son 15 yıldır aralıksız hergün gerçekleştirdiğim eylem. yakın çevrem fazla kilolarımın sebebinin bu alışkanlık olduğunu söylüyorlar. ben ise bu duruma düz mantık bakıyorum. acıkınca yemek yersin, kendini aç bırakmanın bir saçmalık olduğuna inanıyorum. bazı insanlar mesela inançları uğruna 30 gün aç kalıyorlar, onlara şaşırıyorum. (bkz: munchies)
dünya dışı bütün yaşam formlarının genel adıdır.
uzaylı denilince akla sadece yeşil renkli, uçan dairleri olan canlıların gelmesi yanlış bir düşüncedir.
eğer evrende dünya dışındaki gök cisimlerinde hayat varsa elimizde iki seçenek bulunuyor. birincisi bizden daha zeki yaşam formları ikincisi bizden zeka olarak daha düşük yaşam formları.
birinci seçeneği ele alalım.
şempanzelerle insanlar arasındaki genetik dna farkı %1 gibi bişey. insanlardaki yüzde 1 lik fark hubble teleskobu ,cep telefonu, bilgisayar gibi teknolojik aletleri yaparken, şempanzeler el işaretleriyle yemek veya su istediğini dile getirebiliyor. şimdi x yıldızın etrafındaki y gezegeninde bizden %1 daha fazla zeki bir yaşam formu olduğunu düşünün ve o %1'lik farkla neler yapabileceklerini hayal edin, o yaşam formlarının insanlara, insanların farelere karşı olan düşüncelerine benzer şeyler düşünürler, yani hiç iletişime geçmeyi denemezler bile. tıpkı biz insanların farelerle iletişime geçip konuşmayı denemediğimiz gibi.
ikinci seçeneği ele alalım
bu seçenek için güneş sisteminden dışarı çıkmaya gerek yok. örneğin jupiterde karınca ile aynı zekaya sahip bir canlı oldugunu düşünelim, bu canlıyı şuanki teknolojiyle görmemiz çok zor, görsek bile en fazla üzerinde bir kaç deney yapıp umursamayız.
uzaylı denilince akla sadece yeşil renkli, uçan dairleri olan canlıların gelmesi yanlış bir düşüncedir.
eğer evrende dünya dışındaki gök cisimlerinde hayat varsa elimizde iki seçenek bulunuyor. birincisi bizden daha zeki yaşam formları ikincisi bizden zeka olarak daha düşük yaşam formları.
birinci seçeneği ele alalım.
şempanzelerle insanlar arasındaki genetik dna farkı %1 gibi bişey. insanlardaki yüzde 1 lik fark hubble teleskobu ,cep telefonu, bilgisayar gibi teknolojik aletleri yaparken, şempanzeler el işaretleriyle yemek veya su istediğini dile getirebiliyor. şimdi x yıldızın etrafındaki y gezegeninde bizden %1 daha fazla zeki bir yaşam formu olduğunu düşünün ve o %1'lik farkla neler yapabileceklerini hayal edin, o yaşam formlarının insanlara, insanların farelere karşı olan düşüncelerine benzer şeyler düşünürler, yani hiç iletişime geçmeyi denemezler bile. tıpkı biz insanların farelerle iletişime geçip konuşmayı denemediğimiz gibi.
ikinci seçeneği ele alalım
bu seçenek için güneş sisteminden dışarı çıkmaya gerek yok. örneğin jupiterde karınca ile aynı zekaya sahip bir canlı oldugunu düşünelim, bu canlıyı şuanki teknolojiyle görmemiz çok zor, görsek bile en fazla üzerinde bir kaç deney yapıp umursamayız.
Hikayesi oldukça acı, kendisi bu toprakların başına gelmiş en güzel tatlı.
özellikle goygoyrail de gördüğüm insanlar, her an her durum için hazır capsleri olan bir kitle mevcut. Yapılan photosopları bile ilerde kullanırım diye telefonlarına kaydedip aylarca sakladıklarına şahit oldum. Gerçekten saygı duyuyorum :)
genlerin dna dizilimindeki bir değişim sonucu farklı aleller ortaya çıkar. bu dizilimdeki değişimler çevre faktörlerinin neden olduğu değişimler ve spontan değişimler olarak ikiye ayrılır.
yani basit anlatımıyla şöyle; çok nadir de olsa bir elinde altı parmakla doğan insanlar var. altı parmakla doğan bir insanın altıncı parmağının nedeni dna'daki değişim.
mutasyonun evrimle bağlantısı şu şekilde oluyor; altı parmakla doğan bir kadın ve erkek çocuk yaparsa doğan çocuğun altı parmaklı doğma ihtimali normal insanlara göre çok daha fazladır. bunların altı parmakla doğan çocukları ve başka bir altı parmakla doğan bir çocugun çiftleşmesinden doğan çocuğun çiftleşmesini düşünün, buna da doğal seçilim diyoruz.
yani basit anlatımıyla şöyle; çok nadir de olsa bir elinde altı parmakla doğan insanlar var. altı parmakla doğan bir insanın altıncı parmağının nedeni dna'daki değişim.
mutasyonun evrimle bağlantısı şu şekilde oluyor; altı parmakla doğan bir kadın ve erkek çocuk yaparsa doğan çocuğun altı parmaklı doğma ihtimali normal insanlara göre çok daha fazladır. bunların altı parmakla doğan çocukları ve başka bir altı parmakla doğan bir çocugun çiftleşmesinden doğan çocuğun çiftleşmesini düşünün, buna da doğal seçilim diyoruz.
"korktuğumuz ya da üşüdüğümüz zamanlarda bu kaslar büzülür, dolayısıyla tüylerimiz de dikleşir. binlercesi bir araya geldiğinde ise tüylermiz diken diken bir görünüm alır. fakat bu durumun vücudumuz için pek bir yararı yok. dikleşen tüyler daha çok üşümemize neden olur. "
korku, heyecan, stres gibi yaşadığımız duygusal anlarda tüylerimizin diken diken olması da adrenalinle bu durumun ilişkisini özetler nitelikte.
ancak hala tam olarak cevabını bulamadığım sorular var, bugün film izlerken bir sahne de kemanı güzel çalması bütün tüylerimi diken diken etti, düşünüyorum korku, heyecan, üşüme, stres hissetmedim ama bununla ilgili pek kaynak da bulamadım. aslında buna benzer durumu çok sık yaşamışızsınızdır. tüylerimin diken diken olması nedense çok büyük keyif veriyor ve bunu kontrol edebilen insanlar da mevcut, çok güzel olmalı!
o sahnede mutlu oldum keyif aldım hoşuma gitti hissetiklerim bunlar ama bunu normal hayatta başka şeylere karşı da hissediyoruz o zaman neden olmuyor veya herkesin tüylerinin diken diken olması farklı hisler üzerine mi?
merak ettiğim kısım şurada başlıyor acaba farkında olmadan yatkın olduğumuz şeyleri bu sayede keşfedebilir miyiz belki bir açıklaması da budur, sözlüktekilerin bu duyguyu en son ne zaman hissettiklerini merak ediyorum küçük bir analiz yapacağım kendimce
korku, heyecan, stres gibi yaşadığımız duygusal anlarda tüylerimizin diken diken olması da adrenalinle bu durumun ilişkisini özetler nitelikte.
ancak hala tam olarak cevabını bulamadığım sorular var, bugün film izlerken bir sahne de kemanı güzel çalması bütün tüylerimi diken diken etti, düşünüyorum korku, heyecan, üşüme, stres hissetmedim ama bununla ilgili pek kaynak da bulamadım. aslında buna benzer durumu çok sık yaşamışızsınızdır. tüylerimin diken diken olması nedense çok büyük keyif veriyor ve bunu kontrol edebilen insanlar da mevcut, çok güzel olmalı!
o sahnede mutlu oldum keyif aldım hoşuma gitti hissetiklerim bunlar ama bunu normal hayatta başka şeylere karşı da hissediyoruz o zaman neden olmuyor veya herkesin tüylerinin diken diken olması farklı hisler üzerine mi?
merak ettiğim kısım şurada başlıyor acaba farkında olmadan yatkın olduğumuz şeyleri bu sayede keşfedebilir miyiz belki bir açıklaması da budur, sözlüktekilerin bu duyguyu en son ne zaman hissettiklerini merak ediyorum küçük bir analiz yapacağım kendimce
yapmak istediğim ama bir türlü icraate dökemediğim eylem, aileyle nerede yaşıyorsak orada tıkılıp kalıyoruz ama bir çok şehir varken neden buradayım diye kendime sık sık soruyorum, istanbuldayım
-işim yok
-gelirim yok
-kiralar yüksek
-trafik kötü
-hava pis, yıldızları bile göremiyoruz
bilmiyorum, daha sahil kenarlarında urla gibi huzurun olduğu yerlerde yaşamak varken neden geliyor herkes istanbula, iş var ama kiraya verdiğin para yola verdiğin para ile zaten yaşayamıyorsun.
iş bularak gidilebilir ama pek iş ilanı düşmüyor, gelirim yok ki iş bulmadan da gitmek hayal gibi böyle saçma bir döngüde kısır kaldım, ama mutsuzum.
gitmesek mi kaçıp birlikte?
-işim yok
-gelirim yok
-kiralar yüksek
-trafik kötü
-hava pis, yıldızları bile göremiyoruz
bilmiyorum, daha sahil kenarlarında urla gibi huzurun olduğu yerlerde yaşamak varken neden geliyor herkes istanbula, iş var ama kiraya verdiğin para yola verdiğin para ile zaten yaşayamıyorsun.
iş bularak gidilebilir ama pek iş ilanı düşmüyor, gelirim yok ki iş bulmadan da gitmek hayal gibi böyle saçma bir döngüde kısır kaldım, ama mutsuzum.
gitmesek mi kaçıp birlikte?
70'li yılların anadolu rock albümleri ile güzel kafalar yakalatan, tez yazarken dans ettiren müzisyen kişi.
(bkz: veyasin)
(bkz: veyasin)