central park

7. avenue 59. caddedeki girişinde türklerin; 6. avenue 59. caddedeki girişinde taciklerin ve özbeklerin; 72 west girişinde, dakota binasının karşısında rusların; 5. avenue 59. caddedeki girişinde siyahilerin çalıştığı new york'un incisi, büyük, tarihi bir parktır.

yüzölçümü olarak bakarsak içine 22 tane cumhurbaşkanlığı sarayı sığdırmak mümkündür, ayrıca bugün satılsa yalnızca toprak değeri 500 milyar dolar civarındadır.
gidip şarap içmek istediğim yer. dünya'nın en pahalı arazisi neden avm yapmıyorlarsa...
her gün Trump'ın oğlunu gördükleri park, her yer yeşil, herkes zengin, böyle bir mühit abiciğim times square 15 dakika, Beyonce'tan Steve Jobs a kadar en önemli isimlerin ayak bastığı ve central park dibindeki ultra lüks binalarda ünlülerin kaldığı cennet parçası. Cennetten kopma, şehrin içinde, el değmemiş, bol oksijenliklikli, bol güzelikliikli minnoş park...
central parkta bir bankta otururken pretzel ın yanına ayran ne iyi giderdi diye düşündüğümü hatırlıyorum:) işsizlik işte..
central parktaki bankları bir miktar* bağış yaparak sahiplenmek mümkündür. bankın üzerine yaklaşık 10 cm'lik metal bir etiket asarlar ve o etiketin üzerine istediğinizi yazdırabilirsiniz.

*yaklaşık 7 bin dolar ile 25 bin dolar arası.

parkın en çok ziyaret edilen noktası john lennon'ın küçük taşlarla imagine yazılı hatırasının olduğu kısımdır.

bu imagine yazısı john lennon öldükten sonra yapılmıştır ancak ilk yapıldığında parkın içinde değil, hemen karşıdaki binanın önünde (dakota building), vurulduğu yerdedir. birçok insan burayı ziyaret ettiğinden dolayı sık sık 72. caddede trafiğin durması üzerine şehir parkın içine taşıma kararı almıştır.

parkın içinde bulunduğu alana strawberry fields denir (şarkıyı hatırlarsınız) ve bu alan eşi yoko ono tarafından tasarlanmıştır. yukarıdan bakıldığında göz yaşı şeklini andırmaktadır. sürekli gitarla john lennon şarkıları çalan insanlar bulunur.
NYC de geçirdiğim zamanın yarısından fazlasını geçirdiğim güzide park. Boş kaldığım her anda kendimi N treninde Central parka doğru giderken buluyordum. Şehir de iyi hoş ama Central Park çok başka birşey. Hatta idman yapan gençlerle tanışıp inceden beyzbol öğrenmeye falan başlamıştım.
Bi aralar veli efendi hipodromunuda içine alacak alana central'ın iki katı büyüklüğünde bir proje düşünülüyordu ne oldu acaba her güzel proje gibi heba oldu gitti galiba

Not:ne gerek var böyle alanlara yap gökdeleni avmyi parana bak cami de olabilir aslında...
dünyanın kalbi new york şehrinin akciğerleridir. hayatımda en çok gitmek isteyip te gidemediğim şehirlerin başında gelir.inanılmaz derecede büyük yüz ölçümü olan ve etrafı devasa binalarla çevrili nefes alma yeridir.içinde sayısız göl ve çeşit çeşit ağaç bulunduran bu park artık park olmaktan çıkıp yeni bir orman sıfatına layıktır.
4.5 saatte adım adım gezdiğim, içinde sigara içmenin yasak olduğu, içme suyuna para vermeyip buradaki çeşmelerden doldurduğum, yorulunca bi çimliğinde uzandığım muhteşem anılarıma sahip park.
Kesinlikle New York’un en güzel parçası. Umarım bir gün tekrardan görme fırsatım olur.