kaçıp gitme isteği

cevaplanabilir entry
/ 2
Zihnin hazmı konuşma ile oluyor. Biz düşüncelerimizi başkalarının dikkatinde, başkalarının kayıtsızlığında veya hiddetinde, hatta zulmünde yaşarız. İnsan düşüncesi ise zaman ve mekanın yaratıcısıdır. Bu da insanın insana muhtaçlığını kaçınılmaz hale getiriyor. Bu sebeptendir ki konuşacak biri olmadığında, kaçıp gitme isteği artarken aidiyet hissi azalıyor.
Nihayetinde insanın tüm kaçışları hep bir insan aramaya çıkıyor.
Değişikliğin artık şart olduğu bu dönemde benimde bulunduğum yerin değiştirmenin vaktinin geldiğini düşünüyorum.
sık sık gelir, hatta "ne yapıyorum ben, ne işim var burada?" sorularıyla birlikte gelir.
özellikle yurt dışına kaçıp gitme isteği olarak geliyor ama param olmadığını hatırlayınca hemen geçiyor.
her şeyden bunaldığım dönemlerde içimde coşan his.

(bkz: nazım hikmet)'in şiirinde dediği gibi:

kafamı çıkarıp dolaba kilitlesem bir haftalığına
karanlığına boş bir dolabın.
omuzlarıma bir çınar diksem kafamın yerine
uyusam gölgesinde bir haftalığına...

yoksa o kafa da seninle geldikten sonra kaçıp gitsen ne olacak?
didem madak ne demiş buna yakın bir husus hakkında:

"İnsan kaybolmayı ister mi?
Ben işte istedim bayım.
Uzaklara gittim
Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin."*

şöyle ekleyeyim:
oraya kendimi götürdükten sonra gitmenin ne anlamı var?
hayatın dalga dalga üzerinize gelip size tüm olumsuz noktaları göstermesi sonucunda ‘yeter be’ deyip her şeyi arkada bırakma isteğidir. ne yazık ki ben bunda başarılı bir insan değilim, pek olanına da rastlamadım. ama umarım olanlar mutludur.
hangimize olmuyor ki.bazen öyle boyutlara ulaşıyor dayanmayıp kaçıyorsun.çok da güzel oluyor arada kaçın arkadaşlar kendinizden kaçın
Bir kaç saat sonra uyanıp işe gideceğimi düşündükçe içime doğan histir. Parasızlık dışında hiçbir sorun yok
/ 2