ayşe kurucu

60 yaşındaki yerel gezginimiz.
gezgin olma hikayesi şöyle: kıskanç bir kocayla ve 3 çocukla sürdürdüğü zor bir yaşam. ardından boşanma ve nefes alma. hacca gitme hikayesiyle başlayan yol serüveni mısır, pakistan, fas, viyana, roma şeklinde devam eden hür kız lakabını kendine yakıştıran, bunun da hakkını veren kadın gezgin.
tanınma hikayesi: ayder yaylasına bir turla giden ayşe teyze ayağını burkar yolda, zaten beli de ağrıyan teyzemiz bir aracı durdurur(bkz: otostop çekerken yaşanan ilginç anılar) kızımız otostopçudur da aynı zamanda. neyse interrail türkiye adlı gezgin grubundan bir çifttir ayşe teyzeyi aracına alanlar. ayşe teyze gideceği yere varınca araçtan iner. ancak biraz hafiflemiş olarak. çünkü fotoğraf makinesini araçta unutmuştur. adı geçen çift sahibine ulaşmak için makineyi bir açar ki efenim eiffel önünde etek savurmalı pozlar mı dersiniz, akıllara kazınan pisa'yı itmeyi becerememiş pozlar mı dersiniz abbaaww. makineden tam bir gezgin teyze çıkmıştır. grupta bu fotoğrafı paylaşılan ve tanıyan var mıdır diye aranmaya başlanan ayşe teyze birden akşam haberlerinde boy göstermeye başlamıştır. sonra mı? bizim sohbetimize çağla şıkel'in programından çıkıp gelmişti mesela(swh) ve sohbetimizin üzerinden bir kaç ay geçmişti ki, teyzemiz tedx'te konuşmacıydı. waoov yeah.
ancak bu sadece bilet alıp boş boş gezmiş insanın ünlü olma şansı değil. çünkü sadece gezmek değil onu farklı kılan. o aynı zamanda farkındalığı da yüksek bir insan. şu cümleyi ağzından duydum sohbetimiz sırasında: ülkemize kim gelirse gelsin, arap da gelsin, suriyeli de gelsin, niye ötekileştirelim ki insanları, onlar da insan değil mi?
vay babaağın gemiğine teyzem naptın sen yaa
dışarı çıkmaya üşenen klasik tip türk kadınına hayatın sadece yemek, bulaşık, çamaşır ve ütüden ibaret olmadığını gösteren mükemmel bir rol model gezgindir, teyzedir, candır
İlk gördüğümde çok duygulandığım, hayatta hiçbirşey için geç olmadığının bir kez daha farkına varmamı sağlayan gezgin teyzemiz.