bolu’nun doğal güzellikleriyle ünlü Gölcük Tabiat Parkı'na dağ köşkü, 25 bungalov ve göl gazinosu yapılması için 19 Aralık'ta ihale açılıyormuş. Göl kenarında bulunan konuk evi de ihale sonrası günlük olarak kiralanmaya başlayacakmış. detaylar için; haber linki
edit: ihale sonucu aylık 116.000₺ ye kiralandı.
2018 1.seviye dalgıçlık eğitimi için kayıt yaptırdığım efsane duran tatil organizasyonu. böyle bir konsept türkiye'de başka var mı bilmiyorum. aktiviteden aktiviteye koşacağınız adrenalin dolu paketler mevcut. ayrıca aldığım duyumlara göre etkinlikten etkinliğe koşarken pertiniz çıkıyormuş.

en önemlisi yapacağınız etkinliklere göre fiyatının ve ödeme seçeneklerinin uygun olması. kalbimi çaldı diyebilirim.
Metal Fırtına, Orkun Uçar ve Burak Turna tarafından yazılan politik kurgu tarzında roman serisidir. İki yazar ilk kitaptan sonra bilinmez bir sebeple ayrılığa düşmüş. Ayrı seriler halinde romanlarını yazmışlardır.
m..ö. 64 yılında amasya'da doğmuş yunan gezgin , coğrafyacı ve tarihçi. ilkçağ'da eski dünyanın bir çok noktasını gezmiş (avrupa , asya , afrika) ve gördüklerini 17 ciltten oluşan Coğrafya adlı eserinde toplamıştır ve eserinin 7. 8. ve 9. Ciltlerinde Anadolu ve Trakya'dan bahsetmiştir. o dönem hakkında sahip olduğumuz bir çok bilgiyi strabon'un çalışmalarına borçluyuz.
yıldız ila gezegen arasında kalmış, kararsız bir gökcisimidir. kararsızlıktan kastım ise kafa karışıklığıdır. yoksa fiziksel form olarak gayet kararlıdır.

kendi güneşimizi düşünelim. hidrojen ve helyum yakıtlarını yakarak, daha ağır elementler oluşturur ve enerji verir. bu kahverengi cücelerde de bu yakıttan mevcuttur fakat kütlesi ve çekimi yetersizdir. nükleer bir reaksiyon başlamadan, birkaç milyon yıl ışırlar ve kapkaranlık birer cisme dönüşürler. bunların az büyüğü de kırmızı cüce oluyor efenim. bu kahverengi cücelerin boyutu, güneşin yüzde 1i ila yüzde 7si oranında değişir. şuan ışıyan milyarlarca kahverengi cüce, sönmüş ise daha fazlası olduğu tahmin edilir.

kütleleri yeterince büyük olmadığı için, enerjisi bittiğinde öyle kapkaranlık, sopsoğuk bişiye dönüşürler. öyle yıldızlar çökünce nükleer reaksiyon olur, çekirdeği içine kapanır, o çekirdekten karadelik oluşur filan, bu cücelerimiz için fasa fiso o. daha ufacık bunlar abisi, jüpiterden biraz büyükler sadece. kendi kendilerine sönüyorlar, o kadar.
hayatınızda, birtakım şeyleri başardım diye düşündüğünüz sırada, aslında hiçbir bok beceremediğinizi gördüğünüz zamanlarda yapmak istediğiniz şeydir.

ne yaptığımı sorguladım hayatımda hep, istedim yaptım dediğim bir evlilik yaptım. (sancılı da oldu) bir iş buldum çalıştım çalışmaya devam ediyorum. (bana uygun olmadığına eminim) bir ailem var. (beni anlamadıklarına şüphem yok)

gibi gibi şeyler düşünüp sonunda ulaşacağınız nokta burası oluyor.

(içimi döktüm sözlük beni affedin)
saygıdeğer sözlük, bununla alakalı birçok farklı teori mevcuttur. burda bahsetmek istediğim aman rastgele oldu, aman allah yarattı filan değil. bahsetmek istediğim, daha çok olabilmiş olacak teorilerin en yüksek ihtimallerini tanımlamak. yani inorganik bir dünya, nasıl organik bir canlı yaratmış olabilir.

ilki, tamam gönlünüz olsun, allah ol dedi olduk.

ikincisi, yabancı bir göktaşının dünyaya çarpması ile birlikte, yaşam formunun dünyaya gelmesi. sonuçta, dünyamız milyarlarca meteorla dövüldü. hatta nemesis teorisi gayet başarılı bence. bu göktaşlarının, dünyamıza neler getirdiği birer muamma.

üçüncüsü, yine bir uzay hikayesi. canlılardan ziyade insanların hikayesi olabilecek bir teori, ama yine de burda durmayı hakediyor bence. bilim insanlarının çoğunun mars, ben ve benim gibi düşünen bilimadamlarının venüs olarak tahmin ettiği gezegende var olan yaşam, gezegenin kötü kaderi nedeniyle dünyaya taşınmış olabilir. detayını ilgili gezegenin başlığında paylaşacağım.

dördüncüsü ise yaşamın bizzat dünyada oluşmuş olma ihtimali. bildiğiniz üzere dünya milyon yıllardır şekil değiştiriyor, gerek göktaşları gerekse deprem, sel, rüzgar, sıcaklık değişimi gibi etkenlerle. dünyanın eski halinde, belki de bir mucize olan gezegen çekirdeğinin verdiği imkanla, kimyasal bir reaksiyonla ilk tek hücreli oluşmuş olabilir.

beşincisi ise, yaşamın kaynağının kökenimiz dna olması. ne şekilde oluştuğuyla alakalı detaylı bilgim yok, bilen yazsın.
güneş sistemimize ait bir gezegen. güneşe yakınlık olarak, merkür ve venüsten sonra 3. sıradadır. boyutu dünyaya göre ufak, yerçekimi de gayet düşüktür. sıcaklığı dünyaya yakındır, biraz daha sıcaktır sadece.

geçmişte, marsta yaşam olabileceği ihtimalinden sözediliyor. bununla alakalı biraz yazmak istedim açıkçası. marsta, dere kenarı olduğu tahmin edilen, geçmiş su yataklarına ait olabilecek birsürü iz bulundu. genelde düz mantık olarak, su eşittir yaşam mantalitesini izliyor bilimadamları. bunu da destekleyen çok veri var dünyada. su olan heryerde, güneş bile ulaşmamış olsa, bir enerji kaynağı bulunup bir şekilde yaşam devam ettirilmiş. heh konumuza dönersek, su varsa bile, düşük çekim gücü ve atmosferin inceliği, zaten gezegenin kullanılabilirlik ömrünü çok kısaltıyor.

dünyaya yaşamın marstan geldiği ile alakalı teoriler de mevcut. geçmişte yaşam barındırmış mı, çok merak ettiğim bir soru. umarım birgün cevabını bulabilir bilim dünyası.
rıdvan dilmen'in beyanıdır, kaynak buradan izleyin

(bkz: rıdvan dilmen) iyi bilsin ki deniz gezmiş ve arkadaşları emperyalizm'e karşı hayatları boyunca ve hayatları uğruna mücadele ederken, 6. filoyu kıble belirleyip namaz kılanlar emperyalizm ile omuz omuza saf tutup, kanlı pazar*da yurtsever türk gençliğine sopa ve satırlarla saldırıyordu. Rıdvan dilmen birilerine yaranacağım diye iyice dibe batmıştır, sen ve senin ilahlaştırdığın insanlar yüzünden ilerleyemiyoruz.