1902 yapımı georges méliès'in yönetmenliğini yaptığı öykülü sinema filmi. tarihin ilk bilim kurgu filmi, belki de ilk filmi.
henüz tatmadığım, açıkçası hiç tatmak da istemediğim duygu. eminim çok güzeldir, eminim dünyada bundan daha ötesi yoktur vs vs... ben istemiyorum, yapana da mani olmuyorum ama yapanlar neden bana karışıyor onu anlamıyorum.
türk milletinin sinir bozucu bir diğer huyu da bu zaten, evlendiysen ve 2 yıl geçtiyse sıra çocuktadır çünkü... sıkıştırır da sıkıştırırlar. belki dünyanın en harika duygusu ama benim için dünyanın en harika duygusu başka bir şey olamaz mı?
görüyoruz işte sosyal medyada, haberlerde... bazı insanlar ebeveyn olmaya uygun değil, ben de böyle olduğumu düşünüp baştan önlemimi alıyor olamaz mıyım??
evet sayın gezginler, etrafım kreş gibi ve üzerimde ağır baskı var, size dökmek istedim içimi :(
türk milletinin sinir bozucu bir diğer huyu da bu zaten, evlendiysen ve 2 yıl geçtiyse sıra çocuktadır çünkü... sıkıştırır da sıkıştırırlar. belki dünyanın en harika duygusu ama benim için dünyanın en harika duygusu başka bir şey olamaz mı?
görüyoruz işte sosyal medyada, haberlerde... bazı insanlar ebeveyn olmaya uygun değil, ben de böyle olduğumu düşünüp baştan önlemimi alıyor olamaz mıyım??
evet sayın gezginler, etrafım kreş gibi ve üzerimde ağır baskı var, size dökmek istedim içimi :(
Mahsun Kırmızıgül ile sevgili olduğu dönemde tanıdığımız sonrasında oyunculuk sektörüne atılan ve garip şekilde başarı gösteren güzel kadın. (bkz: ufak tefek cinayetler) dizisi ile dikkat çekmektedir.
insanın değişik bir heyecan içine girdiği andır. bir ferahlama hissi gelir önce. sonra ise bütün vücudu bir enerji sarar. gezinin belki de en güzel anlarından birisidir.
bu seneki yola çıkış hikayemi paylaşmak istiyorum sizinle. üniversitenin son seneleri, bölümün en korkunç dersleri kalmış. ödev, sınav, proje derken kafayı yemek üzereyiz. sabahlara kadar okulda ders çalışıyoruz, notlar düşük geliyor falan halimiz felaket.
o zamanlar çok da yakın olmadığım bir arkadaşım var yanımda, o da benim gibi usanmış. bana o dönemi birkaç kelime ile özetle deseniz gözyaşı, sinir, stres derim. bir gün yine ders çalışıyoruz birlikte, ama her şey nasıl üstümüze geliyor, nasıl bıkmışız anlatamam. bir dersten kalsak okul uzuyor, ödev yetişmese dersten kalıyoruz falan falan. hani o buradan gitmem lazım hissi gelir ya bazen, her şeyden uzaklaşmak ister insan. işte tam o haldeyiz. bir anlık gazla dünya haritasını açtık, baya bir baktıktan sonra italyaya tek yön bilet aldık. sonra da bir interrail bileti. işte biz böyle bir anlık gazla yola çıkmaya karar verdik. iyi ki de çıktık. normalde hep bu sene kesin yapıyoruz denilen planlardan birisi gerçek oldu. o kadar bıkkınlığın içinde o yola çıkmaya karar verdiğimiz anın yarattığı ferahlık, huzur başka hiçbir şeyde yok. şimdi yazarken bile o mutluluğu hissedebiliyorum. hem harika anılarım oldu, hem de o çok da yakın olmadığım arkadaşım kardeşimden öte yakınım oldu.
en güzel andır yola çıkılmaya karar verilen an.
edit: yazım hatası
bu seneki yola çıkış hikayemi paylaşmak istiyorum sizinle. üniversitenin son seneleri, bölümün en korkunç dersleri kalmış. ödev, sınav, proje derken kafayı yemek üzereyiz. sabahlara kadar okulda ders çalışıyoruz, notlar düşük geliyor falan halimiz felaket.
o zamanlar çok da yakın olmadığım bir arkadaşım var yanımda, o da benim gibi usanmış. bana o dönemi birkaç kelime ile özetle deseniz gözyaşı, sinir, stres derim. bir gün yine ders çalışıyoruz birlikte, ama her şey nasıl üstümüze geliyor, nasıl bıkmışız anlatamam. bir dersten kalsak okul uzuyor, ödev yetişmese dersten kalıyoruz falan falan. hani o buradan gitmem lazım hissi gelir ya bazen, her şeyden uzaklaşmak ister insan. işte tam o haldeyiz. bir anlık gazla dünya haritasını açtık, baya bir baktıktan sonra italyaya tek yön bilet aldık. sonra da bir interrail bileti. işte biz böyle bir anlık gazla yola çıkmaya karar verdik. iyi ki de çıktık. normalde hep bu sene kesin yapıyoruz denilen planlardan birisi gerçek oldu. o kadar bıkkınlığın içinde o yola çıkmaya karar verdiğimiz anın yarattığı ferahlık, huzur başka hiçbir şeyde yok. şimdi yazarken bile o mutluluğu hissedebiliyorum. hem harika anılarım oldu, hem de o çok da yakın olmadığım arkadaşım kardeşimden öte yakınım oldu.
en güzel andır yola çıkılmaya karar verilen an.
edit: yazım hatası
bozuk paraları biriktirmek için kullanılan araç. çocukluğumda çok kullanırdım, sürekli bişeyler biriktirirdim, annem çöker, hiç istemediğim kitaplardan veya tshirtlerden alır, daha sonra da hastası olurdum. yaş kemale erdikten sonra, tekrar bir nutella şişesini kumbaraya çevirdim, ve sözlük gerçekten doldukça, baktıkça insan mutlu oluyormuş. sırada akvaryum almak var benim için, yüzen balıkların verdiği huzuru özledim.
Güzel bir film olmuş gelecek dünyadan spoiler verilmiş. sanal gerçeklik kesinlikle ileride de böyle olacak.
Güzelim festivale fotoğraf çekilmeye giden tayfa
yaseminlisi harika olan çaydır. doğadan büyülü bahçe yaseminli yeşil çay ve doğadan ginkgolu yeşil çay en sevdiklerim.
milano'da, san babila metro istasyonuna 750 metre - 10 dakika yürüyüş mesafesinde bir hostel.
rezervasyon kahvaltı dahil fakat kahvaltısı pek zayıftı. açık büfe tarzında 2 çeşit kruvasan, jambon, kaşar peynir, mısır gevreği, müsli, sallama çaylar, süt, meyve suyu.
giriş katında akşamları canlı müzik olur, rezervasyon yaparken de beleş bi içecek kuponu veririler.
yataklar biraz yüksek fakat hostel temiz, düzenli ve merkeze yakın. iyi bi fiyat yakalarsanız kalınabilir.
rezervasyon kahvaltı dahil fakat kahvaltısı pek zayıftı. açık büfe tarzında 2 çeşit kruvasan, jambon, kaşar peynir, mısır gevreği, müsli, sallama çaylar, süt, meyve suyu.
giriş katında akşamları canlı müzik olur, rezervasyon yaparken de beleş bi içecek kuponu veririler.
yataklar biraz yüksek fakat hostel temiz, düzenli ve merkeze yakın. iyi bi fiyat yakalarsanız kalınabilir.