt yapısı sağlam üniversite.

karadeniz turları genelde karabükle başlar artvinle son bulur(du). vizesiz geçişin etkisiyle son durak gürcistan'a evrilmiştir son yıllarda.
karabük'te safranbolu gezilir, cam terasa çıkılır.
kastamonu'da mevsime göre karadeniz sularına vücutlar bırakılır(yoksa siz kastamonu'da deniz aolduğunu bilmiyor muydunuz?)

ordu'da boztepe'ye çıkmak ise adettendir.
giresun'da fındık bahçeleri görülür,mavi göle ölünür.

trabzon'da uzungöl ve sümela manastırı ziyaret edilir birer muhlama gömülür.
rize'de ayder yaylasında bulutlara meydan okunur.
artvin'de çoruha selam durup karagöl'de manzaraya doyulur.

böyledir karadeniz turu. belli başlı yerler görülür evet, aralarda bilinmeyen nice güzellikler kaçırılarak. ancak kısa süreli kalabalık turların fıtratı böyledir.
o nedenle tavsiyem kişi sayısı az olan bir grupla, kamp yapa yapa gezmenizdir. böylece hem manzaralara hem de karadenizin eşsiz doğasına nispeten doyulabilir.

makedonya'yı tanımayan, tanıyanı sevmeyen, vatandaşları fazla tembel olup günde neredeyse 3-5 saat çalışan ülkedir. zamanında verdiğimiz adalara gitmek için şuan para döküyoruz bu da ayrı bir acı gerçektir. zaten 3000den fazla adan var ya sen napıcan 12 adayı, 12 tane adaya mı kaldın diyemiyor da insan

ilk sorusu peki nereye sıçacağız olan kampçıdır(doğaya enn doğayaa sayın kardeşim)

hollandalı bir sigorta şirketi tarafından yapılmış olan modern mimari eserdir(kendini değil şehri bile sattırır cinsten reklamını yapan bina)

ünü, yine prag'da bulunan david cerny heykellerine fark atmıştır(bkz: kampa bebekleri)

sigara fiyatları yurt dışı duty free'lere göre fazladır. o yüzden dönerken diğer duty free'den(dönülen ülke) alış veriş öneririm.

passport index adlı internet sitesinin yaptığı, vatandaşlarına sağladığı vizesiz seyahat kolaylığına göre ülkelerin pasaportlarının değerlendirilerek en fazla ülkeye vizesiz seyahat hakkı tanıyan ülke pasaportunun en güçlü-değerli pasaport ilan edildiği araştırmanın adıdır.

ekim 2017 sonuçlarına göre, vatandaşlarına 159 ülkeye vizesiz giriş hakkı sağlayan singapur pasaportu en güçlü pasaport olmuştur. aynı listede ikincilik almanyanın olurken, bizlere 104 ülkeye vizesiz giriş hakkı sağlayan pasaportumuz 44.lüğü nikaragua ile paylaşmıştır(nikaragua? evet)
listenin son sırası 22 ülkeye vizesiz giriş hakkı sağlayan afganistan pasaportunun olurken ikinciliğe de değinmek lazım. singapur birinciliği almanyanın elinden sadece bir ülke ile almıştır. alman pasaportu, vatandaşlarına 158 ülkeye vizesiz giriş hakkı sağlıyor(az mı)

bu arada ilk kez bir asya ülkesi bu listede tacı giyiyor. helal olsun hocam ne diyelim darısı başımıza.

ankara'nın altındağ ilçesinde bulunan, 1925-2006 yılları arasında cezaevi-infaz merkezi olan günümüz müzesi.

ulucanlar cezaevi, o zamanlarki adıyla cebeci tevkifhanesi, 1925 yılında alman şehir planlamacısı carl christoph lörcher'in tavsiyesi üzerine şu an bulunduğu yere inşa edilmiştir. o dönemde binanın civarı boş ve ekilebilir arazi olduğu için, mahkumları çalışmaya teşvik edilebileceği ve topluma kazandırma yolunda güzel bir çalışma olabileceğini düşünmüştür lörcher. fakat cezaevi inşa edildikten sonra içinde infazlar gerçekleşmeye başlamıştır.
zaman içinde isim değiştiren tevkifhane sırasıyla Cebeci Umumi Hapishanesi, Ankara Hapishanesi, Ankara Cebeci Sivil Cezaevi, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi ve sonunda Ulucanlar Cezaevi adlarını almıştır.

açık kaldığı 81 yıl boyunca içinde 18 infaz gerçekleşen ulucanlar cezaevinde sayısız ünlü mahkum(siyasi, gazeteci vb) bulunmuştur. bunlardan bazıları şöyledir:
deniz gezmiş
bülent ecevit
nazım hikmet ran
necip fazıl kısakürek
muhsin yazıcıoğlu
yusuf aslan
hüseyin inan
erdal eren


2006 yılında içindeki mahkumların başka cezaevlerine tahliyesiyle birlikte boş kalan ulucanlar cezaevi, 2009 yılında restore edilmeye başlanmıştır ve 1925 yılında yapılmış haline sadık kalınarak restore edilmiştir. restorasyon işlemleri 2010 yılında tamamlanmıştır. ulucanlar'ın 16 bin metrekarelik kısmı 2011 yılında müze olarak ziyaretlere açılmıştır.

içine girdiğinizde büyük bir yaşanmışlık ve hüzünle karşılaşacağınız cezaevi müzesinde, koğuşlardaki duvar yazılarının nasıl insanı etkilediğine de tanık olacağınıza şüpheniz olmasın.


bu ülkede yaşayan her vatandaşın ziyaret etmesi gerektiğini düşündüğüm bu müzede en etkileyici duvar yazısı ile kapanış yapılır: özgürlüğünü kaybettin, onurunu kaybetme

sadece hava akımında oluşan düzensizlik değil, aynı zamanda gaz ve sıvılarda görünen hareket düzensizliğidir.

1925 doğumlu şair, yazar, düşünür. oyuncu çolpan ilhan'ın da ağabeyidir.