babanın ağlaması
küçükken türlü yaramazlıklarım ve tuhaf davranışlarımdan ötürü bir gün beni karşısına oturtup kızım niye erkek gibi davranıyorsun yakışıyor mu sana böyle dediğinde ona şunları söylediğim için karşımda ağlayıvermisti. sen benim erkek doğmamı bekliyormuşsun ya hep,bende sen üzülme diye erkek gibi davranıyorum napim sen üzülme diye babacım.
heyelandır, dev gibi dağ gibi adamın gözlerinin önünde eridiği zamandır. çaresiz ki ağlıyordur, yoksa babam niye ağlasın ki ? sen ise izlersin, insana kendini epey çaresiz hissettiren bir durumda kala kalırsın. o "kocaman" adama sarılmak ve "her şey düzelecek" demek istersiniz ama ...işte "ama"sı var. o baba'dır, gizliden ağlıyordur.
hayattaki en berbat duygunun otesinde insanin icini kanatir. hele ki baba gozyaslari arasinda 'ben yeterli bir baba olamadim' demisse.
o an kendimi duvarlara carpa carpa oldurmek istemistim.
hayattaki en berbat duygunun otesinde insanin icini kanatir. hele ki baba gozyaslari arasinda 'ben yeterli bir baba olamadim' demisse.
o an kendimi duvarlara carpa carpa oldurmek istemistim.
babanın ağlaması 'dünyada kötüler kazandı'nın diğer adıdır. babanın da elinin kolunun bağlı kalabileğinin, yenilmez ol-a-madığının fark edildiği ve adaletin bu dünyada olmadığı ve içine demir gibi bir maddenin oturup mideni kazdığı andır. buna bir de babanın korku dehşet dolu yüzünü ekleyince hayat falan kalmıyor piyasada.kimseye yaşatmasın allah.
o yıllarca sizin için güçlü, nasıl darbe yerse yesin asla yıkılmayan birisi olarak kalır ya hani aklınızda. hani o hep sizin kahramanınız gibidir, size karşı mesafeli olsa bile, başınıza en ufak şeyde en çok kahrolan da odur ya. bir kere gördüm ağladığını, o koskoca kapı gibi adam, hayatta en zor şeylerin altından hiç yılmadan kendi ayakları üstünde duran adam bir anda gözleri sulu sulu oldu ya. işte o an yıkıldım ben. kendime gelemedim günlerce, aklımdan çıkmadı hiç. sakın görmeyin, hayal dahi etmeyin.