1994 doğumlu Rizeli cross şampiyonu. meslek lisesi çıkışlı, istanbul üniversitesi devam etmeli öğrenim hayatının içine motosiklet gibi güzel bir tutkuyu biraz farklı yerleştirmiş olan izzet kazdal'ın cross gösterileri ve custom çalışmaları görülmeye değer. en son nc750'ye custom(ki bu custom ise diğerleri ne) çalışması sonucu ortaya çıkan cafe racer var ki, neyi nerden tutup çekip nereye koymuşlar diye düşünürken bi kaç vida eksiltiyor insan kendinden(swh)
enduro istanbul isimli bir oluşum kurup çalışmalarını sürdüren izzet kazdal'ın daha çok başarısını duyacağız gibi geliyor. buralar değerlenir.

edit: tarihi yanlış yazmışım, yanlışlık olmasın(swh)

Batı Afrika'da bulunan, başkenti bissau olan ufacık bir ülke. Portekizce ana dilidir, paso da para birimidir. Ülkenin yuvarlak olarak yarısı müslüman, yarısı Hristiyandır. Sürekli bir askeri darbe, başkan ve genelkurmay başkanlarının öldürülmesi, ebola gibi birsürü belayla uğraşmışlar vakti zamanında. Korkmam gerekirken, beni kendine çekiyor bu ülke sürekli.

Yağmur ormanları, doğal parkları, atlas okyanusuna geniş kıyısı, fakirlikleri, kültürleri, adaları. Araştırmaya ve görmeye değer bir ülke olarak görüyorum. Komşuları senegal, gambia ve gine ile birlikte bir turu hakediyor bence.

Ülkede raylı ulaşım mevcut değil, dipnot olarak ekleyeyim. Ankara ve İstanbul'da fahri konsoloslukları bulunmakta. Vize mevcut ve ülkeye girmeden en az 10 gün evvelden sarı humma aşısı zorunlu. Senegal Dakara e-vize alıp, uçak ile gidip, Senegal sınırından girmek kolaymış diye bir bilgi almıştım. Doğruluğunu teyit Edip entryye edit atacağım.

İstanbul'un en batı ucundaki ilçesidir. İstanbul'dan çok Tekirdağ ilçesine benzer. Marmara denizine kıyısı bulunur, çeşitli kamping alanlarında veya yanlarında denize de girilir. Tarlalardan oluşan bir doğası vardır. Birçok köyü bulunur.

Genellikle İstanbul'dan yazlıklarına gelen çok kişi olur, bu yüzden yazın kalabalıktır. Deniz kenarında çay bahçeleri ve barları mevcut. Görülmesini tavsiye ederim.

Üç billurlu Stephan tarafından işletilen Bosna-hersek, Mostar'daki bir hostel'in adıdır. Aslen hitler hayranı (ki hitlerin klonu gibi) 50'li yaşlarda bir Alman olan Stephan hayatınızda görüp görebileceğiniz en garip hariflerden biridir. inanılmaz ağzı bozuktur ve sürekli ikileyerek konuşur, kadınlarla erkekleri eşleştirmek için elinden geleni yapar, üç billur lakabını kolunun altında taşıdığı yedek şarjörden alır. Mostar her ne kadar gezilip görülmesi evham teşkil eden bir yer değilse de stephan kesinlikle tanışılası bir adamdır.

eski foça deyince akla incir adasının tek sakini olan kedi ferdi gelir. Ünü öyle yayılmıştır Kİ o topraklara ayak basıp da ferdiyi ziyaret etmeden gitmek size eksik hissettirir. ingiliz burnu denen yere gidip ellerinizi karşıdaki boş sarp kayalardan oluşan adaya doğru sallarsınız ve ferdi gelip sizi ufak sandalıyla alır. adada su yoktur, elektrik yoktur, yaşam için uygun değildir. Ancak ferdi bir baş kaldırıyla orada yeni bir yaşam kurmuş, gerçek bir semboldür. kendi ağzından hikayesi şöyledir; "Zamanında bir barım vardı, işlerim çok güzeldi. belediyeden güçlü tanıdıkları olan birileri bana rakip oldu ancak kısa sürede iflasın eşiğine geldiler. gel gelelim bu bir zafer değil benim için yıkımın başlangıcıydı. Alkol ruhsatımı elimden aldılar. bu beni bitirmek için yeterliydi. işlerim tepetaklak oldu. her şeyi tükettim işletmem elimden gitti ve karım beni terk etti. artık hiçbir şeyim yoktu ve bir gün kayalarda oturmuş ağlarken karşıdaki kayalıklara gözüm ilişti dedim ki bir evim yok, bir işim yok ama bir adam olabilir. beni burada kimse rahatsız edemez diye düşündüm. adaya geçtim. su yok, elektrik yok, insan yok, gölge bile yok burası bir ada bile değil sadece bir kayalık. çalıştım bir plaj yaptım. beni duyanlar adamı ziyaret etmek istediler üç beş derken ada bir anda işletmeye döndü. günde 10 bazen 15 kişi ağırlıyordum. Gel gelelim bunu duyan belediye tekrar tepeme çöktü. beni adadan zorla çıkardılar. şimdi buradayım(*). ama bir gün elbet tekrar adama döneceğim. isterlerse öldürsünler." *bu konuşmayı çanak koyunda yaptık. bir yıldır eski foçaya yürüme mesafesinde olan çanak koyunda incir adası manzarası karşısında yaşıyor. her yeri kandillerle süslemiş, bir çadır, üç beş sandalye, bir masa. gidin ve kedi ferdi ile tanışın koyunda veya ,umarım dönmüştür, incir adasında kamp kapın ancak belirtmeliyim bunun bir bedeli var size birer çöp torbası verip koyda bir torbalık çöp toplamanızı ister. Ne güzel bir bedel öle değil mi?

muhalif kesimin sosyal medyada yaydığı ünlü troll malzemesi.

bunun altına absürt şeyler döşeyip akp yanlısı gibi görünen sayfalarda paylaşırlar. attıkları oltaya düşen safdillerin üzerinden eğlenirler.

diğer büyük sözlüklerde bunu tekrar gündem yapıp 100 mesajlara varan goygoylar yürütüp sanki akp destekçilerinin alayı bunu gerçek sanıyormuş gibi algı kasarlar.

kısacası kendileri çalar, kendileri oynar. güzel bir manipülasyon örneğidir.

tanım: yaşam suyu

muhtelif tahıllardan damıtılarak yapılan ve meşe fıçılarda dinlendirilerek olgunlaştırılan bu içeceğin ve sigaranın ses telleri ile imtizacı sonrasında ortaya çıkan sesin tonu dünyada dinlemeye değer verilebilecek en önemli tınılardandır. faydalarını ise saymakla bitiremeyeceğim için saymayacağım.

daima yolun yanlış tarafında olmanız dileğiyle.

yıldızlı gece ve ayçiçekleri isimli eserleri ile bilinen, hakkında süre gelen bir çok rivayet ile popüler kültürde gün geçtikçe tanınan, özellikle kendi kulağını kesmesi ile nam salmış ve bana kalırsa hak ettiği değeri çok sonradan görmüş, ender kıymetlerden, farklı zihinlerden birisidir. eğer bir şansım olsaydı, tanışmak ve ''neden'' sorusunu yöneltmek istediğim ilk kişi olabilirdi. duygusal hatta fazla duygusal olduğunu düşündüğüm güzel sanatçı.

istanbul ile bükreş arasındaki tren seferleri 1 Haziran ile yola çıkan trenle başladı.
halkalı'dan kalkan trende 4 kişilik kuşetli vagonların yanı sıra , 2 ve 3 kişilik yataklı vagonlar bulunuyor. Romen demiryolları cfr'ye ait 2 kişilik yataklı vagonlarda her kabinin içinde duş ve tuvalet bulunuyor.
haziran ve eylül arası seferlerini sürdürcektir , yaklaşık 17/19 saat süren yolculuk için fiyatlandırma 51 € 'dan başlamaktadır.

Bir çok insan bileklik sayesinde arkadaşlık kurup tanışmıştır belki de.
benim ise sadece metrobüste selamlaşmam oldu