#tüm son-ortadogu-bukucu entry'leri
Bugün (19 mart 2018) itibariyle başlamış bulunan ‘fazilet matruşkası’ aylar bütünü.
Müslümanların faziletli olduğuna inandığı hicri takvimde recep, şaban ve ramazan aylarına verilen toplu ad. içlerinden en faziletlisi ramazandır. ve üç ayların içinde öyle bir gün vardır ki 1000 aydan daha faziletlidir. (bkz: kadir gecesi)
Müslümanların faziletli olduğuna inandığı hicri takvimde recep, şaban ve ramazan aylarına verilen toplu ad. içlerinden en faziletlisi ramazandır. ve üç ayların içinde öyle bir gün vardır ki 1000 aydan daha faziletlidir. (bkz: kadir gecesi)
mehmet aydın tarafından ağustos 2016'da kurulan ve 80 bin kişinin dolandırıldığı türkiye’nin en yeni saadet zinciri vakası.
yönetmenliğini mehmet ada öztekin'in yaptığı 2011’de çekilen kaybedenler kulübü’nün devam filmi. dün itibariyle vizyonda olan komedi-dram tarzındaki filmimiz olimpos’tan istanbul’a motorlarıyla seyahat eden iki kişinin hikayesini anlatan güzel bir yol filmi olmuş.
en çok ilgimi çeken şey yiğit özşener filmde gerçekten de sarhoştu sanki.(ya da harika bir oyuncu) nejat işler performansından hiçbir şey kaybetmemiş yine harikaydı. ama sevişme sahneleri olmamış, cidden çok iticiydi. radyo sahnelerinin daha çok olmasını isterdim. son olarak bahar arifesinde kıskandıran bir film olmuş.
not: filmde ilk roll caption akarken (böyle resimli falan olan) bitti diye çıkmayın sonunda 1-2 dakikalık bir sahne daha var.
en çok ilgimi çeken şey yiğit özşener filmde gerçekten de sarhoştu sanki.(ya da harika bir oyuncu) nejat işler performansından hiçbir şey kaybetmemiş yine harikaydı. ama sevişme sahneleri olmamış, cidden çok iticiydi. radyo sahnelerinin daha çok olmasını isterdim. son olarak bahar arifesinde kıskandıran bir film olmuş.
not: filmde ilk roll caption akarken (böyle resimli falan olan) bitti diye çıkmayın sonunda 1-2 dakikalık bir sahne daha var.
erzurumlu 73 yaşındaki bağlama virtüözü, türk halk müziği sanatçısı, akademisyen ve eski siyasetçi.
1987 ve 1991 yılları arasında ankara milletvekilliği yapmıştır ve milletvekillik görevinde bulunan ilk sanatçıdır. 2 Temmuz 1993'te sivas katliamı'ndan sağ kurtulmuştur.
ayrıca son dönemde kanserle savaşan sanatçı küba'da tedavi olmuş ve çok faydasını gördüğünü söylemiştir. bugün sabah da beynindeki tümör için ameliyata alınmıştır.
1987 ve 1991 yılları arasında ankara milletvekilliği yapmıştır ve milletvekillik görevinde bulunan ilk sanatçıdır. 2 Temmuz 1993'te sivas katliamı'ndan sağ kurtulmuştur.
ayrıca son dönemde kanserle savaşan sanatçı küba'da tedavi olmuş ve çok faydasını gördüğünü söylemiştir. bugün sabah da beynindeki tümör için ameliyata alınmıştır.
birinci dünya savaşı'nda almanya, avusturya-macaristan imparatorluğu ve italya'dan oluşan blok.
italya’nın sonradan itilaf devletleri tarafına geçmesiyle, osmanlı devleti ve bulgaristan bu ittifaka katılmıştır.
ittifak devletleri, aşağıdaki haritada sarı ile gösterilmiş ülkeleri ve onların kolonilerini kapsıyordu.
italya’nın sonradan itilaf devletleri tarafına geçmesiyle, osmanlı devleti ve bulgaristan bu ittifaka katılmıştır.
ittifak devletleri, aşağıdaki haritada sarı ile gösterilmiş ülkeleri ve onların kolonilerini kapsıyordu.

1.dünya savaşı'nda osmanlı devleti'nin de içinde bulunduğu ittifak bloğuna karşı savaşan blok.
itilaf devletleri, aşağıdaki haritada yeşil ile gösterilmiş ülkeler ve onların kolonilerini kapsıyordu. ayrıca (bkz: ittifak devletleri)
itilaf devletleri, aşağıdaki haritada yeşil ile gösterilmiş ülkeler ve onların kolonilerini kapsıyordu. ayrıca (bkz: ittifak devletleri)

1.dünya savaşı'nda 1915- 1916 yılları arasında gelibolu yarımadasında osmanlı devleti ile itilaf devletleri arasında yapılan tarihin en kanlı muharebelerinden biridir.
bu bölgenin jeopolitik bakımdan çok büyük öneme sahip olması bu denli büyük çatışmaların yaşanmasına sebep olmuştur. savaşın yaşandığı yer karadenizin açık denizlere tek çıkış noktasıdır.
büyük şair mehmet akif ersoy, çanakkale şehitlerine yazdığı dizilerle bu savaşı şöyle özetliyor:
Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle- "bu: bir Avrupalı! "
Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, Yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.
Yedi iklîmi cihânın duruyor karşına da,
Ostralya'yla berâber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâ'ûna da züldür bu rezîl istîlâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asîl,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise, hakkıyle sefîl,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahrîbe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb...
bu bölgenin jeopolitik bakımdan çok büyük öneme sahip olması bu denli büyük çatışmaların yaşanmasına sebep olmuştur. savaşın yaşandığı yer karadenizin açık denizlere tek çıkış noktasıdır.
büyük şair mehmet akif ersoy, çanakkale şehitlerine yazdığı dizilerle bu savaşı şöyle özetliyor:
Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle- "bu: bir Avrupalı! "
Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, Yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.
Yedi iklîmi cihânın duruyor karşına da,
Ostralya'yla berâber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâ'ûna da züldür bu rezîl istîlâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asîl,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise, hakkıyle sefîl,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahrîbe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb...
