12yil oncesine kadar varolan izmır Basmane'den başlayıp Diyarbakır'a kadar giden yaklaşık 40 saat süren bitmek bilmeyen yolculuğun adresi olan dünyanın en yavaş trenidir.

Her istasyonda durduğu için ismini bilmediğiniz onlarca küçük kasaba ya da ilçeyi görmüş olur, Afyonda verdiği bir buçuk saatlik molayla Afyon şehrini dolaşıp geri gelebileceğiniz kadar boş vakti size sağlardı.

Esli türk filmlerinde gördüğünüz keçiyle tavukla bilimum hayvanatla yolculuk yapar köşede bağlama çalan amcadan saç bas kavga eden romanlara, yankesicilik yaparken yakalanıp dayak yiyen adamdan karısını tekme tokat döven barzoya, yere çul serip çocuklarıyla evde hasladigi yumurtayı soğan eşliğinde yiyen kadına kadar yurdumun her çeşit insanıyla karşılaşırdınız. Trenin Mersin yenice izmir arasındaki 26 saatlik mesafeyi otobüs biletinin yaklaşık 10 da biri fiyatına gidebilirdiniz.
Sabah 7 de başlayıp ertesi gün 9a 10 akadar süren yolculuğu bana yasattigi onlarca garip anıyla her zaman yadettigim şimdilerde garip bir şekilde özlem duyduğum Posta treni keşke geri gelsen
pes 2013'de ara pasları kaçırmayan, gerçek hayatta da bir o kadar mükemmel oyuncu. arjantin'lidir, karısı maradona'nın kızıdır. oğlunun dedesi maradona, vaftiz babası messi, babası da agüero. düşünün bu çocuğun geleceğini.
2008 yılına kadar kalbur üstü bir takım iken, o yılda gelen arap sermayesi ile güçlenen, ardından şampiyon olan takım. bu sene hem premier ligde hem şl'de favorimdir.
Münazara, herhangi bir konuda karşıt görüşleri (bkz: muhalefet), (bkz: hükümet) savunan takımların fikirlerini belli bir kurallar döngüsüne göre açılış, kapanış konuşmalarının yapıldığı bir tartışma platformudur. Bir münazara kapışmasının konusu, tartışılabilecek her şey olabilir; ancak ağırlıklı olarak güncel, sosyal ve siyasi meseleler tartışılır. örneğin -eşcinseller askere alınmalıdır/alınmamalıdır- bir münazara konusudur. yine -kimlik kartlarında din hanesi kaldırılsın- başka bir münazara konusudur.
ayla filmini izleyenlerin anlayamadığı savaş.

biz o yıllarda yaşamadık dolayısıyla bizim için ne desek boş. benim babam o yıllarda askermiş (evet babam 1930 doğumlu)

o yıllarda artan bir sovyet baskısı var. adamlar paso bizim topraklarımızı istiyor, kafamı bozma bak ha girerim diyor. babamın anlattığına göre o yıllarda ordumuz vasat. ne adam gibi tankımız var ne de tüfeğimiz. ülkede kıtlık yok ama var da gibi. şeker bulmak bir nimet.

eh hâl böyle olunca dayanacak birileri aranıyor yoksa ülke elden gidecek. sovyetler sınır bölgemizde paso tatbikat yapıp göz dağı veriyor. sonunda diyorlar nato'ya girelim. sovyetler bize saldırırsa en azından bir destekleyen olur bizi. zaten bm üyesi olan türkiye böyle bir durumda eğer çağırılırsa gitmek durumunda.

velhasıl gidiliyor, sonrası belli. nato'ya kabul,türkiye o yıllarda başlıyor sırtını amerika'ya yaslamaya hala da öyle. bunun mimarı için ;
(bkz: adnan menderes)
isveçli fotoğrafçı. 17 yaşında iken, dış dünyadan yalıtılmış, güvenli orta sınıf aile hayatını terk ederek kendini keşfetmek ve macera yaşamak amacıyla Hamburg’a yerleşmiştir. Orada, zor koşullar altında, kendilerini toplumdan soyutlayarak yaşayan, değişik ülkelerden gelen bir grup genç insan ile beraber yaşamaya başlamış ve o sırada 16 yaşında olan ve Reeperbahn caddesinde178 fahişelik yapan Finlandiyalı Vanja’ya aşık olmuştur. Yaklaşık 6 ay kadar beraber yaşamışlardır. Bu yaşam tarzı, Petersen’i striptizcilerin, fahişelerin, eşcinsellerin, pezevenklerin, uyuşturucu bağımlılarının ve alkoliklerin, kısacası uçlarda yaşayanların sürekli beraber olduğu karmaşık vahşi gece hayatının yaşandığı dünya ile tanıştırmıştır. Bu dönem, onda kalıcı izler bırakmış, aynı zamanda kendisini büyük ölçüde anlamasını ve kabul etmesini sağlamıştır. Bu insanlarla beraber savunmasız, maskelere ve kalkanlara ihtiyaç duymadan, içlerinden geldiği gibi, sınır tanımadan yaşadıklarını anlatmış ve insanlar ve hayat hakkında çok fazla şey öğrendiğini belirtmiştir
anders petersen - gezentuccar-JLWeY
başlığı açmadan önce bi bakayım belki açılmıştır diye baktım ama açılmamış. dedim ki heralde sadece büyük şehirler var. o yüzden bi kaç şehir daha aradım çorum,bilecik,bayburt gibi. onlar için başlık açılmış ama bu mükemmel şehir için başlık bile yok.

4 yıldan fazladır bartında yaşıyorum ve üniversite bittikten sonra da yaşamaya karar kıldığım şehir. türkiyenin en büyük şehrinde büyümüş birisi olarak neden mi bartın? çünkü sessiz, sakin, sözlük yazarları dahil türkiye de bir çok insanın böyle bi şehir olduğundan bile haberi yok. inkumu,amasrası,mugadası,çakrazı,güzelcehisarı,giderosu gibi daha birsürü tertemiz,yemyeşil, istila edilmemiş sahil şeridi var. şunu da eklemek isterim. güzelcehisar türkiyenin en güzel koyu seçilmiştir. çünkü tertemiz denizi sahile, sahili ise lâv kayalarına sırtını dayar. ayrıca türkiyede en az suriyeli bulunan il (64 kişi.) insanı samimi,yardım sever. zaten bartının nüfusu toplamda 60 bin küsürlerde. yani bir çoğunuzun üniversitesinin nüfusundan bile az.
bir de kavşak suyu vardır bartının. efsaneye göre bu su'dan içen bartından gidemezmiş. ama son zamanlarda bu su ile ilgili bir çok şehir için de aynı efsaneyi duydum. hangisi orjinali bilmiyorum ama bende etki yarattığı kesin.
turistik olarak gezecek bir çok yeri var. en az safranbolu veya ankara evleri kadar meşhur olması gereken bartın evleri var. şehrin bir çok yerinde görebileceğiniz bu eski osmanlı mimarisine sahip evlerde hala yaşayanlar var. bartının adı parthenios'dan gelir. onun anlamı ise sular şehri demekmiş. bartının bir çok yerinden koskoca ırmaklar geçer. uludere kanyonu gezilebilecek en güzel yerler arasındadır bence.
şehircilik olarak ise pek gelişmemiştir. ulaşım ucuzdur aslında. (öğrenci 1,5tl) sular şehri diye anılmasına rağmen sık sık su kesintisi görebilirsin şehirde. bir tane avm bile bulunmaz. belki bu iyi bişeydir bilmem ama türkiyede avm'si olmayan tek şehirdir belki de.

aşağıda ki resimler belki bartın hakkında biraz fikir oluşturur sizlere.

bartının meşhur kırmızı caddesi (amsterdam'da ki red light district ile kartıştırmayın sakın)
bartın - bartin-MHzoa

bartın güzelcehisar köyü
bartın - bartin-Ek2P2

bartın inkumu
bartın - bartin-kFhX7

bartın amasrası
bartın - bartin-c9JRN

meşhur bartın evleri mimarisi
bartın - bartin-k6ok6
Güney kore'deki iş ortağını aksam 6'da arayıp niye açmıyorsun lan diye WhatsApp'dan küfür etmek suretiyle, saat farkını hatırlayıp özür dilemek.

Tanım: can yakar. Pişman eder.
Yılmaz erdoğan müzikali. İzlemeyen varsa mutlaka izlesin derim. Gelmeyen elazığ otobüsü, olgun şimşek in uzun havaları, demet akbağ ın sabah kalktım yatak keban repliği. Tam 90 lar havası..

Geçen dumanlıyım aklıma geldi açtım izledim ne çok özlemişim yahu. Tabi hüzünlü sahneler içimi parçalamadı değil
Daha önce 45 günlük multi giriş aldığım vize türü. Avrupa’daki en kolay shengen verilen ülke hollanda diyebilirim.

Bu arada daha önce vfs üzerinden almıştım. Bugün konsolosluğu arayıp direk konsolosluktan başvuru yapabilirmiyim diye sordum ve “evet” cevabı aldım fakat randevu alınabilecek herhangi bir yer yok. hollandavesen.nl adresine bakın dediler ama orada randevu alma sistemi yok. Bilen eden biri var mıdır?