diyarbakır

tarih kokan, gündüz ayrı, gece ayrı güzel bi şehir,
yemekleriyle, tatlılarıyla midenin bayram ettiği, kaçak çayla bu mutluluğun zirveye çıktığı, esnafın, halkın güzel sohbetine doyum olmayan şehir.

Kayyumla yönetilen güney doğudaki illerimizden biri.
güney kurtalan ekspresi ile çıktığımız yolculukta baskil istasyonuna vardığımızda bir istasyon önümüzde devrilen yük vagonunda ötürü yolumuza otobüslerle devam ettik. Mesafeden dolayı siirt yerine Diyarbakır’a geçmek daha cazip geldi. Şehre varınca en uygun konuklama seçeneği olarak öğretmenevini uygun bulduk ve eşyalarımızı bırakıp şehri keşfettik. Surlar, dört ayaklı minare ve surp giragos ermeni kilisesini gezdik. Akşam yemeğinde enfes bir kebap söyleyip tıka basa karnımızı doyurduk.

Tüm önyargılarınızı kırıp muhakkak gidip görmeniz gereken şehir.

Diyarbakır surlarını, Ulu Camiyi, On gözlü köprüyü ve Dengbej evini görmeden dönmeyin derim. Ben mayıs ayında gitmek gibi bir hata yaptım aman siz Nisan dan Eylülden şaşmayın.

bir şehir kadayıfıyla da ünlü.

adının günümüzde kötü olaylarla sık sık anıldığı, çok acı olaylara ev sahipliği yapmasına rağmen, üstünde medeniyetlere ev sahipliği yapmış, farklı kültürlerden bir çok insanı aynı mahallelerde taşımış, mezopotamyanın kalbi sayılabilecek şehirdir. bir çok ilden havayolu ile ulaşımın mümkün olması ve diğer çevre illerinden daha büyük olmasından kaynaklı, güneydoğu turu yapılacağı zaman merkez il konumundadır. gezilecek, görülecek ve yenecek çok güzel yemeklere sahiptir.

güneydoğu anadolu bölgesi’nde yer alan adıyaman , şanlıurfa , mardin , batman, muş , bingöl , elazığ ve malatya 'ya komşu olan 930 bin civarında Diyarbakır Nüfusu ile Türkiye'nin en köklü geçmişine sahip kentlerimizden bir tanesidir diyarbakır . diyarbakır'ın Tarihi 7.500 yıl öteye uzanmaktadır. hurriler, hititler, asurlar, persler, romalılar, bizanslılar, araplar, selçuklular ve osmanlılar diyarbakır üzerinde yaşamış uygarlıklardır. Tüm bu farklı kültüerlerin kentte oluşturduğu izleri günümüzde onlarca eserle gözler önüne seren Diyarbakır, tarihi yerleri ile önemli bir kültür turizmi durağı haline gelmiştir.Diyarbakır'ın geniş sofraları ve çeşitli yerel lezzetleri, konuklarını oldukça memnun etmektedir

Giden arkadaşlarımın öve öve bitiremediği şehir. çok merak ediyorum. en kısa zamanda gideceğim

size pek çok tarihi güzellik ve unutamayacağınız lezzetler bırakacak şehir. surların üzerinden şehri izledikten sonra, hasan paşa hanı'nda ikram edilen kahveden tadabilir, ulu cami'nin bahçesinde bir liraya simit ve çay alarak açlığınızı bastırabilir; çok acıkmışsanız herhangi bir ara sokakta oldukça lezzetli bir ciğer yiyebilirsiniz. ongözlü köprünün üzerinde davul-zurna ile delalım çalan abilerle biraz karşılıklı oynadıktan sonra ise hevsel bahçelerinin uçsuz bucaksız görüntüsüne dalabilirsiniz. kendinizi "zivzik narının faydalarını biliyor musunuz?" yazan bir büfenin önünde bulursanız ise, büfeci abiden içine portakal da koymasını rica ederek acımtrak ve topraksı tadı biraz kırabilirsiniz.

ahmed arif ve cahit sıtkı'nın evlerini ücretsiz, ziya gökalp'in evini ise müzekart veya 6 tl karşılığında ziyaret edebilir; kültür sanat evinde çok tatlı üç amca sayesinde canlı müziğe doyabilirsiniz.

tüm bunlardan başka, şehrin ruhunu anlayabilmek için, ara sokaklarda yürümeli ve mahalle aralarında oyun oynayan, koşturan, hurdacıya satmak için bakır tel yakan çocuklarla konuşmalısınız. arka mahalleleri görmeli, duvarlardaki izleri okumalısınız.

2018 yazında suriçi'nde gerçekleştireceğimiz bir organizasyon dolaysıyıla bir haftadan kısa bir süre konakladığım bu şehirde ilk boş vaktimde yine suriçi'nde yer alan müzeleri hılıca gezdim. kültürel ve kültürel antropoloji alanında oldukça gelişmişlik gösteren bu müzelerde engelli misafirlerin de rahatlıklar gezip katlar arası iniş çıkış sağlayabilmesi için imkanlar sağlanmıştı.

bölge halkı ile pek anlaşamamış yemekleriyle yüzümü pek güldürmemiş olsa da doğası, güzeliği ve naturelliğiyle diyarbakır'ı pek sevdim.

güneydoğu nun değil türkiyenin en güzel şehirlerinden biridir. herkesin dediği gibi gidip görülesi bi yerdir. aslında tarihi güzellik bir yana güneydoğu ve doğuyu güzel yapan detaylardan en önemlisi insandır. oradaki insanların samimiyeti ve sıcaklığı kesinlikle şehre yansımıştır. herkesin de bildiği gibi o hanlarında oturup kahve içmek ayrı bir keyiftir.

bu arada sülüklü han yakınlarında bir ciğerciye gitmiştim. perşembe öğlen 3 gibi gitmeme rağmen o 3 katlı mekanda oturabilmek için dışarıda sıra beklemiştik. ciğerden önce gelenler karnımızı doyurmuştu zaten :) mekanın ismini bilenler yazarsa sevinirim

istanbul’da doğdum büyüdüm ama memleketim diyarbakır’dır. ne ilginçtir ki hayatımın sadece 1,5 yılını geçirdiğim ve 34 yıldır da gitmeye bir türlü fırsatım olmayan şehir.