olimpos

Eski halini bilen bilir -yaş gostergesidir-
boyle bozulmamis,herkesin dolusmadigi,belli bir tarz ve kulture sahip yerdi.artik mekanlarinda ankara'nin baglarini biler duyar oldukca her defasinda bir daha gitmem dedigim ama yine de gitmeden duramadigim yer.
bir arkadas daha yazmis ben de ekleyeyim olymposdeepgreen son zamanlarda gittigim,oranin ruhuna hala sahip yer

Olimposa gelecekseniz Kadir abinin mekanda konaklayacaksınız (bkz: kadirstreehouses)

Çıralı'ya çadır kuracaksanız eğer gece geç kurun sabah da erkenden sökün çünkü jandarma devriye atıyor ve çadırları kaldırtıyorlar. denizi güzel bi yer, gidilesi. hazır gitmişken adrasan' a da uğranmalı. Dediğim gibi çadırı akşam 9 gibi kurup sabah da 8 gibi sökerseniz sorun olmuyor kalmada. yine oradaki şezlongculara falan sorun ama devriye saatlerini sonra sıkıntı olmasın.

eylül ayında gidildiğinde ayrı bir keyfi olan tatil beldesidir. akşam sahile inip ayın doğuşunu izlemeden ve yıldızların altında sevişmeden dönülmemelidir (bkz: swh)

Bulutları ayaklarınızın altına seren Yunan mitolojisinde tanrıların yaşadığına inanılan dağ
Tavsiyeler
1-Teleferiğe mutlaka binilmeli
2-Dağın eteklerinde antik kent gezilmesi
3-Antik şehrin batmış kısımlarından denize girilmeli

kesinlikle tavsiyemdir
Gece vakti Çıralı daki Yanartaş a gidip ateş başında oturun.
not : yanınıza sucuk ve marshmallow almayı unutmayın

Antalyadan sonra yaklaşık bir saat sonra Olimpos solunuzda yaklaşık 5 km kadar iç kısımda kalır. Bir sürü pansiyon ağaç evler sizi karşılar devam ederseniz de en son kıyıda antik kent ve denizin buluşmasını görebilirsiniz. Güzel koylardan , sahillerden bir tanesi , mutlaka görün

Yeni gezginlerin uğrak yeri olan ve entellektüel görünmeye çalışan abazaların pusuda beklediği yer.

Doğa güzelliğinin üzerine ilk kamp attığım bölge olması nedeniyle favorilerimin zirvesinde

yıllarca yapılan "abi olimpos çok bozdu" geyiklerinden sonra bu sene buna kesin olarak hak verdiğim yer. bu sene plajda şezlong ve şemsiye satıldığını görmek "ne alaka" dedirtti.