#tüm antabuse entry'leri

alkol bağımlılığı olan kişilerde, bağımlılığı azaltmak için kullanılan ve diyafram içeren bir ilaçtır. eczanelerde reçetesiz satılmaktadır ve bugünün ilaç fiyat listesinde 500 mg bir kutusu 12 tl'ye satın alın alınabilmektedir.

tanım II: seray şahiner'in kitabı. kısa, birkaç gün içinde bitirilebilecek bir "türkiye'de kadın olmak" hikayesidir.

tanım III: seray şahiner'in çıkardığı bu kitaptan sonra, erdal beşikçioğlu'nun yönettiği ve nihal yalçın'ın oynadığı tek kişilik tiyatro olarak sahneye konmuştur. nihal yalçın bu oyundaki performansı ile yılın en başarılı kadın oyuncusu ödülünü almıştır.
izleme şansı olan ve henüz gidip izlemeyen kişilere şiddetle önerilir.
öncelikle tanım: gezginsozluk.org internet sitesine üye olarak ve bir nick belirleyerek, vaktinin bir kısmını bu sitede açılan başlıklarda tanımlama girerek harcayan kişidir.

gerçek tanım: gezmeyi sadece "ay canım oraya da gittim bir şey yok, buraya da gittim orda da şu var onu yapmalısın-bunu yapmamalısın" diyen çiğ zihniyetin aksine yolda olmayı ve burada yaşadıklarını paylaşma ihtiyacı duyan, paylaştıkça seyahatlerinin daha keyifli hale geldiğini bilen kişidir.

antabuse tanım: sağ olsun var olsundur!
"ömrüm vefa ederse" diye başlanması gereken planlamalardır.

şahsım için; tiyatro ile ilgili alabileceğim tüm aksiyonları almayı, yapabileceğim tüm faaliyetleri yapmayı planlıyorum.

ha bir de tv programından kazandığım parayı vermeleri halinde ve tabii ki "gidebilirsem" darussalem'e gideceğim.
sırf bu riski engellemek için google'ın doğrulama kodu benzeri, arka arkaya güvenlik soruları koyduğu bir mail sistemi duymuştum.

nasıl mı diyenlere:

akşam belli bir saatten sonra iş mailinizde geçerli, yöneticinize aldığınız alkolün gazıyla atarlı mail atmanızı engellemek için, mail kullanımı öncesi ardı sıra pek çok soru yöneltiliyot. bu sayede mail kullanıcısının soruları cevaplama yeteneğinin olmadığı düşünülen o anda, herhangi birine saçma sapan mail atamaması hedefleniyor. kaldı ki sorulara yanlış yanıtlar vermeniz durumunda mailbox bir süre kilitleniyor.

açıkçası mantıklı bir uygulama olduğunu düşünüyorum, keşke eski sevgilileri bir saatten sonra aramama gibi bir versiyon da geliştirilse demiştim.
bir zaman makinası olsaydı diye yorumladığım hayal ötesi durumdur.

gitmek isteyeceğim tarih doğduktan hemen sonraki birkaç saat olurdu. sezeryan ile doğum ameliyatımı yapan doktorların koyduğu "çavuş" göbek adımı ilk ağızdan duymayı, ailemin yaşadığı coşkuyu yaşamayı, annemin acı ve sevinç dolu yüz ifadesini görmeyi, rahmetli eniştemin kulağıma okuduğu ezana tanıklık etmeyi isterdim.
ışıklar içinde uyumasını temenni ettiğim über saz ve söz üstadı.

az bilinen şarkılarından/türkülerinden biri anlatmam derdimi dertsiz insana'dır. şu dönem bana bir kat daha anlamlı gelen sözleri için:

anlatamam derdimi dertsiz insana
dert çekmeyen dert kıymetin bilemez
derdim bana derman imiş bilmedim
hiç bir zaman gül dikensiz olamaz

gülü yetiştirir dikenli çalı
arı her çicekten yapıyor balı
kişi sabır ile bulur kemalı
sabretmeyen maksudunu bulamaz

ah çeker aşıklar ağlar zarınan
yüce dağlar şöhret bulmuş karınan
çağlar deli gönül ırmaklarınan
ağlar ağlar göz yaşını silemez

veysel günler geçti yaş altmış oldu
döküldü yaprağım güllerim soldu
gemi yükün aldı gam ile doldu
harekete kimse mani olamaz
okulumuzda güzel bir internet sistemi vardı, dc++ diye, sayesinde çok film izlediğim olmuştur.
buranın ayrıca bir chat ortamı da bulunmaktadır ki bilmediğiniz ya da fikir sahibi olmadığınız konular hakkında farklı kullanıcılardan yardım talep edebilesiniz.
bir gün burada sorulan "izlemediysen öl diyeceğiniz film var mı?" diye bir soru gelmişti ve ben de tam "schindler's list" yazmaktayken benden önce birinin bunu çoktan yazmış olduğunu gördüğüm filmdir.
ayrıca liam neeson ve ralph fiennes'in sinemadaki en iyi performansları olan filmdir, izlenesidir.
her et gibi, nasıl ve ne şekilde yediğinize göre lezzeti değişebilecek et türüdür.

sosis seversin o zaman currywurst sana şahane gelebilir, her yerin et dönerini sevmiyorsundur, domuz etinden et döner yersin "bu ne be!" dersin.

çok da şey yapmamak lazım yani, dinimize göre haramdır ona bir şey demem tabii.
ezberbozan ilahiyatçı, anti-kapitalist müfessir. islam ve kur'an konusunda anlaşmazlıklar içine düşen kişilerin muhakkak okuması gereken yazar.

kendisi ayrıca uydu yayın yapan kültür ekranı krt televizyonunda her cuma yayın yapmaktadır. program kur'an ayetlerinin tefsiri şeklinde geçmektedir.

her programın açılışında intro olarak çıkan ve kitaplarının arka kısmında yazan metni ileteyim, eğer hoşunuza giderse göz ucuyla da olsa takip edersiniz kendisini:

bilge kişi ölmeden hemen önce halkını geniş bir meydanda toplar. gerçekleri son bir kez hepsinin huzurunda dile getirir. halkla arasında nefis bir diyalog kurulur.
halktan biri öne çıkarak "bize" der "sevgiden söz et." bilge anlatır, anlatır, anlatır...
bir diğeri "bize aşktan, evlilikten söz et" der, anlatır...
bunu "alışveriş hakkında ne dersin?" diyen biri izler, anlatır...
"çocuklardan bahset" derler, anlatır...
"eğitimden bahset" derler, anlatır...
"çiftçilikten bahset" derler, anlatır...
"alın terinden, emekten ve adaletten" bahset derler, anlatır...
ve daha günlük hayatın türlü sorunlarından söz etmesi istenir. bilge hepsi hakkında hikmetli sözler söyler, anlatır, anlatır, anlatır...
konuşmasının sonuna doğru birisi "bana 'din'den bahset" deyince bilge şöyle cevap verir;
"bahsettim ya, dinlemedin mi?"
ingiliççesi "backgammon" olan, ülkemizde çok sevilen fakat yurtdışında okey oyunu gibi moron ve embesil gibi zeka geriliği yaşayanların eğitiminde faydalanılan oyundur.

kendi dilinde;
1=yek, 2=dü, 3=se, 4=cihar, 5=penç ve 6=düş demektir. buna gelen zarlar da önce büyük olanı olmak suretiyle söylenmektedir.
örnegin zarlar 5-3 gelirse, bu penç se diye okunur. yöresel farklılık sebebiyle pencuse şeklinde okunduğu da olmaktadır.