Cuma günü yaptığım bir fotoğraf işinin ücreti olarak Avusturya’dan 60 aud yani 240 türk lirası bedeli olan bir para gönderildi iş bankası hesabıma. Bugün hesabıma aktarılan paraysa 99 liraydı üzerine bir de iş bankası 57 liralık bir komisyon çekti kaldı hesapta 44 lira. Yav el insaf 240 liralık bir paranın aktarım bedeli nasıl 200 lira olabilir. Aşırı sinirlendim. Saçma bir bankacılık sistemi var.
şu sıralar duba'ide çekimler yapan youtuber. tabii haliyle bölgenin zenginlik ve lüks hayatını videoya almış. sanırım türk olduğundan mütevellit, ingilizcesini çok temiz bir şekilde anladım.

https://youtu.be/FZ2piXmJqRo
1996 yılında engelli bireylere fizik tedavi imkanı sağlamak amacıyla kurulan ve günümüzde engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştırmak için pek çok projeye imza atmış vakıf. Meslek edindirme, bireysel eğitim ve fizyoterapi gibi imkanlarla birçok güzel iş yapmayı amaçlamaktadırlar. Benim de 2003 yılında psikolojik destek görmemi sağladılar. Bir engelim olmamasına rağmen insanlarla iletişim kurmada zorluklar yaşıyordum. Orada gördüğüm destek ve ilginin büyük katkıları oldu benim için. Bundan sebep bir boyun borcu olarak orada gönüllü bir şeyler yapmayı çok istedim. Bir tanıtım filmi hazırlayıp kurguladım. Fotoğraf çekimi filan yaptım. Bu bana fazlasıyla iyi geldi. İmkanı olan destek olsun lütfen. Gönüllü işler ruhumuza iyi gelecek çünkü.
batı'dan çıkma bi anti-mastürbasyon hareketidir. ismi no+fap (tr. otuzbir) sözcüklerinden gelir. taraftarları mastürbasyonu bırakmanın onları maddi ve manevi olarak güçlendirdiklerini iddia ederler. doğruluk payı var mı?
henüz ortada bunlar konuşulmuyorken, nofap diye bir şey bilmiyorken uzakdoğulu rahipleeden etkilenip yaklaşık olarak 3 ay boyunca otuzbir çekmemişliğim vardı. yani nasıl ki hz ibrahim hanif müslüman, hz blanqui hanif marksistse ben de bir hanif nofapçıydım. ne diyebilirim, 1 ay sonra kaç gün geçmiş diye bakmayı bırakıyorsunuz. istesem 3 aydan devam ettirirdim ama faydasiyla ilgili bi inancım kalmadıği için tekrar başladım. ayrıca o esnada kız arkadaş da yapmıştım hatta benim hiç böyle bi kız derdim falan yokken o kendi gelmişti. ossbir cekmemenin bi faydasını görmüs müydüm?... bilmiyorum, benim açımdan 4 hafta sonrasının bir anlamı yoktu. ama bazen uzun süre masturbasyon yapmayınca kadınlar hakikaten farklı bakıyor, ya da bize öyle geliyor.
sağlık bakanı fahrettin koca'nın açıklamasına göre corona olarak da adlandırılan virüs sonunda ülkemizde bir erkek vatandaşımızda pozitif olarak tespit edilmiş.

asıl mücadele şimdi başlıyor. bakalım bu sınavı verebilecek miyiz?
ilki linç yiyen parçanın ikincisini yapacağını açıkladı killa baba.

projede şimdilik belli olan isimler ilk parçada da yer alan killa hakan, ceza ve ezhel'in yanı sıra eko fresh ve şehinşah.

merakla bekliyorum açıkçası.
corona'dan sonra yeni gündemimiz. bm uyarmış. doğu afrika ülkelerinde başlayan çekirge istilası çekirgelerin her gün 150 kilometre ilerlemesiyle ülkemizin de dahil olduğu bölgeye doğru yaklaşmış. Bu çok tehlikeli çünkü 1 kilometrekarede yer alan 40-80 milyon çekirge, sadece bir günde 35 bin kişiye yetecek gıdayı tüketebiliyor. okuduğum kadarıyla özellikle (bkz: iran)'a kadar olan bölge riskli gibi.
az önce okuduğum haber. ünlü futbolcu (bkz: cristiano ronaldo) corona virüs şüphesiyle karantinaya alınmış. (bkz: ingiltere) sağlık bakanının da hasta olduğu açıklanmıştı. çok hızlı yayılan bir virüs olması aslında en çok korkutan. temizliğe çok dikkat edilmeli. sonuçta ölümle sonuçlanacak vakaların nasıl olduğunu öğrensek de zatürre gibi ağır ve zor bir hastalık.
küçükken hepimizin evinde olan canım limon kolonyası. ankara merkezli olması nedeniyle belki de, tüm ailem eyüp sabri tuncer kolonyası kullanırdı. bu nedenle de gönül bağım var. 1923 yılından beri hayatımızdalar ve böyle köklü işletmelere bayılıyorum. hikayelerini bir masal dinler gibi dinlemeyi, okumayı çok seviyorum. tarihçelerini merak edenler buradan okuyabilir. şu anda herkesin yana yana kolonya satın almaya çalışmasına onlara da faydası olduğu için seviniyorum*
sayısız faydası olan, alıç meyvesinden yapılan sirke. özellikle mide ve bağırsak problemlerinde, yüksek tansiyonda oldukça faydalıymış. rahatlatıcı etkisi de olduğundan anksiyetede bile kullanılıyormuş. küçükken kolye gibi boynumuza asar bayıla bayıla yerdik alıçları. kırmızı ve sarı renkleri ile çok da lezzetli olurlardı. sirkesinin de çok faydalı olduğunu duyduğum için köyden toplanan alıçlardan sirke yaptık. şu an 5. ayında, 6. aydan itibaren de ilaç niyetine tüketeceğiz salatalarda.

kendi yaptığım elma sirkesinden sonra sirkeye bakış açım değişti. asla tüketmem dediğim bir şeydi. tadını ve kokusunu hiç sevmezdim. evde kendim yapınca aslında o sevmediğim keskin kokunun yapaylıktan olduğunu anladım. ev yapımı olan ekşi fakat hafif aromalı oluyor. boğaz ağrısı, öksürük gibi rahatsızlıklarda gargara yapın ve için. (1-2 yemek kaşığı kadar yeterli) çok faydasını göreceğinize eminim.