evlenmekten korkmak

/ 2
evlenmeye değer bir dişi bulma zorluğundan ileri gelmektedir
evlenmekten neden korkulur...
1-) evlenmek adetlerimiz sebebiyle ha deyince olan bi durum değildir. standart bir düğün paketi 50 ila 100 bin tl arası değişkenlik gösterir.
2-) evlendik ve balayına gittik.. döndükten sonraki ilk gün insanın üzerinde sorumluluğun arttığı hisseden bi duygu. bu dakikadan sonra evin hertürlü sorunu, hanımının hertürlü sıkıntısı aynı anda senin sorun ve sıkıntılarındır. annelerin verdiği salça kavanozlarının kapaklarını açmakla başlayabiliriz.
3-) sorumluluğun getirdiği tedirginlikle işini kaybetme, maaşın yetmemesi gibi durumlarla karşılabilir veya bunu bir tehtid olarak ensende hissedebilirsin.
4-) aile ziyaretleri hat safadadır.. bir gün eşinizin babanesinden ooo siz türkiyedemisiniz tribini bile yiyebilirsiniz.

bu maddeler böyle sıralanır. korkudan öte düşününce endişelendiren durumlardır. yanlızlık zor ama umursamazlığı bi o kadar güzeldir. amaann s.et yaa denilebilen çok an vardır. aslında 15 gün evli 15 gün bekar gibi bi uygulama getiribilir. sayın yöneticilerimize sesleniyorum yeni bir KHK bekliyorum..
sevmek, aşık olmak ve birisiyle birlikte olmak.. bunlar insanı ve güzel değerlerdir. evlilik ise insan icadı, rasyonel bir çıkara ve sisteme dayanan bir kurumdur. Bu kuruma veya olması gerektiğine inanmayanların, toplumsal baskı ve itirazları bertaraf etmek için, korkuyu koruyucu kalkan olarak kullanıp evliliğe karşı olma durumudur.
kendi açımdan doğru bulduğum önerme, özellikle bir kadın için. yani düşünüyorum birisinin ve bir evin sorumluluğunu alıyorsun hele uzun vadeli çekilmeyecek birisi ise aman allah'ım tam bir hayal kırıklığı. gerçekten aynı evi paylaşabileceğin ve sevebileceğin insan sayısı az. bu geziye çıktığın arkadaş gibi.

aynı evde olunca daha iyi tanıyorsun kişiyi. yani cicim ayları geçtikten sonra duygu değil biraz daha mantık kaldığı zaman zor işler hele çok gelenekselcilik ayağında ise standart bir hayata iten bir tipse tüm bağlanmamayı ve özgürlüğü seven bizler gibiler için bir pranga.
senden ayrılıp 1 ay sonra tanışacağı kadın/erkekle son bulacak olan duygu durumu. hep öyle olur.
(bkz: gezgin sözlük dertleşecek insan veritabanı)
travmatik aile ilişkilerinin bilinçaltını doldurduğu ve genelde iyi evlilik modeline rastlayamamaktan dolayı oluşan kaygıdır. örnek olarak ben de üst seviyede bulunan 4 ay önce aştığım durumdur. şimdi hiçbir şey eskisi gibi olmayacak mı sorusu ile debelenir durursunuz.
Korkmak değil de evlilik kavramının benimle uyuşmaması.çok teferruatlı oluşundan “ay yorulurum ben” moduna sokuyor.imza olayını da gereksiz görüyorum, bir erkek ve kadının aynı evde yaşayabilmesi için o imzaya aman aman anlamlar yüklenmesi anlamsız benim için. Sonradan edinilmiş kurallar, doğamızda olmadığına inandığımdan evlilik diyene ben evlenmicem diyip duruyorum. Ah şu toplumsal baskılar...
küçüklükten gelen hep olduğumuz gibi kalacağımız, büyümeyeceğimiz sanrısı yüzünden oluşan duygudur.

sanki hep küçük çocuk olarak kalacaksın, okuluna gidip geleceksin ve bu böyle devam edecek. halbuki zaman geçti, büyüdün eşşek kadar oldun. çevrendekiler patır patır düşmeye başladı nişana, düğüne. yavaştan uyanmaya başlıyosun mevzuya, lan bi dakka! bu her an benim de başıma gelebilir! ve hafiften tırsmalar başlar.....

tabi bunun yanında güvenilecek düzgün bir insan evladı bulmak sorunu da korkunun bir başka sebebi.
bu devirde kimsenin kimseye eyvallahı olmadığı için korkulası şeydir.
/ 2