yatılan en ilginç yer

/ 16
çadırım varken tanımadığım bir amcanın yoldan geçerken beni çağırıp sohbet edip birşeyler ikram ettikten sonra bahçesinde bulunan peri bacasının içerisinde misafir etti. İçerisi o kadar tarihi,retro bir havaya sahipti ki terliğinden lambasına kadar herşeyi mükemmel bir şekilde hazırlamış.yazın ortasında sabaha kadar dondum peri bacasında.tam bir doğal buzhaneydi.
Azmak nehrinin yanındaki ağaçlara kurduğum hamakta yatışımdır. Gece bir ara kavga edip tepemdeki ağaca tırmanan kedilerin üzerime düşmesinden korkmuştum.
(bkz: aydın şehirlerarası otogarı)

didim'e son dolmuşu kaçırdım ve oradaki minibüsçü amcalardan birisi beni dolmuşunda misafir etmişti. daha 16 yaşındaydım ve çantamdaki çakıya sarılıp uyumuştum. çok şükür bir şey olmadı sabah ilk dolmuşla önce söke'ye, oradan da didim'e giden dolmuşa binmiştim.
Şehirlerarası otobüslerde Hilton diye de bilinen kaptanların uyuduğu yer. Cidden çok rahat.
gece kapatılan münster havalimanında. o gecenin tek uçuşu benimkiydi. ismim anons edilmiş olacak ki temizlikçi uyandırmıştı ve son anda yetişmiştim.
Ankara'da hacettepe 'de bir festival sırasında gece çok geç saatte merkeze dönemeyip 5 kişi atm kulübesinde yatmıştık.
floransa'da hostele para vermemek için orada erasmus yapan arkadaşımın öğrenci evine gittim. fakat evde ekstra olarak yatak, döşek, yorgan vs hiçbir şey yoktu. zemine bir çarşaf, üzerine de montumu serdim. kazak ve hırka giyerek yattım. uzun bir uykuya dalma çabalamasının ardından uyudum; fakat gece sürekli sebepsizde uyanıyordum. sabah oldu; mal gibi kalktım yarı doğrulmuş vaziyette ben gece neden 4-5 defa uyandım diye soruyorum kendime. bunu düşünürken titrediğimi farkettim, zangır zangır titriyordum. hayatımda ilk defa kendi titrememe uyandım. ilk iş en ucuz hosteli bulup bütçemin yarısından fazlasını buraya vermek oldu. hipotermi geçirmekten iyidir. anafikir: sonbahar veya kış mevsiminde floransa'da yerde yatmayın. evlerin duvarları kalın, pencereleri küçük; içerisi soğuk oluyor.
Roma, ana tren garının önünde, evsizlerle birlikte, yerde matta...
benim için matsız malzemesiz beton zemin cannes tren garı
İki kez betonda yattım. Ama dayanılır gibi değil. Zaten yatamıyorsunuz bir süre sonra. Ve kalkıp en azından oturarak uyumaya çalışıyorsunuz.

Birisi Ankara'da bitmemiş halı saha içerisinde. Diğeri de bir evin çatısı.
/ 16