safranbolu

/ 3
Gelin buraya da gelin insanlar binlerce km öteden geliyor sizde gelin .
Ülkemizin Karadeniz Bölgesi’nde yer alan, doğal ve tarihi güzellikleri ile her dönem birçok kişinin dikkatini üzerinde toplayan, Karabük’ün turistik beldesi olan Safranbolu , geleneksel Türk kültürünü görebileceğiniz bir yerdir. Tarihi konakları, evleri ve doğa harikası bölgeleri ile Unesco tarafından Dünya Mirası Listesi ’ne girmeyi başarmıştır. Homeros, İlyada Destanı’nda bu yerden Paflagonya (Paphlagonia) olarak bahsetmiş ve bilinen geçmişi MÖ 3000 yıllarına kadar dayanmaktadır. Osmanlı mimarisini yansıtan meşhur Safranbolu evleri ile, günümüzde artık bir müze şehri haline gelmiştir.
Çok güzel bir bölgedir, askerliği burada yaptım defalarca ziyaret ettim, insanı iyidir bölgenin doğası da güzel , yalnız gerçekten cok yağmur yağardı ve soğuk olabiliyor.
Safranbolunun esnafı kesinlikle on numara insanlardır, safranbolunun ise görülüp gezilecek harika yerleri vardır. Ankara bartın arası yolculuklarımda muhakkak uğrak noktamdır.
Ablamın mezuniyeti için karabüğe gittiğimizde ailece gezdiğimiz ve mimarisine hayran kaldığım bir batı karadeniz şehri. 2 günlük ideal bir kültür gezisi gerçekleştirilmesi yeterlidir. Ülkemizin her yanı güzelliklerle tarihle dolu ve her yanını görmek dileğiyle.
Güzel evleri, tarihi taş sokakları, cam terası, lokumu, arastası derken saymakla bitmeyecek kadar güzel yerleri ve lezzetleri olan karabük ilçesi harikadır harika.
canım memleketim... gidin gezin görün pişman olmazsınız, ben olanı görmedim :)
1994 yılında unesco dünya miras kenti listesine giren küçük bir Batı Karadeniz şehridir. Herkes Zonguldak safranbolu mu dese de Karabük'ün en büyük ilçesi olan bu şehrin insanları ya işçi ya devlet memuru ya da aileden varlıklı insanlardır. Her mevsim ayrı güzeldir fakat ilkbahar- yaz sezonunu tavsiye ederim.belki birde Eylül başı güzel olabilir. 3-4 gün fazlasıyla yeterli olacaktır. İsterseniz 4 yıldızlı otellerde kalabilir isterseniz uygun bütçeli konaklarda konaklayabilirsiniz ki bence konaklar çok daha iyi olacaktır. Hem o atmosferi yaşamanız hem de Mali açıdan. ilk gün rahat rahat eski Çarşı'yı gezebilirsiniz. Özellikle hükümet konağına çıkmadan ,saat kulesindeki emektar amcayı dinlemeden, hıdırlık tepesinde bağlar gazoz içmeden, boncuk kafede kahvelerinizi yudumlamadan,çarşıda alışveriş yapmadan, cinci hanını gezmeden, kaymakamlar konağını ziyaret etmeden , saklı cennette bir bardak çay içmeden ve tabi her köşe başında ikram edilen lokumları yemeden eski Çarşı'yı gezdim demeyin ! Yaz günleri özellikle akşamları bir çok yerde canlı müzikle kahve içip sohbet edebileceğiniz mekanlar mevcut. İkinci gün ise Bulak mağarası, kristal teras ve yörük köyünü gezebilirsiniz. Kristal terasta isterseniz uzun bir kanyon yürüyüşü yapabilir. Ata binebilir ya da ince kaya su kemerinde heyecan dolu bir yürüyüşü deneyimleyebilirsiniz. Yörük köyü ünlü soprano Leyla Gencer'in eskiden Cemil İpekçi'nin evinin bulunduğu eski bir yörük köyü . Meydandaki gezi evini gezmeden, yine köyün merkezindeki o meşhur yerde etli yaprak dolması, kızılcık suyu ve tabiki gözleme yemeden dönmeyin! Akşam eğer isterseniz tercihiniz ise Safir konakta şarap içebilir veya Adalar kafeye gidebilirsiniz . Tavsiyem Adalar kafeyi gezmenizdir. Kesinlikle romantik huzurlu ve unutulmaz saatler geçireceğinize garanti veririm. Üçüncü gün ise sadece bir saat uzaktaki Amasra'ya gitmelisiniz! Mutlaka! Giderken ağaçlı yolda durup fotoğraf çekilmeyi unutmayın! Eski bakir dönemindeki kadar güzel olmasada hala gayet güzel, mendirekte yürümeden , tavşan adasını izlemek için atatürk tepesine çıkmadan , çarşıdan hediyelik eşya almadan, barış akarsu heykelinin orda oturmadan, galla pazarından organik ürün almadan veeee tabi kiiii hatta kesinlikle akşamüstü Mustafa amcada rakı balık yapmadan ya da tercihinize göre yemek yemeden ge ri gel me yi niz !!! Kesinlikle yemekler, manzara tadı damağınızda kalacak ve fiyat-temizlik-performans bayılacaksınız ama tabi ki yaz günü aşırı kalabalık olduğu için sıraya girmeniz gerekebilir. En fazla yarım saat içinde yer bulabilirsiniz. Tatlı içinde tutti fruttili dondurmaları, dondurmalı irmikleri ve sıcak helvaları meşhurdur efendim. 4. Gün sabah erkenden kalkıp murat pastanesinde kıymalı börek yiyip , sıcak süt içebilir. safrantat'tan lokumlarınızı alabilirsiniz. Yemek için ayrıca dipsiz göle veya kadıefendiye gidebilirsiniz tatları damağınızda kalacaktır. Dipsiz göle balık , kadıefendide mükellef bir kuyu kebabı yiyebilirsiniz. Veee artık bu küçük şehre veda vaktiniz geldi. Burda güle güle denmez gidene "gapıyı giderken gıygaşuk bırak" denir. Bu da size bonusum olsun. Birkaç gün büyük şehrin karmaşasından kurtulmak ya da kendinizi küçük güzel bi kasabada huzurlu hissetmek istiyorsanız mutlaka gelin ve tavsiyelerime kulak verin. Ya da siz gelmeye karar verince bana ulaşın Burda olursam size ücretsiz tur rehberliği yaparım . Hadi bakalım yola çıkın arkadaşlar ne demişler yola çık yol açık hadi hadi !!!
Biraz abartıldığını düşündüğüm yerleşim yeri.

Güzel evet, farklı en azından. Kesinlikle aksini iddia etmiyorum.

...da abartılmıyor mu biraz. Popülerliğinden dolayı fazlasıyla ticari bi' bölge haline geldi ve en son gittiğimde beni etkileyen hiç bi' şeyin olmadığını hatırlıyorum. mudurnu bence Safranbolu'dan daha güzel, mimari olarak aynı etkiye sahip, kendi halinde, sakin, samimi...
güzelim ülkemizin en güzel yerlerinden biri.
dün tarihi eski çarşısında kemençe ile karadeniz şarkıları çalan bir japon'a denk geldiğim yerdir aynı zamanda (bkz: funny story)
türkiye'nin en iyi lokumlarının satıldığı iki yerden birisidir. diğeri için (bkz: afyon)
bulak mencilis mağarası, tarihi eski çarşısı, su kemeri, kristal terası vb. çok güzel yerleri içinde barındıran tarihi kent.
gelmeyi düşünenler olursa yardımcı olabilirim. 4 yıldır buradayız sonuçta :))
/ 3