''kaç tane .......... var?'' lı sorulardır. miktar merakları hiç bitmez.
kaç tane yıldız var+ülke var+insan var+kedgfhjfgj................
esenlik bildirisi adı altında yaptığı açıklamalarla çıkarıp masaya vurmuş ''gerçek'' cumhuriyet savcısıdır. ilgili video

--- spoiler ---
viranşehir savcısı eyyüp akbulut, 'esenlik bildirisi' başlığıyla yayınladığı videoda "pandemi genelgeleri hukuki değil" derken "bunları söylediğim için muhtemelen işimi kaybedeceğim" ifadesini kullandı.

sokağa çıkma yasağı, maske takma zorunluluğu ve seyahat yasaklarının tamamının hukuka aykırı olduğunu ileri süren akbulut mesleğini kaybetme pahasına videoyu yayınlama gereği duyduğunu belirtti.

uygulanan yasaklar ve yargı ile ilgili kabul edilemeyecek sorunlar olduğunu söyleyen akbulut, kanunda "vali gereken tedbirleri alır" ifadesinin gerekçe gösterilerek yapılan uygulamaların hiçbir şey ifade etmediğini kaydetti.

kabahatler kanunun 32. maddesinin istismar edildiğini söyleyen akbulut, emrin yahut yasaklamanın kanunda açıkça düzenlenmesi gerektiğini fakat burada böyle bir unsur bulunmadığını dile getirdi.

alınan önlemlerle alakalı olarak il idaresi yasasının zikredildiğini ve işlemlerin 11c ve 66. maddeler uyarınca yapıldığını ifade eden akbulut, "ancak bir yasada 'vali gereken önlemler alır' denmesi bu kısıtlamalar için hiçbir şey ifade etmez. yoksa vali bizlere aklımızın almayacağı şeyler de emredebilir. temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasında dar yorum esastır. kanunilik ilkesi caridir. bunu bu yasaya istinaden yapamazsınız" dedi.

aşı karşıtı olmadığını ancak aşılama yöntemlerinin de yasal olmadığını belirten akbulut, şu ifadeleri kullandı:

"aşı ikna timleri kurulup insanlar aşılanıyor ve onay belgesi isimi altında bir belge imzalatılıyor. benim incelediklerimde biyotıp sözleşmesi, hasta hakları yönetmeliği gibi mevzuatın ön gördüğü koşulları sağlayan ibareler o metinlerde yer almıyor. bu metinler hukuken çöp. çünkü pek çok insanın tereddütleri varken ve bu tereddütler yetkililer tarafından giderilmezken, ortada soruşturma açılmasını gerektirir pek çok iddia varken aydınlatılmış rızanın varlığından bahsedilemez.
aşının prospektüsünde yer verilen yan etkiler, ikazlar dahi o metinde yazmıyorken, ortada aydınlatılmış rıza var denemez. ben aşı karşıtı birisi değilim, mesleğim icabı ismime aşı tanımlandığı için incelemeye başladım. ve araştırırken de medyada bilimsel verilerle de desteklenen, tıp sahasında uzman kişilerin beyanlarını, raporlarını gördüm. bunlar kan dondurucu ifadeler. cumhuriyet savcısı bunları ihbar kabul edip soruşturma yapmak mecburiyetinde. ancak bu dillendirildiği zaman insanlar cesaret edemiyor.
ben işim gereği lüzumlu cesareti gösteriyorum. çıkıp cesurca konuşmak gerek. viranşehir uyuşturucu güzergahı... burada esrar gibi maddeler kullanılıyor. personelimiz yetersiz. işim bitmesine rağmen gece aramalar yapıyorum. fakat bu personel sokağa çıkma yasağına göre denetleniyor. zaten personelimiz az. ben personel bulamazken metropollerde polis maske mesafe denetimi yapıyor. bu kabul edilir değil. hiç kimse bizi kedi köpek gibi aşılayamaz."
akbulut sözlerini "bu işin her türlü ceremesini çekmeye hazırım. şu anda özgür olması gereken basın kendiliğinden bir sansür uyguluyor. insanları cesaretlendirin. hukuk çerçevesinde gerekli mücadele verilsin" diye noktaladı.
--- spoiler ---
tam hali ''türk askerinin kudüs'e koruma gücü olarak gönderilmesi'' olan başlık. yeniden tırmanan olaylarda koruma ordusu olarak türk birliklerin kudüs'e gönderilmesi iyiden iyiye dillendiriliyor şu sıralar. ya meclis oylaması sırasında bunlaaaarrr diyerek bu oylamada red oyu verecek muhalefet partileri lanetlenerek tabanını konsolide edecek, yada daha da kötüsü ciddi ciddi orduyu gönderecek. bana ilk seçenek daha mantıklı geliyor ama 2017'de eveeet eveeet diyerek değiştirilen yönetim şekli sonrası oylamaya gerek duyuluyor mu pek emin değilim. yarın gidiyorsunuz dese kalkıp ne oluyor diyecek bir mekanizma kalmadı çünkü. ayrıca ben tek bir anadolu çocuğunun araplar için bırakın ölmesini, evinden uzağa gitmesini bile istemiyorum.
mayıs sonunda nüfusun %60'ı aşılanacak demesine rağmen şu an oran %12'lerde geziyor. pandeminin ilk zamanları sevimli adam ya, çok uğraşıyor diye bildiğin pr'ı yapılıyordu bu adamın. ama türkiye'nin pandemi'deki başarısızlığı da ortada. ha bunun % kaçı bakana yazar, o ayrı bi tartışma konusu.

tanım: t.c. sağlık bakanı.
tam hali: yurt dışında birinin türk olduğunu anlamanın yolları

ne dil konuşursa konuşsun yanındakiyle veya cep telefonuyla, bağıra bağıra konuşması. ha bir de parkta veya bankta oturuş şekli ya. bu çok net belli ediyor.
vize konuları final'e dahilmiş... ha bir de daha bütü var. bu ikisinin üstüne daha da net kaldım ben anlamına gelen cümle görmedim uzuuun süren öğrencilik hayatım boyunca.
bu ülkede alkol tüketmek için fazla bahaneye ihtiyaç olmamakla birlikte bazen böyle bi bahane edip içilir. ben bugün 19 mayıs'ı kutlamak için içiyorum. sağlığına paşam, ellerinden öperim!
Samsun Gazi Müzesi olarak hizmet veren bina, 1902 yılında Jean İonnis Mantika tarafından 509 metre kare alan üzerine, altında dört mağazası bulunan otel olarak inşa edilmiştir.
Mustafa Kemal Paşa 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919 Pazartesi günü sabahı saat 8’de çalışma arkadaşlarıyla birlikte Samsun’a çıktığında kaldığı ilk yer burasıdır. Otelin adı zamanla Mıntıka Palas Oteli’ne dönüşmüştür.

O tarihte kullanılmayan ve dolayısıyla içi boş olan bina Mutasarrıf Ethem Bey ve Muhasebe-i Hususiye Müdürü Osman (Atlı) Bey tarafından Askeri Hastaneden karyola, komşulardan yatak ve yorgan, daireden masa, sandalye, yazı takımı gibi eşyalar getirtilerek Ulu Önder’in hizmetine sunulmuştur. Samsun’a eşi Latife Hanım’la ikinci gelişlerinde (20-24 Eylül 1924) Şahinzade Remzi Bey’in evinde konuk olmuşlardır.
12 Haziran 1926 yılında İstanbul’a vapurla hareket eden bir heyet ile de Atatürk’e Mıntıka Palas Oteli’nin anahtarı,19 Mayıs 1919’un anısı olarak teslim edilir. Samsun’a üçüncü (16-18 Eylül 1928) ve dördüncü (22-26 Kasım 1930) gelişlerinde Samsun halkı tarafından kendisine armağan edilen bu binada kalır.

Tapuya Mustafa Kemal Atatürk adına kaydedilen bu bina 1939 yılından itibaren Müze olarak değerlendirilmek üzere Samsun Belediyesi bünyesine katılmış, 1997 tarihinden itibaren de Kültür Bakanlığına devredilmiştir. Ankara Anıtkabir Müzesi’nden getirilen Atatürk’e ait 105 parça eserin teşhir ve tanzimi yapıldıktan sonra 1 Temmuz 1968’de fuar ile birlikte ziyarete açılmıştır.


kaynak