bu yıllardır tartışılır ama genel görüşte kazananı seçeneklerde olmamasına rağmen izmirdir.

ha bana göre ankaradır. neden derseniz hemen söyleyeyim. kalbim 10 yıl önce orda kaldı.
ha bir de herkesin bir ankarada aşkı vardır.

bunu da buraya bırakayım.
gittiğinizde sizi zaman tünelinde ortaçağa ışınlayan kuleleriyle meşhur italya şehri. maalesef tren yok, en mantıklısı siena dan 1 saate giden otobüsler. biraz turistik bir yer belki bu yüzden de fiyatlar pek ucuz değil ama gitmeye engel değil. vernaccia diye bir beyaz şarapları var ki sırf bunun için bile gidilir. özellikle işkence müzesi ilginçtir. alternatif rota için ideal bir yer.
italya'nın meşhur kızıl şehri. nedense gitmeden önce büyük bir şehir olarak hayal ederdim ama 3 saatte her yeri gezip görmek mümkün. piazza maggiore diye bir meydan var, görülmeye değer ne varsa buraya yürüme mesafesinde. meşhur iki kulesi var hemen her yerden görürsünüz. italyadaki birçok şehirden farklı bir mimarisi var. ıslanmanın mümkün olmadığı şehir derler çünkü binalarda portico denilen bir yapı var. binaların önünde kaldırımların üzerinde çatı görevi görüyor, insanlar yağmur çamur demeden gezebiliyor.

bizler için burdaki en ilgi çekici şey ise san petronio bazilikasının içinde bir freskte gizli. içeri girdiğinizde büyükçe bir duvar resmi ile karşılaşıyorsunuz. bu resim tam olarak dante nin ilahi komedyasında bahsedilen cehennemi tasvir ediyor ve resimde hz. muhammet in de tıpkı kitapta bahsedildiği gibi bir tasviri var.

yemek kültürü daha çok trattoria yani lokanta kültürü üzerine. sakın restoranlarda spagetti bolonez istemeyin kovarlar sizi. spagetti napoliye özgü birşey italyada bolonez soslu spagetti diye birşey yok. burda en meşhur yemek bolonez soslu tagliatelle ve tortellini dedikleri mantımsı yemek. ille de pizza yerim dersen pizzacının forno a yani odun fırını olduğundan emin olun yoksa rezalet birşey yersiniz.
herkes topsecret listesini döksün ortaya

Motor ile avrupa turu
Dalış eğitimi alma
Muğla'nın şeker bi köyünde huzuru bulmak ...

Bunlar sadece birkaçı
haftanın başı olan güne olan bilenmişliktir.haykırıştır.çalışanlar için zulüm olmasına karşılık işsiz güçsüzler için normal günlerden hiçbi farkı yoktur
"..başka çaresi yoktur da ondan.
ama biz biliriz ki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı;
orayı sevmektir.
burayı seversen
burası dünyanın en güzel yeridir.
ama dünyanın en güzel yerini sevmezsen
orası dünyanın en güzel yeri değildir!"
Vatandaşa verilen cam filmi serbestliğinin hazineye kaynak arayışı nedeniyle tekrar yasaklanması olayıdır.İyice muz cumhuriyeti olduk
storia'da bir hikaye
link
--- spoiler ---

merhaba arkadaşlar. daha önce emsallerini görüp kavuşanların olduğunu bildiğimden bu yazıyı yazıyorum. hep masal gibi gelirdi anlatılanlar ama böyle şeyler sadece filmlerde olmuyormuş. dün (29 ekim 2017 pazar günü) tramvayı beklerken arkadaşımla telefonda konuşuyordum. o esnada bi kadın sigaranız var mı diye sordu lakin telefonda almakta olduğum nahoş haberler neticesinde sigara uzatırken dikkat etmedim kim olduğuna. açıkçası bakmadım bile doğru dürüst. yanıma oturdu sigarayı içmeye başladı. kötü geçen telefon konuşmasının akabinde "niye bu insanlar bu kadar kötü kalpli" diye seslice söylemiş bulundum. sonra (gerçekten çok bunalmıştım) dönüp "hakikaten neden bu kadar kötü bu insanlar? , kötü olmak çaba gerektirir hiç mi üşenmezler?" diye soruvermiş bulundum. bi anlık şaşırdı başını çevirdi ilk o an yüzüne dikkatlice baktım. sonrasında tramvay gelene kadar yaklaşık on dakika boyunca uzun uzun sohbet ettik. çok hoş bir sohbet olduğunu söylemeliyim. ikinci sigarayı uzattım kendim de yaktım bi tane. sigara bitmek üzereyken tramvay geldi ben söndürüp ayaklandım baktım o oturuyordu, belki tramvayda da sohbetimiz devam eder düşüncesiyle "binecek misin yoksa bekleyecek misin?" dedim, son defa sigarayı çekmeden önce "geliyorum" dedi.

buraya kadar her şey iyi hoş. bundan sonrasında işte hayatımdaki tek pişmanlığımı yaşamama sebep olacak olan olay yaşandı. ben tramvaya girdiğim kapıdan henüz adım attım ve iki adım arkamda da o binmek için geldi, lakin ben içeri girer girmez "çat" kapı kapandı. o dışarda kaldı ben içerde. sonra anlık bi şaşırmanın ardından gülümserken bana, tramvay saniyeler içinde hareket etti. şu anlattığım olay belki de 7-8 saniye içinde gerçekleşti. öylece kalakaldım. o da orda kalakaldı. bir sonraki durakta inip geriye yürümeyi düşündüm ama mesafeyi göz önüne alınca ben gelene kadar o giderdi. zaten son tramvay seferiydi. sıradakini bekleyemezdi. ben bunları düşünürken iki durak daha geçti. hepten kaybettim.

yirmi beş yıllık hayatımda ilk defa pişmanlık hissi yaşıyorum. adını bilmiyorum onunla alakalı hiç bir şey bilmiyorum. sadece yepyeşil gözleri vardı. eğer kendisi bu yazıyı okursa muhakak kendinden bahsettiğimi anlayacaktır. sevgilisi nişanlısı vesaire var mı bilmiyorum. bu yüzden çok tereddütle bu yazıyı kaleme alıyorum. öyle bir durum varsa da kendisinin bana ulaşıp söylemesi yeterli olacaktır bu yazıyı tamamen silip yok etmem için. şimdi sizden ricam arkadaşlar şu internet alemi neler neler gördü. kimler kimler kavuştu. bir el atın da bulalım be :)

yer : kocaeli izmit
konum: yahyakaptan tramvay durağı
tarih/saat: 29 ekim pazar 2017 geceyarısı 00,00 dolayları
bilinen veriler: yeşil gözler.

eğer kendine ulaşırsa bu yazı "yesilgozlukizbenibul@gmail.com" e mail adresini onun için açtım. lütfen ses etsin.

teşekkür ediyorum şimdiden hepinize, kalbi güzel insanlar çıksın karşınıza :)

edit , okuyan arkadaşlar lütfen rica ediyorum paylaşın. sadece okuyarak amaç gerçekleşmez. italyada japonyada bile olsanız paylaşın nerde olduğunuzun önemi yok, nerden kim çıkar kim bilebilir :)
--- spoiler ---




esasında fantastik bir dizidir.konusu ve karakterleri cok sağlamdır.
dizinin ana karatkerleri olan dean ve sam cok sağlam gezginlerdir ayrıca.
her olay için ordan oraya gezerler ve paraları hiç yoktur.nasıl gezdikleri ibret alınmalıdır.
izlenecek dizilerde tavsiyelerdendir