Huawei Technologies Co. Ltd. 1988de kurulan merkezi Çin'in Shenzen şehrinde bulunan, Çin menşeli ve çok uluslu bir şirketir. Özellikle cep telefonları ve adsl modemleri ile meşhurdur.
Google Trips, sık sık seyahat eden biriyseniz Android telefonunuzda kesinlikle bulunması gereken bir mobil uygulama.
yurt dışına çıktığınız vakit gezilip görülmesi gereken popüler mekanları kategorize ederek göstermekten kalabileceğiniz otelleri listelemeye ihtiyacınız olan her şeyi sunuyor. Kimseye sormadan planınızı rahatlıkla yapabiliyorsunuz.
gittiğiniz şehirde bulunduğunuz konuma göre aktivite önerilerinde bulunarak “Nerede yemek yesek?”, “Nereleri gezmeliyiz?”, “En iyi yeme-içme mekanları nerededir acaba?” “Araba nereden kiralayabilirim?”, “Kalacak bir otel bulmalıyım” gibi soruların cevabını çevrimdışı olarak bulabilirsiniz. Sehirde kaç gün kalacağınıza bağlı olarak Kendisi gunluk yol planları tavsiyesi veriyor.
yurt dışına çıktığınız vakit gezilip görülmesi gereken popüler mekanları kategorize ederek göstermekten kalabileceğiniz otelleri listelemeye ihtiyacınız olan her şeyi sunuyor. Kimseye sormadan planınızı rahatlıkla yapabiliyorsunuz.
gittiğiniz şehirde bulunduğunuz konuma göre aktivite önerilerinde bulunarak “Nerede yemek yesek?”, “Nereleri gezmeliyiz?”, “En iyi yeme-içme mekanları nerededir acaba?” “Araba nereden kiralayabilirim?”, “Kalacak bir otel bulmalıyım” gibi soruların cevabını çevrimdışı olarak bulabilirsiniz. Sehirde kaç gün kalacağınıza bağlı olarak Kendisi gunluk yol planları tavsiyesi veriyor.
1917 yılında Japonya'da kurulan optik ekipmanlar ve fotoğraf makineleri konusunda aşmış şirkettir.
Çinli alışveriş sitesidir. Dünyanın her yerine ücretsiz kargo ile ürün göndermektedirler.
madrid'te bir kartpostala 4 euro, amsterdam'da bir anahtarlığa 6 euro verdikten sonra türkiye'de en turistik yerlerde dahi magnetlerin, anahtarlıkların tanesi 1 lira olduğunu gördükten sonra yapılmış olan tespittir. "ya türkiye'dekiler pahalansın ya da avrupa'dakiler ucuzlasın, bu nedir böyle" dedirtir.
hakkı alkan, tolga cem küçükyılmaz gibi şovcu şahsiyetlerin yanında kerem enginar gibi nalına da mıhına da vuran, mütevazı içerik üreticilerinin de yer aldığı yılların bilişim sitesi.
üç kişinin ölümüne sebep olan trafik kazası nedeniyle tutuklu bulunan yazar, senarist emrah serbes, bulunduğu cezaevinden basın kuruluşlarına bir mektup göndermiş. şöyle ki:
"Ben kendimi bildim bileli okuyup, yazıyorum. behzat ç.’yi de her yerde yazabilirim. Tek elle şınav çekerken de yazarım, kontrol kalemiyle de yazarım. Çünkü elimden gelen tek iş yazmak. Bunu bütün halkım bilsin, ben burada suçumun cezasını çekiyorum. Benim yüzümden 300 kişilik ekibin de ceza çekmesine gerek yok.
Evet, düşündüm, taşındım. Kullandığım ilaçları bıraktım, ailemle vedalaştım ve kazanın 6’ncı gününde teslim oldum. Tanrı bile dünyayı altı günde yaratmışken benim altıncı günde teslim olmama neden şaşırdıklarını anlamıyorum.
Savcılığa teslim olduğumda Savcı Bey bana teşekkür etti, hakkımda bir soruşturma yürüttüğünü de o gün öğrendim. Hakkımda ne bir tebligat vardı, ne de yurt dışına çıkış yasağı. Beş yıllık schengen vizem vardı, isteseydim yurt dışına çıkabilirdim ve hiçbir ülke de beni Türkiye’ye iade etmezdi.
Ama ben bu memleketin yazarıyım ve memleketimi seviyorum. İsviçre’de, Fransa’da ya da Almanya’da ölmek istemiyorum.
Ben bir kahraman değilim ama bahsettikleri gibi bir canavar da değilim. Ben sadece insanım. Benim yüzümden üç kişi hayatını kaybetti. Vicdan azabı ve utanç içindeyim. Suçluyum, pişmanım ve üzgünüm.
Cezamı çekmek istiyorum. Cezaevinde olmak bana iyi geliyor. Demir kapılar sertçe kapandığında, infaz memurları adımı bağırdığında, ayakkabılarımı çıkararak üst aramamı yaptıklarında, bütün bunları cezamın bir parçası olarak görüyorum. İnsanlardan tek ricam var, beni unutsunlar beni rahat bıraksınlar ve cezamı çekeyim.
kaynak
"Ben kendimi bildim bileli okuyup, yazıyorum. behzat ç.’yi de her yerde yazabilirim. Tek elle şınav çekerken de yazarım, kontrol kalemiyle de yazarım. Çünkü elimden gelen tek iş yazmak. Bunu bütün halkım bilsin, ben burada suçumun cezasını çekiyorum. Benim yüzümden 300 kişilik ekibin de ceza çekmesine gerek yok.
Evet, düşündüm, taşındım. Kullandığım ilaçları bıraktım, ailemle vedalaştım ve kazanın 6’ncı gününde teslim oldum. Tanrı bile dünyayı altı günde yaratmışken benim altıncı günde teslim olmama neden şaşırdıklarını anlamıyorum.
Savcılığa teslim olduğumda Savcı Bey bana teşekkür etti, hakkımda bir soruşturma yürüttüğünü de o gün öğrendim. Hakkımda ne bir tebligat vardı, ne de yurt dışına çıkış yasağı. Beş yıllık schengen vizem vardı, isteseydim yurt dışına çıkabilirdim ve hiçbir ülke de beni Türkiye’ye iade etmezdi.
Ama ben bu memleketin yazarıyım ve memleketimi seviyorum. İsviçre’de, Fransa’da ya da Almanya’da ölmek istemiyorum.
Ben bir kahraman değilim ama bahsettikleri gibi bir canavar da değilim. Ben sadece insanım. Benim yüzümden üç kişi hayatını kaybetti. Vicdan azabı ve utanç içindeyim. Suçluyum, pişmanım ve üzgünüm.
Cezamı çekmek istiyorum. Cezaevinde olmak bana iyi geliyor. Demir kapılar sertçe kapandığında, infaz memurları adımı bağırdığında, ayakkabılarımı çıkararak üst aramamı yaptıklarında, bütün bunları cezamın bir parçası olarak görüyorum. İnsanlardan tek ricam var, beni unutsunlar beni rahat bıraksınlar ve cezamı çekeyim.
kaynak
ot'la birlikte popülerleşmeye başlayan edebiyat magazini dergiciliğinin halihazırda en başarılısı. köşe yazarları ve dergiyi oluşturan kadro buram buram kalite kokuyor. kapağa aldıkları sanatçıyı derinlemesine işlemeleri bir zamanların müzik magazini dergiciliğinin roll'unu anımsatmıyor değil. tabii antrparantez hakan günday faktörü de unutulmamalı.
Tiesto, Hardwell, Armin van buuren, david Guetta, Dmitri Vegas & like Mike gibi djlerin katılımı ile Miami'de, Puerto Rico'da, Peru'da, Bolivya'da, Paraguay'da, Şili'de, Buenos Aires'de, Brezilya'da,İbiza'da, Hırvatistan'da, Güney Afrika'da, Tayland'da, Hong Kong'da, Taivan'da, Kore'de, Japonya'da, Filipinler'de, Singapur'da, Bali'de düzenlenmektedir.
Defalarca üst üste dünyanın en iyi dj i seçilmiş Hollanda doğumlu ama İngilizce bilmeyen müzisyen.