geçtiğimiz hafta sonu bir dergide şimdiki sahibi osmanlı sanatı uzmanı serdar gülgün'ün röportajındaki fotoğraflar sayesinde tanıdığım köşk.
1800'lü yıllarda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na karşı ayaklanan ve ihtilal başarısız olunca Osmanlı'ya sığınan Macar askeri Josef Kohlmann, ihtilalı yaptığı arkadaşlarını toplayıp İstanbul’a gelir. Sultan Abdülmecit İstanbul’da kendilerine sığınma hakkı verir. Fakat Avusturya onları cezalandırmak için geri isteyince İstanbul’da olmaları büyük bir problem haline gelir. Bu nedenle dinlerini ve isimlerini kağıt üstünde değiştirip Müslüman olurlar ve Josef, abartılı Feyzullah ismini alır.
O yıllarda Ruslar’a karşı yapılan Kırım Savaşı devam ediyor. Feyzullah da Osmanlılar’la savaşa katılır. Çok başarılı bir kumandan olduğu için dönüşte Padişah Abdülmecit ona “Paşalık” ünvanı verir ve ömrü boyunca Macar Feyzullah Paşa olarak kalır.
sonra bu arsayı alıyor ve köşkü yaptırıyor. Deniz kıyısında bir yer istemiyor. Macaristan’dan geldiği için yeşillikli ve dağların içindeki bir yer tercih ediyor ve burayı yazları av köşkü olarak kullanıyor.
vefatı sonrasında pek çok mirasçı arasında bakımı yapılmayınca yıllar içinde yıkılmaya yüz tutmuşken gülgün tarafından satın alınıp restore ediliyor. şahane bir köşk. görmek isterdim ancak özel mülk olduğu için ancak bir davet olur da katılırsam görebilirim. kısmet *

1800'lü yıllarda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na karşı ayaklanan ve ihtilal başarısız olunca Osmanlı'ya sığınan Macar askeri Josef Kohlmann, ihtilalı yaptığı arkadaşlarını toplayıp İstanbul’a gelir. Sultan Abdülmecit İstanbul’da kendilerine sığınma hakkı verir. Fakat Avusturya onları cezalandırmak için geri isteyince İstanbul’da olmaları büyük bir problem haline gelir. Bu nedenle dinlerini ve isimlerini kağıt üstünde değiştirip Müslüman olurlar ve Josef, abartılı Feyzullah ismini alır.
O yıllarda Ruslar’a karşı yapılan Kırım Savaşı devam ediyor. Feyzullah da Osmanlılar’la savaşa katılır. Çok başarılı bir kumandan olduğu için dönüşte Padişah Abdülmecit ona “Paşalık” ünvanı verir ve ömrü boyunca Macar Feyzullah Paşa olarak kalır.
sonra bu arsayı alıyor ve köşkü yaptırıyor. Deniz kıyısında bir yer istemiyor. Macaristan’dan geldiği için yeşillikli ve dağların içindeki bir yer tercih ediyor ve burayı yazları av köşkü olarak kullanıyor.
vefatı sonrasında pek çok mirasçı arasında bakımı yapılmayınca yıllar içinde yıkılmaya yüz tutmuşken gülgün tarafından satın alınıp restore ediliyor. şahane bir köşk. görmek isterdim ancak özel mülk olduğu için ancak bir davet olur da katılırsam görebilirim. kısmet *


An itibariyle epdk zirvesinden çıkmış %14,9 oranındaki zam.
Artık önümüzdeki zamlara bakacağız...
Artık önümüzdeki zamlara bakacağız...
Charles Dickens romanı. muhteşem bir kurguya sahip roman. Olayların gelişimi, atmosferin oluşturulması, karakterlerin yaratılması ve her karakterlerin roman içerisindeki rolü ince ince düşünülmüş.
Özellikle karakterin derinliği konusunda ders olarak bile okutulur. Hatta uyarlanmış filmleri ve dizisi var ancak karakterlerin derinliğini veremedikleri için pek bir yüzeysel kalmış diyebilirim.
Roman üzerinde söylenecek o kadar çok şey var ki... Ama hayal ettiği dünyaya kavuşup aslında hayallerimiz gerçekleştiğinde gerçekten de arzu edilen bu mudur sorusunu sorduran pip... hırsının ve kininin gölgesinde gelinliğiyle bekleyen miss havisgham... Tavırları, alışkanlıkları ve mesleğinin sırrına kimseyi ortak etmeyişi ile avukat Jaggers... iş ve özel hayatı arasındaki keskin çizgiyle wemmick... Sağduyulu dostluğu ile helbert... Katıksız sevgisi ve bu sevgiye yüz çevirmemesiyle demirci Joe... toplumun ıslah anlayışının yüzeyselliğini haykıran Abel magwitch... Daha kimler kimler...
Bu kadar derinlikli karakteri dönem İngiltere'sinin atmosferi ile birleştirip acındırmadan, sulandırmadan kurgulayıp bir olay içerisinde anlatabilmek ancak bir dehanın ürünü olabilir.
Özellikle karakterin derinliği konusunda ders olarak bile okutulur. Hatta uyarlanmış filmleri ve dizisi var ancak karakterlerin derinliğini veremedikleri için pek bir yüzeysel kalmış diyebilirim.
Roman üzerinde söylenecek o kadar çok şey var ki... Ama hayal ettiği dünyaya kavuşup aslında hayallerimiz gerçekleştiğinde gerçekten de arzu edilen bu mudur sorusunu sorduran pip... hırsının ve kininin gölgesinde gelinliğiyle bekleyen miss havisgham... Tavırları, alışkanlıkları ve mesleğinin sırrına kimseyi ortak etmeyişi ile avukat Jaggers... iş ve özel hayatı arasındaki keskin çizgiyle wemmick... Sağduyulu dostluğu ile helbert... Katıksız sevgisi ve bu sevgiye yüz çevirmemesiyle demirci Joe... toplumun ıslah anlayışının yüzeyselliğini haykıran Abel magwitch... Daha kimler kimler...
Bu kadar derinlikli karakteri dönem İngiltere'sinin atmosferi ile birleştirip acındırmadan, sulandırmadan kurgulayıp bir olay içerisinde anlatabilmek ancak bir dehanın ürünü olabilir.
Benzer problemleri olan bence dünyanın en güzel iki şehrinin versusu.
İki şehirde de yaşayanların pahalılıkla ilgili büyük problemleri olduğunu biliyoruz.
Ayrıca trafik konusunda da büyük düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu yadsınamaz bir gerçektir.
Hava kirliliği konusunda ise londra büyükşehir belediyesi sınırlı bölgelerde “Ultra Low Emissions Zone” uygulamasına geçerek güzel bir adım atsa da her iki şehir de bu konudan çok çekiyor.
İki şehirin en güzel yanı çok kadim olmaları. Sokaklarında yürürken şehirlerin tarihlerini buram buram hissedebiliyorsunuz. istanbul’da bu bölgelerin korunmasına fazla dikkat edilmese de Londra’da çok katı kurallarla tarihi bölgeler ve ören yerleri muhafaza altındadır.
İki şehirde de yaşayanların pahalılıkla ilgili büyük problemleri olduğunu biliyoruz.
Ayrıca trafik konusunda da büyük düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu yadsınamaz bir gerçektir.
Hava kirliliği konusunda ise londra büyükşehir belediyesi sınırlı bölgelerde “Ultra Low Emissions Zone” uygulamasına geçerek güzel bir adım atsa da her iki şehir de bu konudan çok çekiyor.
İki şehirin en güzel yanı çok kadim olmaları. Sokaklarında yürürken şehirlerin tarihlerini buram buram hissedebiliyorsunuz. istanbul’da bu bölgelerin korunmasına fazla dikkat edilmese de Londra’da çok katı kurallarla tarihi bölgeler ve ören yerleri muhafaza altındadır.
1970'te kurulmuş bir fransız takımıdır. katarlı petrol milyarderlerinin elindedir. parayla da olsa beklenene başarıyı bulamamışlardır.
750 milyon dolarlık olduğu söylenen Ankapark açılışından 6 ay sonra batmış. yazık oldu paralarımıza
Sırf istanbul belediyesi üretiyor diye #HamidiyeSuyu boykot etmek nasil bi mantiksizlik? İstanbul halkina gelecek hizmeti engelleme cabasi nedir? Sırma suya geçen firmalar fransız markası olduğunu biliyor mu? Şaka gibi ülkeyiz
inadına hamidiyesu alıyoruz.
inadına hamidiyesu alıyoruz.
karısını döven bir adam kayboluyor ve ailesi aramak için Müge Anlı'ya çıkıyor. Müge anlı "ben karısını döven bir adamı aramam" diyor ve dünya güzelleşiyor.
Müge anlı kendi adalet sistemini dağıtmakta.
Müge anlı kendi adalet sistemini dağıtmakta.
İlk defa dün öğle yemeğinden sonra sırasıyla dilimi ve midemi şenlendirmiş olan muhteşem lezzet.
Ahan da tarifi
Ahan da tarifi