x ülkesinde kendini ekonomi bakanı olarak gören şahsın arzusudur. osmanlının bile zamanında terk ettiği bir sistemi tekrar canlandırmaya çalışmaktır. halkı halka kırdırmaktır. hele ki bu özelleştirme yabancılara peşkeş çekilirse asıl seks o zaman başlar.
frankfurt'tan lüksemburg'a giderken durmuştuk burada. trende tanıştığımız musa abi vardı. gelin size okuduğum şehri gezdireyim demişti. bize kısa sürede bir sürü şey yedirdi içirdi. artık her istanbula gelişinde arar bizi. selam olsun musa abiye. mainz ise oldukça küçük ama alman kültürünü tamamiyle yaşayan bir şehir. meydandaki kilisenin etrafında her daim pazar kuruludur. bakmanızı tavsiye ederim.
(bkz: at ağızlı)
İnsanı çıldırtır. O sakız sindirimi kolaylaştırması için üretilmiş. Sen al onu ağzına at, başkalarının rahatsız olacağını bile bile cak cak çiğne. Sonra vay efendim insanlar beni neden sevmiyor. Lan götlek.
Bide bunun başka versiyonu var. ağzını şapırtadarak yemek yemek
Aşık oldum, hem de ansızın... yarıyıl tatilinin sonundaydık. üniversitenin ilk yılı, arkadaş grupları normal olarak değişiyor sürekli. Bi süredir takıldığım bi grubumuz vardı, 4 kıza 2 erkeğiz. ( bkz:diş hekimliği okumak ). Gruptaki bir kızla WhatsApp dan bir konu üstüne konuşmaya başlamıştık bir gece daha önce öyle bir mesajlaşmamız hiç olmamıştı. Saate bir baktım 2 saattir yazıyoruz. Bu bir kaç gün daha devam etti. Sonra sms, instagram, WhatsApp her yerden yazışmaya başladık haftalarca ve ben onunla konuşurken çok keyif aldığımı hissettim gündüzleri de kendimi hep onun yanında buluyordum, yemeğe gidiyorduk beraber, kahvaltıya, çoğunlukla onu yurduna bırakıyordum, yağmur yağdığında şemsiyeyi kendime değil ona tutuyordum, bir akşam vakti leş kömür kokusu hakimken ve biz yine yürürken boyunluğumu ona vermiştim rahatsız diye. Fazla tutumlu olan ben doğum gününde ona özel hediye hazırlatmıştım. Masa tenisinde adam akıllı kimseye yenilmeyen ben onla oynarken bir sürü set veriyordum. Kendime hakim olamıyordum, hep onu düşünüyordum, özlüyordum bazı zamanlar ondan da karşılık denebilecek hareketler, sözler alıyordum bazense beni tınlamıyordu ama genel olarak çok iyi gidiyordu ki o akşama kadar. O akşam ne mi oldu? ortak bir arkadaşımızdan telefon aldım. kızın beni aslında kardeşi olarak gördüğü temalı bir telefon. Yıkılmıştım. Böyle bir şeye ihtimal vermiyordum. Aylardan mayıstı. o hafta sonu Antalya'ya gelmiştim, havada deniz kokusu, her yer cıvıl cıvıl, akşamın çekiciliği tüm sokaklara çökmüş ve ben telefonda kalakalmıştım. Hiç bişey diyemedim, yaptığım tek şey kulaklığımı takıp denize nazır oturarak müzik dinlemekti. Ondan sonraki günlerde napacağımı şaşırmıştım, kırgındım biraz da kızgın. Madem unutamıyorum bende uzak durmaya karar verdim, araya belli bir mesafe koydum, araya yaz tatili girdi, arada mesajlaştık o kadar. sonra üniversitenin ikinci yılı başladı ben yine unutamadığımın bilincindeyim, yüzümde sahte gülümsemeler ama aklımda hep o. sağda solda değil de sadece onun gözlerinde gezinmek istediğim o. Haftalar geçti ben bişey diyemeden, taki düne kadar yemeğe davet ettim onu, çünkü bu işi bi karara vardırmak istiyordum. Yüz yüze konuşabileceğimi sanmadığım için bi mektup yazmıştım 1 sayfalık bilmiyorum çok mu demode ama o an o mektubu yazıp bitirmek istemiştim sadece Ve yemekten sonra ayrılırken verdim mektubu "bu ne?" dedi. okumanı istiyorum dedim ve gittim. 27 saat oldu ve hala daha ondan hiç bir dönüş alamadım bilemiyorum çok mu sabırsızım ama ben artık onu sevdiğimi bilmesini ve onun da bir karara varmasını istiyorum.
Her sene Sırbistan'ın Novi Sad şehrinde düzenlenen, benzerlerine göre de 1 tık ucuz olan festival. bu sene kesin gidiyorum
amsterdam'a gidenlerin denemesi gereken ot çeşidi, bayaaaa övülüyor bu keş arkadaşlar .s
kocaeli'deki bahar şenliğinde alev alev şarkısını bir kez daha söylersem ağlarım demişti. zaten konser boyu duygulanmıştım.
(bkz: 17 ağustos 1999 depremi)nde istanbul'da en çok can kaybının yaşandığı ilçe.

avcılar - trex-DX9mC
fotoğraf : depo photos

deprem sonrası ev ve arsaların fiyatı bedavadan biraz pahalıydı. şimdi ise 1+1 evlerin bile çok pahalı olduğu ilçe.

depremden önce zemin araştırmaları yapılmış fakat yine de yüksek kat izni çıkmıştı. depremden sonra getirilen kat yasağı 2017 yılı ortalarında yine kaldırıldı ,bugünlerde yolum düştüğünde gördüğüm ; yine yüksek yüksek binalar yapılmış ve yapılmaya devam ediliyor.
ülkemiz deprem kuşağında olduğu için tüm ülke yapmalı fakat özellikle zeminin yumuşak olduğu avcılar gibi semtlerde yaşayan arkadaşlar deprem hakkında hem kendilerini hem çevrelerini bilinçlendirmeli.