vücudumuzun düşmanı aşağılık cilt hastalığıdır.
kışın ayrı yazın ayrı zorluğu vardır. her nevi deterjan, sıvı sabun can yakıcılığını azdırmakta, gerekli gereksiz yapılan stres ise hastalığın semptomlarını şaha kaldırmaktadır.
kaşıntı döküntü der geçersiniz. olur böyle şeyler dersiniz. alır yürür eliniz yüzünüz kul yapısından uzaklaşır, saçma sapan bir hal alır.
bununla özel ilgilenen aktarlar vs de vardır. çay ağacı yağını önerirler, sürersiniz hemen. plasebo etkisi geçer gibi olur, ilk fırsatını bulduğu an tekrar atılır. kendini rengini belli eder.
siz siz olun ucuz her türlü kozmetik üründen uzak durun.
kışın ayrı yazın ayrı zorluğu vardır. her nevi deterjan, sıvı sabun can yakıcılığını azdırmakta, gerekli gereksiz yapılan stres ise hastalığın semptomlarını şaha kaldırmaktadır.
kaşıntı döküntü der geçersiniz. olur böyle şeyler dersiniz. alır yürür eliniz yüzünüz kul yapısından uzaklaşır, saçma sapan bir hal alır.
bununla özel ilgilenen aktarlar vs de vardır. çay ağacı yağını önerirler, sürersiniz hemen. plasebo etkisi geçer gibi olur, ilk fırsatını bulduğu an tekrar atılır. kendini rengini belli eder.
siz siz olun ucuz her türlü kozmetik üründen uzak durun.
devletin yakın zamanda kulak arkamızın boş olduğunu görüp hemen oraya hallenmesinin yeni adı olmuş sözde sosyal güvenlik sistemi. yazının bundan sonra tanım tes olarak devam edecektir.
1 ocak 2022 tarihinden itibaren hizmete alınması öngörülen tes, devletin çalışanların kıdem tazminatına göz dikmesi üzerine kurulacaktır. burada çalışan her sene bir maaş kıdem tazminatı hakkı elde etmekte, eğer sebepsizce kovulursa bu tazminatı işverenden talep edebilmektedir.
kovulma gerekçenizin 6857 sayılı iş kanununda belirtilen esaslarda yazdığını söylemek lazım. eğer iş yerinizde cinsel münasebet halinde yakalanırsanız veya bilumum uyuşturucu madde kullanımınız olursa sizi tazminatsız kovma hakkına işveren sahiptir.
tes'te ise siz kovulsanız da kovulmasanız da o parayı belli bir yaştan önce alamayacaksınız. bes gibi tes de 50 küsur yaşına gelmeden çekilemeyecek. devletin karar verdiği fonalrda değerlendirilecek. (tahminen hazine bonosu ya da devlet tahvili)
bazı arkadaşların "ee ne güzel işte. burada ben kıdem taminatımı yakıp iş değiştiriyordum. burada en azından param birikiyor" dediğinizi duyar gibiyim. olayın siz bu ücreti hak etseniz de hak etmeseniz de biriktiği doğru olmakla beraber bu tutarın zaten istihdam sorunu yaşayan işgücü piyasasını doğrudan etkileyeceği gerçeğini de değiştirmiyor.
örnek vermek gerekirse ahmet adında bir çalışan olsun. ahmet şirkette 5 yıldır çalışıyor ve performansı yaşadığı sorunlar sebebiyle ciddi düşüş içerisinde. ahmet 2 dönem kendisinden beklenen gelişmeyi sağlayamıyor ve kovulacağı kendisine tebliğ ediliyor. ahmet çalıştığı 5 seneyi cebine alıyor ve işsiz kaldığı bu dönemi bir nebze hafifletecek bir tutar ile geçiriyor.
ahmet'in işvereni de mevcut sistemde her sene bir maaşı ahmet'in hesabına yatırmak zorunda değil. sadece böyle bir koşul gerekirse bir kaynak yaratıyor ve ahmet'e bu tazminatı ödüyor. bununla birlikte tes'te her sene bir brüt maaş ahmet'in tes hesabına yatıracağı için işveren için bir kalem daha ortaya çıkıyor ve her halükarda bu parayı yatırmak zorunda kalıyor.
ahmet'i kovmaktan imtina eden şirket bu defa daha agresif davranıp nasılsa ben bu personelin tazminatını tes'te ödüyorum. madem performansı düşük kovayım gitsin diye düşünebilir. (eminim ki düşünecektir.)
özetle yeni gelen sistem çalışma hayatında işsiz kalma döneminin sigortası olan kıdem tazminatına muadil olarak getiriliyor ancak muadil demek, ateşle ateş böceklerinin benzerlikleri gibi bir durum ortaya çıkarıyor. anlayacağınız bu müsabakada herkes mağlup devlet galip.
1 ocak 2022 tarihinden itibaren hizmete alınması öngörülen tes, devletin çalışanların kıdem tazminatına göz dikmesi üzerine kurulacaktır. burada çalışan her sene bir maaş kıdem tazminatı hakkı elde etmekte, eğer sebepsizce kovulursa bu tazminatı işverenden talep edebilmektedir.
kovulma gerekçenizin 6857 sayılı iş kanununda belirtilen esaslarda yazdığını söylemek lazım. eğer iş yerinizde cinsel münasebet halinde yakalanırsanız veya bilumum uyuşturucu madde kullanımınız olursa sizi tazminatsız kovma hakkına işveren sahiptir.
tes'te ise siz kovulsanız da kovulmasanız da o parayı belli bir yaştan önce alamayacaksınız. bes gibi tes de 50 küsur yaşına gelmeden çekilemeyecek. devletin karar verdiği fonalrda değerlendirilecek. (tahminen hazine bonosu ya da devlet tahvili)
bazı arkadaşların "ee ne güzel işte. burada ben kıdem taminatımı yakıp iş değiştiriyordum. burada en azından param birikiyor" dediğinizi duyar gibiyim. olayın siz bu ücreti hak etseniz de hak etmeseniz de biriktiği doğru olmakla beraber bu tutarın zaten istihdam sorunu yaşayan işgücü piyasasını doğrudan etkileyeceği gerçeğini de değiştirmiyor.
örnek vermek gerekirse ahmet adında bir çalışan olsun. ahmet şirkette 5 yıldır çalışıyor ve performansı yaşadığı sorunlar sebebiyle ciddi düşüş içerisinde. ahmet 2 dönem kendisinden beklenen gelişmeyi sağlayamıyor ve kovulacağı kendisine tebliğ ediliyor. ahmet çalıştığı 5 seneyi cebine alıyor ve işsiz kaldığı bu dönemi bir nebze hafifletecek bir tutar ile geçiriyor.
ahmet'in işvereni de mevcut sistemde her sene bir maaşı ahmet'in hesabına yatırmak zorunda değil. sadece böyle bir koşul gerekirse bir kaynak yaratıyor ve ahmet'e bu tazminatı ödüyor. bununla birlikte tes'te her sene bir brüt maaş ahmet'in tes hesabına yatıracağı için işveren için bir kalem daha ortaya çıkıyor ve her halükarda bu parayı yatırmak zorunda kalıyor.
ahmet'i kovmaktan imtina eden şirket bu defa daha agresif davranıp nasılsa ben bu personelin tazminatını tes'te ödüyorum. madem performansı düşük kovayım gitsin diye düşünebilir. (eminim ki düşünecektir.)
özetle yeni gelen sistem çalışma hayatında işsiz kalma döneminin sigortası olan kıdem tazminatına muadil olarak getiriliyor ancak muadil demek, ateşle ateş böceklerinin benzerlikleri gibi bir durum ortaya çıkarıyor. anlayacağınız bu müsabakada herkes mağlup devlet galip.
çocukluğumuzun atari oyunlarından street fighter kahramanlarından birinin eşcinsel olması durumudur.
ne yalan söyleyeyim duyar duymaz tarafımı dumhura uğratmış olaydır. biz senin dövüş kazandıktan sonra "ussr" deyişine, giydiğin kırmızı slip donuna, kavga sırasında haggar benzeri dönüşüne hayrandık.. bunu öğrendik "yok artık" dedik.
neyse cinsel tercihtir saygı duyalım, maazallah "gökkuşağı" saldırısına uğramayalım.
ne yalan söyleyeyim duyar duymaz tarafımı dumhura uğratmış olaydır. biz senin dövüş kazandıktan sonra "ussr" deyişine, giydiğin kırmızı slip donuna, kavga sırasında haggar benzeri dönüşüne hayrandık.. bunu öğrendik "yok artık" dedik.
neyse cinsel tercihtir saygı duyalım, maazallah "gökkuşağı" saldırısına uğramayalım.
kendisi ve ailesi için iyi yaşamanın sırrını iyi beslenmekte bulan İpek Hatipoğlu'nun İyi beslenirken, yediklerinin lezzetinden ödün vermek istemeyenler için kurduğu marka.
Günlük olarak ürettikleri fıstık ve badem ezmesi çeşitleri, çikolatalı fındık ezmesi, granola çeşitleri ve granola topları var.
Kahvaltı ve ara öğünler için sağlıklı ama aynı zamanda lezzetli seçenekler arayanlar için ideal.
Özellikle evde kaldığımız şu dönemden sonra hepimiz parklarla, yeşilliklerle buluşmayı, çimlerde piknik yapmayı özlemişken, granola topları da tam çantaya atmalık.
ayrıca doğa dostu hindistan cevizi kaseleri, kaşıkları ve bambu pipetler kullanıyorlar.
incelemek isteyenler için web sitesi
Günlük olarak ürettikleri fıstık ve badem ezmesi çeşitleri, çikolatalı fındık ezmesi, granola çeşitleri ve granola topları var.
Kahvaltı ve ara öğünler için sağlıklı ama aynı zamanda lezzetli seçenekler arayanlar için ideal.
Özellikle evde kaldığımız şu dönemden sonra hepimiz parklarla, yeşilliklerle buluşmayı, çimlerde piknik yapmayı özlemişken, granola topları da tam çantaya atmalık.
ayrıca doğa dostu hindistan cevizi kaseleri, kaşıkları ve bambu pipetler kullanıyorlar.
incelemek isteyenler için web sitesi
ibb başkanı ekrem imamoğlu: “istanbul halkının, taksi ihtiyacı olup olmadığına karar verecek makam, bağcılar oto galerisi’ndeki birkaç taksi galericisi değildir”
ibb başkanı ekrem imamoğlu: “sakın bizi başka şeylerle tehdit etmeye çalışmasınlar. plaka fiyatları ile geçim sağlayan rantçılara bu süreci kurban etmeyiz, ettirmeyiz. istanbul'da düzeni bozucu bir fiile giren her şahıs, karşısında devleti bulacaktır.”
İBB Başkanı ekrem imamoğlu: “Evet, biz esnafımızla, esnafımızın gerçek temsilcileriyle, odayla oturup bunları tartışıp konuşacağız. Neyi konuşmadık ki bunu konuşmayalım; elbette konuşacağız. Ama kimse kendi çıkarı üzerinden hareketle bizi kısıtlamaya kalkmasın.”
kaynak
ibb başkanı ekrem imamoğlu: “sakın bizi başka şeylerle tehdit etmeye çalışmasınlar. plaka fiyatları ile geçim sağlayan rantçılara bu süreci kurban etmeyiz, ettirmeyiz. istanbul'da düzeni bozucu bir fiile giren her şahıs, karşısında devleti bulacaktır.”
İBB Başkanı ekrem imamoğlu: “Evet, biz esnafımızla, esnafımızın gerçek temsilcileriyle, odayla oturup bunları tartışıp konuşacağız. Neyi konuşmadık ki bunu konuşmayalım; elbette konuşacağız. Ama kimse kendi çıkarı üzerinden hareketle bizi kısıtlamaya kalkmasın.”
kaynak
17 haziran 2020 gecesi alınan, 3 büyük il için alınan maske takma zorunluluğu kararıdır. zaten hali hazırda anadolunun büyükşehir olmayan bir çok kentinde de, sokakta dahi geçerli olan zorunluluk, istanbul, bursa ve ankara'da da zorunlu hale gelmiştir.
yazın gelmesi ile birlikte, kapalı alanlarda dahi takmayanlar veya pipilerini dondan çıkartmış gibi burunları dışarıda takanlardan sonra, artık sokakta dahi takmak zorunlu hale geldi. bakan, sokağa çıkma yasağı kısıtlamasını ön görmediklerini ve uygulamayacaklarını belirtti.
maske takmamanın cezası da 3 bin 150 tl olarak söyleniyor.
yazın gelmesi ile birlikte, kapalı alanlarda dahi takmayanlar veya pipilerini dondan çıkartmış gibi burunları dışarıda takanlardan sonra, artık sokakta dahi takmak zorunlu hale geldi. bakan, sokağa çıkma yasağı kısıtlamasını ön görmediklerini ve uygulamayacaklarını belirtti.
maske takmamanın cezası da 3 bin 150 tl olarak söyleniyor.
netflix'in ilk orjinal yapımı türk filmi.
başrolleri falan geçip direk filme dalıyorum. neredeyse filmin tamamının trende geçmesiyle akla before sunrise filmini getiriyor. benim çok sevdiğim filmdir o da. kadın erkek ilişkilerini diyaloglar üzerinden analiz ediyor. düşük bütçeli olmasına rağmen çoğu filmden daha izlenilesi.
yorumlara baktım biraz. bu neydi şimdi yazanlar olmuş. iğrenç absürd komedi filmleri, aşırı iyi ve aşırı kötü karakterlerin olduğu vıcık vıcık aşk filmlerine alışılmış tabi.
yol filmleri her zaman müzikleriyle de dikkat çeker ki bu filmde de çok iyi müzikler dinliyoruz. basit gibi görünen ama aslında yaşamdan bir kesit alan ve gerçekçi bir film olmuş. senaryosu daha özenli olabilirmiş ama genel anlamda diyaloglarla geçen ve fazla mekan değişikliği olmamasına rağmen kendini izletiyor.
bu tarz ve daha değişik tarzda filmlerin çekilmesi ümidiyle.
kesinlikle tavsiye ederim.
başrolleri falan geçip direk filme dalıyorum. neredeyse filmin tamamının trende geçmesiyle akla before sunrise filmini getiriyor. benim çok sevdiğim filmdir o da. kadın erkek ilişkilerini diyaloglar üzerinden analiz ediyor. düşük bütçeli olmasına rağmen çoğu filmden daha izlenilesi.
yorumlara baktım biraz. bu neydi şimdi yazanlar olmuş. iğrenç absürd komedi filmleri, aşırı iyi ve aşırı kötü karakterlerin olduğu vıcık vıcık aşk filmlerine alışılmış tabi.
yol filmleri her zaman müzikleriyle de dikkat çeker ki bu filmde de çok iyi müzikler dinliyoruz. basit gibi görünen ama aslında yaşamdan bir kesit alan ve gerçekçi bir film olmuş. senaryosu daha özenli olabilirmiş ama genel anlamda diyaloglarla geçen ve fazla mekan değişikliği olmamasına rağmen kendini izletiyor.
bu tarz ve daha değişik tarzda filmlerin çekilmesi ümidiyle.
kesinlikle tavsiye ederim.
Kişiliğimizi acaba renklere mi borçluyuz? Bizim renk seçimleriniz aslında bizi yansıtıyor. Yani beyaz rengi seven kadınların çoğunun asil ve nazik olma özelliği erkeklerin ise cömert ve soğukkanlı olması gibi. Şu bir gerçek ki renkler bizim tercihlerimiz ve bunlarda bizim yansımamız. Çoğu firma da satış stratejisi için renklerin insan psikolojisndeki yerini araştırır ve ona göre renk seçimleri yapar. İnsana en iyi gelen mevsimlerden biri sonbahar olduğunu düşünüyorum. Çünkü sonbarda doğa tüm renkleri üzerinde taşır. Bizim de doğayı sevmemizin sebebi yeşil olabilir mi? Eğer ağaçlar çimenler yeşil olmasaydı bu bizi nasıl etkiledi? Şuan bize yeşil normal geldiği için farklı bir renk olursa bunla uyuşmaz düşüncesi olabilir fakat yaratılışta çimenler, otlar, ağaçlar siyah olsaydı o zaman dünya nasıl bir yer olurdu? Dostlar peki sizce renkler bizim kişiliğimizi etkiler mi?
avrupai görünme çabasıdır.
Pelin dilara çolak tarafından hazırlanan felsefe temalı videoların yayınlandığı YouTube kanalı. Fazlasıyla kaliteli içerikleri var. Özellikle kadın filozoflarla ilgili hazırladığı son içeriğini kesinlikle izlemenizi öneririm. Bahsettiğim içerik